TİYATRO Ankara "My Fair Lady" döndü Devlet Tiyatrosunun, mevsim Sso- nunda çıkardığı "My Fair Lady" müzikali, Ankarada üç defa oynan- dıktan sonra, turne halinde İstan- bula götürülmüş ve 6 - 16 Haziran tarihleri arasında, Şan Sinemasında, İstanbul o seyircisine (ooynanmıştı. Turne bittiği için sanatçılar, geçen hafta Ankaraya dönmüşlerdir. İstanbul seyircisinin "My Fair Lady" temsillerine gösterdiği | ilgi büyük olmuş ve temsillere i letler -temsiller 1500 kişilik bir sa- londa verildiği halde- tamamiyle sa- tılmış, hattâ son temsilleri iskem- leler üzerinde -ve ayakta- seyreden- ler olmuştur. Devlet Tiyatrosunun İstanbulda- ki on temsilden 179 bin 500 lira gişe geliri osağladığı öğrenilmiştir. Bu- ralınla beraber, çok kalabalık -150'nin üstünde- bir sanatçı, müzisyen, ko- ro ,bale, teknisyen ve idareci kadro- suyla İstanbula gitmiş olan Devlet Tiyatrosunun, bu rekor hâsılata rağ- men, masraflarını tamamiyle karşı- layammamış olduğu tahmin edilmek- tedir Kaça mal oldu? "My Fair Lady" müzikalinin mali- yeti üzerinde, bu müzikalin oy- nanmasına karşı olanlar tarafından çıkarıldığı sandan, mübalâğalı ra- kamların gazete ve dergi sütunları- na kadar yayıldığı (ogörülmüştür. Bunlar arasında, eserin 2 milyon liraya malolduğunu ve Genel Müdür Cüneyt Gökçere, başrolü oynaması İçin, günde 65 bin lira tazminat ö- denmekte olduğunu yazacak kadar aşırılığa düşenler olmuştur. Bu du- rum karşısında, Devlet Tiyatrosu Genel Müdürlüğü bir açıklama yap- mayı ve gerçeği aydınlatmayı fay- dalı görmüştür. Bu açıklamaya gö- re, eserin dekor, kostüm ve aksesu- var masrafları olarak 82 bin 500 lira harcanmıştır. . İlgililer, bu miktar harcamanın, genellikle, birçok ope- ra ve operet temsiliiçin yapılmakta olduğunu, hattâ bazı operalar için daha fazlasının bile (harcandığını belirtmekte, omeselâ yıllarca ünce sahneye konulmuş olan "Kerem" o- perası için bunun iki misline yakın dekor ve kostüm masrafı yapılmış olduğunu, bunu da tabii karşıla- mak gerektiğini, özellikle yerli eser- lerin sahneye konulmasında Devlet 16 2 bölüm - 12 tablo. Alan Jay Lerner ö B. Shaw'un "Pygmalion" adlı oyunundan). Müzik: Frederick Loevv Oyun: "My Fair Lady"; Yazan: Müzikal komedi, Tiyatro: Devlet Tiyatrosu topluluğu (İstanbul, Şan Sinemasında). Sahneye koyan ve koregrafi: Todd Bolender Türkçesi: Sevgi Sanlı-Nevit Kodallı. Dekor-Kostüm: (Refik ve Hâle Eren. Orkestra Şefi: Dieter Brux. Konu: Bernard Shaw, eski bir yunan masalından yararlanarak işle- diği "Pygmalion"da, fonetik profesörü Higgins'in, Londra halinden, berbat bir ingilizce konuşan Cockney'ler arasından alıp yetiştirdiği çi- çekçi kız Eliza'nın, birkaç aylık bir çalışmadan sonra, nasıl kibar bir lady, bir düşes haline geldiğini gösteriyor. Bu, dil sevgisinin ve bir ka- dın yaratmanın hikâyesi, aynı zamanda ingiliz oaristokrasisinin ince bir hicvidir.- Amerikalı Lerner, genellikle, Shaw'un esprisine bağlı kal- mış, ama, müzikallerin kaçınılmaz "Hepp end"ine uyarak, vakayı bi- raz değiştirmekten ve, finalde, Higgins'le Eliza'yı, duygulu bir hava içinde, birleştirmekten kendim alamamıştır. Oynayanlar: Ayten Gökçer (Eliza Doolittle), Gerald Starn (Ffeddy), Asuman Korad (Albay Pickering), Cüneyt Gökçer (Higgins), Muam- mer Esi (Harry), Tekin Akmansoy (Jamie), Şahap Akalın (Alfred P. Doolittle), Meliha Ars (Mrs. Pearce), Nermin Sarova (Mrs. Higgins) vs. Beğendiğim: oTodd Bolender'in, bu çapta bir müzikal için beş hafta gibi çok kısa bir süre içinde gerçekleştirdiği üstün seviyeli, güzel buluş- larla süslü, zarifliği içinde akıcı ve etkili rejisiyle koregrafisi. Refik E- renin bu rejiyi değerlendiren -ve esere havasını kazandıran- güzel de- . Bu dekorların, seyircinin gözü önünde, hızla değişmesini sağ- lıyan mükemmel sahne tekniği. Hâle Erenin zengin kostümleri. Ayten ve Cüneyt Gökçerin, baş rollerde, eserin kaderini belli eden -ve Aytenin bütün cevherini ortaya koyan- parlak başarılan. Şahap Akalının Baba Doolittle'de gerçekleştirdiği nefis kompozisyon. Asuman Korad ile Mermin Sarovanın ve Meliha Arsın Higgins - Eliza ikilisini destekleyen ölçülü, özenli oyunları. Muammer Esiile Tekin Akmansoyun çizdikleri canlı, renkli ve sevimli tipler. Beğenemediğim: Önemli bir şey yok. Sonuç: Her bakımdan Batıdaki örnekleriyle kıyaslanabilecek gerçek bir başarı. Almanlarınkinden üstün, ingilizlerinkine oyakın ve dünya prodüksiyonları arasında anılacak bir "My Fair Lady". Naciye FEVZİ "My Fair Lady" İstanbulda Yılın müzikali I Temmuz 1967 "