ZABITA AKİS "Çumra Canavarı"nın evinin bugünkü hali Canavarın İninde İri kemikli adama ait olan bu ev, 1,5 metre kalınlığında toprak dol- gu üzerine kerpiç ve sazla yapılmış- tı ve kaba iki oda ile bir sofadan ibaretti. Küçük ve biçimsiz pence- releri vardı, civan tenhaydı. En ya- kın ev, 1520 metre kadar uzaktay- dı. Evin önüne bağ çubukları dikil- mişti. İlk arama, oturma odasında ya- pıldı. İsli bir kandilin aydınlattığı odada herşey, olduğundan daha es- ki ve kirli görünüyordu. Bir kenar- da soba, odanın ortasında da ada- mın kıl yatağı bulunuyordu. Komi ser ve polis memurları bir yandan idamı sıkıştırırlarken, bir yandan da eşyaları karıştırıyorlardı. Bu sı- rada bir memurun gözüne, adamın yatak çarşafındaki kan lekeleri iliş- ti. Dikkatle bakılınca, odanın top- rak zemininde de kan lekelerinin bulunduğu görüldü. Bir köşede yı- 28 Yerli malı bir Landru ğılı eşyaların arasında kadının ko- casının cep saati de çıkınca, şüphe- ler kesinleşti. Bu sırada yaşlı köy- lü kadın durmadan ağlıyor ve kork- tuğunun başıa gelmemesi için dua ediyordu. Fakat az sonra, korktu- ğuna uğradı. Araştırmayı anlamsız gözlerle seyreden iri kemikli adam, burada da sorulara cevap vermedi ve de- vamlı olarak "kendisinin bir garip olduğunu, kimseye bir zararının do- kunmadığını" tekrarladı durdu. Bu arada, ikinci odadaki kamış yığın- larının içinde bir de kanlı keser bu- lunmuş ve ilk aramanın yapıldığı odaya getirilmişti. Aynı anlarda, bir polis memurunun gözü, sobanın al- tındaki toprak yığınına takıldı. So- ba kaldırılıp da kabarık yer kazı- lırken, yaşlı köylü kadın iyice fena- lık geçiriyordu. Nitekim, çukur boş çıkmadı. Kaybolan adamın cesedi burada ve yarı çıplak olarak, başaşağı duru- yordu. Elleri, lanmıştı. Başında geniş ve yaralar vardı. Boğazındaki izlerden, yaralıyken boğulmuş olduğu anlaşı- lıyordu. Kaybolmadan önce cebinde bulunduğunu karısının söylediği 500 liradan fazla parası yerinde yoktu. Saati ve cebindeki diğer kıymetli eşyalar da alınmıştı. Yaşlı kadın bitkin, polisler öfkeliydi. İri kemik- li adama gelince, o, her zamanki gi- bi soğukkanlı, fakat biraz ürkek, olanları seyrediyor ve aynı şeyleri tekrarlıyordu: "— , Ben valla. Olay, 10, Aralık 1966 gecesi cere- ayakları sicimle beğ kimseyi öldürmedim sonraları gazetelerin ve halkın kendisine "Çumra Canavarı" adını verecekleri kaatil ,pasif ho- moseksücl Abdullah Aksoy, yakayı böyle ele verdi .Ertesi gün yapılan ilk sorgusunda, bir gece önce evin- de cesedi bulunan Hadım ilçesinin 22 Nisan 1967