5 Haziran 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

5 Haziran 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HAFTANIN Komünizm 9": ve Güney Amerikada geçen bir yıl içinde, 1963 İlk- baharı ile 1964 İlkbaharı arasında beş tane askeri ih- tilâl oldu. Guatemalada Başkan Fuentes'e karşı ordu birlikleri harekete geçti ve kendisinin memleketi komünizme sürük- lemesine mani olmak üzere iktidara el koydu. Ekvatörde ordu, seçilmiş Başkan Arosemenanın sarhoşluğundan bıktı ve onu devirdi. Bir takım reformlar planlayan Aroseme- nanın ala dillere destandır ve memleketine resmi ziyaretler an yabancı devlet başkanlarının üstüne iç- tiklerini çıkarttığı olmuştur. Ordu, Arosemenayı bir komü- nist rejime meyyal olmakla da suçladı. Dominikte Başkan Bosch, tam Dominiki, ihtilâlcilerin iddiasına göre komünist yapacakken Silâhlı Kuvvetler tarafından görevinden uzak- laştırdı. Hondurasta da Başkan Morales aldığı oyları kendi komünist fikirlerinin tatbikine âlet ederken Ordu- nun müdahalesine uğradı. Nihayet Brezilyada Başkan Go- ulard bir komünist sistemi Brezilyaya hâkim kılmanın ha- zırlıkları içindeyken antikomünist ordu onu memleketten B nçodan, dış görünüşü seki bir tek netice çıkartmak kaabildir: Demek ki Orta ve Güney Amerika halkı komünisttir veya ümidini komünist usullere bağla- mıştır. Böyle bir netice yanlıştır. Büyük bir sefaletin hüküm sürdüğü ve varlıklı zümrelerle varlıksız kütleler arasında korkunç bir farkın bulunduğu Orta ve Güney Amerika halkı sefil durumundan kurtulmanın çabası içindedir. Bu- nun tek çaresi bir takım reformların yapılmasıdır. Halk, bu istidadı gösteren idarecileri başa getirmektedir. Fakat reform demek varlıklı zümrenin tedirgin olması demek- tir. Varlıklı zümre her seferinde, kendi emrinde bulunan ve bir milli ordu değil de lejyon havası içinde olan Silâhlı a münist aleyhtarı ebe” adı takıldığı için bunların çoğu Amerika Birleşik Devletlerinde sıkı ve sağlam bir destek bulmaktadır. Amerika Birleşik Devletlerinin bu darbelere desteğini sadece bir etikete kanarak verdiğini sanmak biraz fazla safdilliktir. Orta ve Güney Amerikanın hemen her memleketinde çok büyük amerikan menfaatleri vardır. Varlıklı zümrenin göreceği her zararı, en ziyade bu men- faatler hissedecektir. Her hangi bir devletleştirmeden önce millileştirme tabii bulunduğuna göre (yabancı menfaat grupları yerli menfaat gruplarından da evvel haklarını kaybedecektir. Zaten bu iki grupun birbiriyle girift halde olduğu, Silâhlı Kuvvetlerin yüksek kademelerinde alâkaları bulunduğu hiç kimsenin meçhulü değildir. Durum böyle olunca Orta ve Güney Amerika bir askeri darbeler memleketi olmaktan kurtulamamaktadır. Ancak buralar halkı çıplak bir askeri idareyi kabul etmeyecek se- viyede olduğu için bundan bir de fasit daire çıkmaktadır. İktidarı alan Ordu bunu en çabuk şekilde sivillere devret- mektedir. Sivillerden, işbaşına geliş şekli ne olursa olsun, cak beklenen reformları yapacak kimseler halkın deste- ğini bulmaktadırlar. Bunlar reformlara yapışınca bu sefer Orduyu kendi karşılarında görmektedirler ve her şeye yeni baştan başlanmaktadır. Çok Orta ve Güney Amerika mem- leketinde askerlik mesleği en kolay servet yapma ve kud- İÇİNDEN