YURTTA OLUP BİTENLER Her şey göstermektedir ki bir belirli çevre Türkiyedeki Oo büyük meydan muharebelerinden birini daha C.H.P. Kurultayında verecek- tir. Bu çevrenin imkânları ve gücü elbette ki küçümsenmemelidir. A. P. Büyük Kongresinde kazanılan ko- lay zafer, türk politikasına hâkim olma amacını güden bu teşkilâtlı çevrenin cüretini de arttırmamış de- gildir. O bakımdan, Kurultaya yak- laşılırken cepheye yeni silahlar sür- mesini beklemek yanıltıcı olmaya- caktır. Buna mukabil, Demireli iktida- ra sürüklemiş olan hava bu sefer tam tersine, Ecevitin arkasından es- mektedir ve C.H.P. içindeki samimi heyecan som altından yapılmış çok barajı süpürüp götüreceğe obenze- mektedir. Karşı cephenin tam Tr edilmiş olması ve önde bir "Demi- reli destekleme kampanyası" misa- linin varlığı, paralelin çok, ama ih- tiyatsızcasına çok açık bulunması zafer şansını büyük ölçüde etkile- yecektir. C.H.P. 'Horozlar ve tavuklar.." (Kapaktaki o Parti) 8'lik bildiriye imza koymuş olan tıknaz vücutlu, gözlüklü ve çıp- lak kafalı politikacı, "— Açıklıyacağız! o bi rkaç güne kadar onu da açıklıyacağız" dedi. . Açıklanacak şeyin ne olduğunu ise 1 anlattı: 2 Ağustos 1966 tarihinde Hey- balayı gidip İsmet Paşaya ver- eN muhtırayı da açıklıyaca- “Coktaaan unutulmuş olan "Hey- beli ada Muhtırası"ndan bahsedildi- gi sırada takvimler 17 Nisan 1967 Pazartesiyi göstermekteydi ve ola- ğanüstü Kurultaya sadece Il gün kalmıştı! Niçin eski defterlere el atıldığı- nın izahı da bu politikacı tarafin- dan, şöyle yapılıyordu: — 8'ler sonradan çıktı. Evvelâ biz vardık. Yâni, 76lar... 26 Tem- muz 1966 tarihini taşıyan muhtırayı 2 Ağustosta 10 kişi olarak gidip İs- met Paşaya biz vermiştik..." Heybeli ada Muhtırasını açıkla- a kararı ve tarihe karışmış olan "76'lar" ile "8'ler"i ayniyet halinde gösterme çabası bir rastlantıdan i- baret değildir. Bu, CHP gemisini e- le geçirmeyi veya batırmayı hedef 6 AKİS Fey3iozldi) Öztrak Ertunga Bulvar Palasta "Üç Ahbap Çavuşlar" edinmiş olan isyancıların, Kurultay öncesi ve sonrası için tesbit ettikle- ri muharebe stratejisinin bir parça- sı idi. Beyşehir baskını, İzmir taar- ruzu yapılmış, malüm iddiaların al- tına 58 milletvekili ve osenatörün imzası attırılmış. Kayseride ikinci defa bir gövde gösterişi düzenlen- mişti. Şimdi sıra Heybeliada Muh- tırasının açıklanmasındaydı. Halbuki İnönü de bu muhtıra- cılara ne cevap verdiğini açıklayın- ca, muhtıracılar popoüstü otura- caklardı! (ÇEP'çiler, muharebenin Kurul- tay öncesindeki son etabına, Kurul- taya iki hafta kala bu hava içinde girdiler. Haftalardır Grupta çoğunluk sağlayamamaktan doğan sinirlilik- leri ÇEP'çileri, bu haftanın başında Salı günü, en basit parlâmento kai- delerinin dışına, hattâ zorbalığa ka dar itti. Grupu çoğunluksuz topla mağa ve bütün ölçüleri çiğneyerek vi ve seçim yapmağa kalktı- la Millet Meclisi Grupunda kesin- likle azınlıkta kalacaklarını bildik- lerinden, yine Ortak Grupu toplan- tıya çağırmışlar, gündemin ilk mad- desine de mavi boncuk olarak Av- rupa Konseyi ve İngiltere seyahati için yapılacak seçimleri koymuşlar- dı. Toplantı saati geldiğinde çoğun- luk yoktu. Hava çok gergindi. ÇEP- çilerin gözlerini âdeta kan bürü- müştü. Ne olursa olsun, toplantıyı açmak ve kamuoyuna bir kuvvet gösterisinde daha bulunmak isti yorlardı. Bir yenilgiye daha taham- mülleri yoktu. Saat 11.30a yaklaştı- ğı halde çoğunluk sağlanamamıştı. Selâhattin Kılıç koridorda dolaşı- yor çoğunluk için bir kişiye ihtiyaç olduğunu, Zarife Koçağı bekledikle- rini, o gelince toplantıyı açacakla rını ileri sürüyordu. Fakat Koçak görünmedi. Çünkü eşi hastaydı. -Belki de Zarife Koçağın tutumun- dan dolayı hastalanmıştır. Koçak salonun bir kapısından girdi, öteki kapısından çıktı ve toplantıya katıl- mış sayıldı. Bunun üzerine Rafet Eker, hastahanede olduğu söylenen Kemali Bayazıtı "dâva uğruna mut- 22 Nisan 1967