Tiyatrosunun hiçbir maddi fedakâr- lıktan çekinmediğini söylemektedir- lir. Esasen bu harcamalar bir defa yapılmakta, meydana getirilen de- korlarla kostümler (yıllarca kulla- nılmakta, eser de, oynandıkça, mas- raflarını amorti etmektedir, "My Fair Lady"nin Ankarada ve- rilmiş olan ilk üç temsili 13 bin 500 lira gelir sağlamıştır. Bu hesaba gö- re her temsilde 4500 lira gelir sağ- ladığı anlaşılan "My Fair Lady" mü- zikali, önümüzdeki mevsim başın- dan itibaren verilecek ilk yirmi tem- silde dekor, kostüm ve aksesuvar masraflarını fazlasıyla çıkarmış o- tacaktır. Çeşitli sanat okurumların- dan ve hariçten gündelikle angaje edilmiş olan Orkestra, Koro ve Ba- le masraftan ise günlük hasılatın yüzde 40'ını geçmemektedir. En az 100 defa -kapalı gişe- oyna- nacağı tahmin edilen "My Fair Lady" müzikalinin, bütün masrafla- rı çıktıktan sonra, Devlet Tiyatrosu- na 200 bin liralık net gelir bırakaca- ğı ümidedilmektedir. Anadolu turnesi Öte yandan, haber aldığımıza göre, Devlet Tiyatrosu yaz aylarında, bu seneki repertuvarına dahil oyunlar- dan bazılarıyla, bir iç Anadolu tur- nesi yapmıya hazırlanmaktadır. Anadolu turnesine ne zaman baş- lanacağı, bu turneye hangi eserlerin götürüleceği -ve hangi sanatçıların katılacakları- henüz belli değildir. Geçen haftanın sonunda, sanatçıla- rın kontratlarının yenilenmesi işle- riyle meşgul olmak üzere toplanmış olan Yönetim Kurulunun bu konu- daki kesin kararı henüz açıklanma- mıştır. Opera ve Tiyatro kanunları Devlet Tiyatrosundan Opera ve Bale bölümlerinin ayrılması ove aynı bir Genel Müdürlük halinde ça- hazırlanmış olan Devlet Opera ve Balesi kuruluş kanunu tasarısı, ilgi- li komisyonlardan geçerek, Hükü- metçe B.M.M. Umumi Heyetine su- nulmuştur. Geçen hafta Mecliste görüşülme- sine bağlanmış olan bu tasarının ya- nısıra oODevlet Tiyatrosunun sa- nat ve idare işlerine yeni bir şekil ve düzen veren tâdil kanunu görüşülecek, onu da yıllardanberi beklemekte olan -Sadrettin Çanga ve yüzden fazla arkadaşının teklif etmiş olduğu- "Bölge Tiyatroları" kanunu tasarısı izleyecektir. I Temmuz 1967 Oyun : "Dolap Beygiri"; komedi, 3 perde. Yazan : Selçuk Kaskan. Tiyatro : Mücap Ofluoğlu topluluğu O(Ankara Sanat Tiyatrosunda). Sahneye koyan : Mücap Ofluoğlu Konu : "Almanyadan Bir Yâr Gelir Bizlere" müzikali yazarının bu ilk oyunu -İstanbul Şehir Tiyatrosu, 1964- aile ve toplum hayatımızın bir devresine ışık tuttuğu için sık sık ele alınacaktır. Nitekim Mücap Of- luoğlu topluluğu da, üç yıl geçmeden, onu yeniden sahneye çıkarmıştır. "Dolap Beygiri", çağımızın hızla gelişen sosyal ve ekonomik şartları için- de kendi yerini ve düzenini hâlâ bulamamış bir sınıfın gerçeklerini yân- sıtıyor. Ne "eski"yi sürdürebilen, ne de "yeni"ye ayak uydurabilen, orta- halli bir İstanbul ailesinin canlı tablosu. Büyükanne - emektar dadı, ana - baba ve çocukların birarada yaşadıkları bir eski İstanbul yalısında, üç kuşak, kendi değişik hayat görüşleriyle, karşıkarşıyadırlar. Ne var ki kader, çoğu türk ailelerinde olduğu gibi, bu üç kuşağın yükünü ,bir tek?: insana, zavallı babaya yüklemiştir. "Dolap"» döndüren -ve oyuna adım veren- odur. Yazar, bu acı gerçeği dram haline getirmeden işliyor ve hiciv payı koparttığı kahkahaların arkasında kalıyor. Oynıyanlar : oMücap Ofluoğlu (Baba), Suzan Uztan (Büyükanne), Semra Savaş (Anne), Erhan Gökgücü (Oğul), Merih Dinçsoy (Kız), Ba- ha Pir (Damat). Beğendiğim : Baba rolünde Mücap Ofluoğlunun, eski sıcak ve tabii oyunuyla, rahatça çizdiği sevimli -ve çilekeş- baba tipi. Suzan Uztanın "Kaktüs Çiçeği"ndeki başarısını gölgede bırakan, tiklerine kadar iyi ça- lışılmış, Büyükanne kompozisyonu. Semra Savaşın Anne'de ölçülü ye inandırıcı oyunu. Genç rolleri oynıyan sanatçıların, "ensemble" halinde, oyuna kazandırdıkları renkli canlılık. Beğenemediğim : Önemli birşey yok. Sonuç : Ankara seyircisinden gördüğü olumlu ilgiden de anlaşılacağı gibi, gerçeklerimizi yansıtan, başarılı bir eser, başarılı bir oyun. Lütfi AY Mücap Ofluoğlu topluluğunda "Dolap Beygiri Babaların çilesi