Hakkında Metin TOKER ret kazanma yolu sayıldığı için elinde silâh tutan zümre bu silâhını kendi çevresinin menfaati uğrunda fütursuzca kullanmaktan çekinmemektedir. Ortanın çok sağında bu- lunan, muhafazakâr temayüllü bu ordular, zaman zaman kapitalist ajanların da teşvikiyle saatlerin ibrelerini, geri GEL ek bile kolayca durdurmaktadırlar. ney Amerikada komünist tertipleri, komü- nist ee komünist hareketleri bir hayal midir? El- bette ki hayır. Orta ve Güney Amerika gelişmemiş bir böl- ge olarak komünist faaliyetin en gayretli olduğu yerler- den biridir. İki sınıf arasındaki başdöndürücü fark varlık- sız kütleleri komünist propagandası için en verimli ortam haline sokmaktadır. Ruslar ve onların Amerika kıtasındaki elleri bundan şeytanca faydalanmaktadırlar. Askerlerin de- virdikleri idarelerden hiç birinin şu veya bu sebepten ko- münist tesiri altına düşmediği, idealini Castro rejiminden almadığı söylenemez. Ama bu askerlerin ve onların ipini elinde tutan varlıklı zümrenin lüzumlu reform i mü- nist sistem temayülü arasındaki hududu daima başarıyla, menfaat tesiri altında kalmaksızın tesbit ettiklerini söyle- mek daha da zordur. Meseleyi bizim daha rahat anlamamız için belki bi- zimle bir mukayesede fayda vardır. Türkiyede Ordu orta- solunda, ilerici ve batılı, reform taraftarı, kökü gen halk kütlelerinde bir milli ordudur. Bundan dolayıdır ki yüz yıllık batılılaşma ve hürriyet mücadelemizde Türk Si- lâhlı Kuvvetleri daima fren değil, motör rolünü oynamış- tır. Orta ve Güney Amerikada durum bunun tam tersidir. Orta ve Güney Amerika bu çıkmazdan nasıl kurtulacaktır? ir e evime Devletleri kendisine bir ö- ü ü ü görmemektedir. Kennedy'nin attığı ihtiyatlı dı “İlerlemeli için İnittifak" adımı bile geri alınmıştır. Sosyal ve iktisadi kalkınma için gerekli maddi ve mânevi reformlar, zihniyet değişikliği gelişmemiş veya az gelişmiş bir memlekette mutlaka biraz sol olacaktır. Bunun karşı sında hemen heyecana gelip "Cadı var!" diye tutturmak, bizim kafatasçılardan çok farklı hareket etmek değildir. ri ormların yapılmadığı, yapılamadığı, menfaa up- ları sömürücülüğüne son verilemeyei kelerde bir gün sosyalizmin değil, komünizmin barajları yıkarak topluma hakimiyeti altına almasını önlemek mümkün ol- mayacaktır. Washington'da bugün okunması gereken risale bundan evvelki Papanın. XXIII. Ciovanni'nin Orta ve Güney Ame- rikaya hitap eden "Pacem in terris — Dünyada barış" me- sajıdır. Papa, bu! Ama o mesajda Orta ve Güney Amerika için tavsiye edilen reformları komünistlikle damgalamak işten bile değildir. Unutulmaz XXIII. Ciovanni eğer kendi kilisesinin komünizme karşı bir baraj olarak kalması is- teniliyorsa onun Orta ve Güney Amerikadaki tavsiyelerinin o bölge ihtiyaçlarıyla zıtlaşmaması gerektiği gerçeğini gör- müştür. Onun söylediği şudur: "Size komünizmin verece- ğini sandığınız her şeyi benim kilisem daha iyi verebilir.” Amerika çe bl iğ e bir kilisesi yok. Ama bir sistemi var. komünizm dalgalarını tutması onun sadece Mn. Birleşik Devletlerinin şartlarına de- gil, bütün bölgelerin kendi özel şartlarına uydurulmasıyla kaabil olacaktır. rta ve Güney Amerikada, Orta Doğuda, Güney Doğu Asyada ve Afrikada. AKİS/7

Bu sayıdan diğer sayfalar: