22 Nisan 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

HAFTANIN İÇİNDEN CH.P.'de mesele nedir? Turhan Feyzioğlunun "CHP. sosyalist oluyor!" diye feryatlarını, çok kimse gibi ben de, tebessüm et- mekten kendimi alamayarak seyrediyorum. Turhan Feyzioğlu elbette ki nin sosyalist olmadığını, sosyalist olmayacağım, fakat benimsediği politikaya, kendisinin de yıllardır savunmasını yaptığı politika- ya "sosyalist bir politika" dendiğini bilecek kadar ki- tap ve dünya bilgisine sahiptir. Bütün sosyalist par- tiler komünist partiler değil- temellerindeki Marks prensiplerinden bu kadar uzaklaşmışlarken ve uzak- laşmakta da devam ederlerken marksizm ile ilgisi bu lunmamış C.H.P.'nin şimdi tutup ta o modası geçmiş fikirleri kendisine doktrin yapacağım gerçekten san- mak için çok saf olmak lâzımdır. Turhan Feyzioğlu- na her kusur bulunabilir ama, her halde saf olduğu söylenemez. Turhan Feyzioğlu pek âlâ bilmektedir ki bugün C.H.P. Türkiyedeki düzeni Anayasanın ruhuna uygun olarak ve bizzat kendisinin, ihtirası henüz aklı- nı aşmamışken arzuladığı ve mücadelesini yaptığı tarzda değiştirmenin çabası içindedir, bu çabanın ba- şarıya ulaşması memleketin hayat-memat meselesi- dir. Bu yolunda CHP. hiç mi aksaksız yürümektedir? C.H.P.'nin bozuk olan hiç mi tarafı yoktur? | Se C.H.P. kızıllar için bir av niteliğini hiç mi taşıma- maktadır? Bazı çatlak sesler ve tehlikeli temayüller C.H.P.'nin hiç bir kesiminden mi yükselmemektedir? Yaşayan her varlık gibi CHP. de, şüphesiz mü- kemmel olmaktan uzaktır. Bu partinin en sonda sos- yalist, ama marksist - sosyalist ooluvermesini ellerini uğuşturarak bekleyen ve bunu da saklamayan bir çev- re mevcuttur. Adam Amerikayı komünist yapmak için göle maya çalarcasına bir teşebbüsün sahibi olur da, her memlekette bütün teşekküllerin içine sızma- ya çalışır da Türkiyede hiç bir faailyette bulunmaz, hele Ordu gibi, Üniversite gibi, siyasi partiler gibi, basın gibi, din adamları zümresi gibi tesir sahibi kuv- vetlerde hiç bir oyuna kalkmaz, buna inanılır mı? Nasıl meşhur C.I.A. böyle bir gayretin içindeyse, ŞÜp- he dahi edilmesin, komünistler de aynı hedefin peşin- dedirler. Bu, dünyada cereyan eden ikili dev savaşın mukadder sonucudur. CHP.'de bugün işbaşında bulunan ekibin de, bü- yük meziyetinin inançlılıkları ve samimi mücadeleci- likleri olduğu, Ecevitin dışında ancak bir kaç kişinin bir çapa sahip göründüğü gerçektir. C.H.P'nin yayın organı ise,bundan da zayıf bir yazar kadrosunun elinde, her zamanki Allahlık halini sürdürmektedir ve bu yazarlardan bir kısmı en ufak "politik nosyon''a malik olmadığını çok vakit sütunlarda göstermekte- ir. Ne çıkar bütün bunlardan? Bunların mı mücade- lesini yapıyor, Turhan Feyzioğlu ve arkadaşları? Eğer bunların mücadelesini yapsalardı, bu herkesin gör- 22 Nisan 1967 Metin TOKER düğü aksaklıklar çoktan, başarıyla tamir edilirdi, İ- nönü ve Ecevit sağlam bir parti bünyesinin arkala- rında olduğunu bilmenin rahatlığı içinde mekaniz- manın bozukluklarım giderirler, CHP. katarı daha hızlı yürürdü. Feyzioğlu ve takımının istediği, kata- rın hızlı gitmesi değil, tornistan etmesidir. Türkiye- deki bir belirli çevreyle birlikte -Allahtan bu çevre tamamile deşifre olmuştur- ir Demirel aranmaktadır ve Turhan Feyzioğlu bu talihsiz role adaylığım koymuştur. Oyunun bu olduğunu yalnız CHP .'liler değil, çok tarafsız da açıkça görmektedir ve Kurultayda neticeyi almak bundan dolayı zor ol- mayacaktır. Milli Mücadelede, başa Çerkez Ethem belâsının çıktığı günlerde meşruiyetçi cephede herşey pek mi mükemmeldi? Çerkez Ethem bir çeteydi de Ordu pek mi muntazamdı? Ankara ekibinin bütün fertleri birin- ci sınıf şahsiyetler miydi? Kuzeyden rüzgârlar hiç mi esmiyordu ve Anadolu İhtilâlinin mahiyetini değiştir- mek sevdalıları yok muydu? Ama bunların hepsini düzeltmek, bütün tehlike- lere baraj çekerek hareketi makul mecrasında yürüt- mek için ilkönce yapılacak bir tek iş vardı: Çerkez Ethem belâsını yok etmek! Nitekim bu belâ cesaret- le yok edildikten sonradır ki Milli Mücadele çok daha mütecanis bir savaş halinde zafere erişmiştir. Eğer Çerkez Ethem operasyonu yapılmasaydı Milli Mücadele, bugün öğündüğümüz mücadele olmazdı. CHP. şu anda, yıllardır devam eden çetin savaş- larının böyle bir safhasındadır. Ortanın Solu devri, beraberinde şüphesiz -ve kabul edilmesi lâzım- "arızi rahatsızlıklar" getirmiştir. Bu "arızi rahatsızlıkların hepsi tedavi edilir. Tâ ki, bünye, kendi rahatsızlığın- dan ciddi bir ameliyatla kurtarılsın ve CHP. bir baş- ka APi yapılmak oyununa gelmesin. C.H.P.'nin istik- bali bundadır, Türkiyenin istikbali bundadır, türk milletinin istikbali bundadır. Ur sökülüp atıldıktan sonra bugün CHP. eki o “arızi rahatsızhklar"ı sezip te samimiyetle "ama canım.." diye bir kaygıyı yüre- ğinde hissedenler göreceklerdir ki sağlam hale gelmiş bünye kendi kendisini rahatlıkla ve geniş nefesle ça- bucak tedavi edecektir. Not: Hürriyette gördüm. Feyzioğlu Kayseride demiş ki: "Paşa evinde bir damat oturur, elinde bir kepçe yıllardan beri .H.P.'yi karıştırır. C.H.P. sırtından kurbanlar keser. Otur- duğu Pasa konağından partinin sırlarını haftada 125 “kuruşa Kendisine sorarsanız, ben C.H.P.'ye kayıtlı değilim der". AKİS kadar hararetle desteklediği mücadelelerinde Gülekler, Erimler böyle konuşurlarken Turhan onları ne ka- dar ayıplar, söylediklerini ne aşağılık şeyler bulurdu! Eğer benim yaptığım " P.'yi karıştırmak" olmuşsa bundan bir, Turhanın şikâyeti olmamak gerekir. Zira Turbanı, simdi "C.H.P.'yi karıştırmak" dediği o mücadeleler suyun yüzüne çıkarmıştır ve ben bu yüzden "Al malını, gör!" diye sonraları ne sok serzenişe muhatap olmuşumdur — M. T.