lerinden sadece biri olan Detroit şu- besinin genişliği hakkında bilgi vere- cek yeterlikte değildir. Atölyenin ge- nişliği hakkında (o fikir vermek için fabrikanın ancak bir otobüsle dolaşı- labileceğini, aksi takdirde buna bir günün yetmeyeceğini belirtmek gere- kir. Ford bu atölyesinde yalnız oto mobil motörü yapmamakta, aynı za- manda çelik sanayiini de kurmuş bu lunmaktadır. Çelik sanayiinde gerekli olan kömürü özel kanallarla âtölyele rin yanıbaşına kadar getiren yük gemi leri de Ford'undur. Ford, otomobil yapmak için kendine bir donanma bi- le kurmuştur. İşçinin, hiç elini değdirmeden çe- liğe nasıl şekil verdiği hususu da ol- dukça ilginçtir. Fakat daha ilginç o- lanı, otomobillerin onasıl yapıldığını görmektir. Bu, Amerikada her yönde rastlanan koordinasyonun en güzel ör- neğini gözlerin önüne sermekte, bu memleketteki zenginliğin sadece çok çalışmaktan, tabii kaynakların bollu- gundan ve bu tabii kaynakları yerin- de kullanmaktan ötürü değil, aynı za- manda muazzam bir teşkilât kurarak hesaplı çalışmaktan oelde edildiğini göstermektedir, Ford, sipariş üzerine çalışan bir fabrikadır. Ayda kaç otomobil sataca ğını aldığı siparişlerden Ooöğrenir ve sonra bunları yapmaya koyulur. Değil- se, Amerikadaki diğer otomobil fab- rikaları gibi, önce belli sayıda otomo- her arabayı değişik tipte yapmak Zo0- rundadır. Bu değişiklik arabanın mo- törü ve şasisi ile ilgili değildir. Ama hepsinin rengi veya iç taksimatı bir- birinden farklıdır. Ford sisteminin özelliği por, 59 dakikada bir otomobil çı- karmaktadır. (o Fabrikanın bir kıs- mında motör yapılmakta, bir kısmında şasi hazırlanmakta, üçüncü kısımda da kapı ve döşemeye son şekli veril- mektedir. Her parça, tavandan sar- kan çelik tellere tutturulmuş olup, iş ağır ağır ilerlemektedir. Her işçi, ö- nünden geçmekte olan parçanın ken- disi ile ilgili bölümünü yapmakta, e- ger bu iş bir-iki dakika sürecek olur- sa o zaman ağır ağır ilerleyen parça ile birlikte o da yürüyerek çalışmak- tadır. Her isçinin yanında, yaptığı iş- le ilgili malzeme ve âlet bol miktar- da bulunmaktadır. Bu o kadar dik- katle ayarlanmıştır ki, meselâ, vazife si bir vidayı otomobilin bir yerine tak- mak olan işçinin yanındaki kutuda DIŞ GEZİLER Türk gazetecileri Amerikada Görmek için bitmemektedir. işçinin vazifesi de vida hiç bir zaman Çünkü bir başka bunu sağlamaktır. Yukarda, Ford'un sipariş üzerine otomobil yaptığı ve bu sebepten her otomobilin birbirinden farklı olduğu belirtilmişti. - Meselâ mavi kapının belli bir zamanda mavi gövdeye ta- kılması ve daha önce de mavi döşe- menin yine mavi gövdenin içine yer- leştirilmiş olması şarttır. Mavi renk- li arabayı siyahın, onu kırmızının iz- lediği düşünülürse, bu düzenli çalış- mayı sağlamadaki güçlük ve tablatiy- le, koordinasyon kaabiliyeti okendili- ğinden ortaya çıkar. İşçi bu şekilde dikkatle çalışırken atölyenin ziyaret- çilere açık bulundurulmasında bir sa- kınca görülmemiştir. Fakat atölyeyi gezerken resim çekmek yasaktır. Se- bebi şudur: Resminin çekildiğini gö- ren işçi, poz vermek için işini aksat- asın... "Harp ve Sulh" (Ggemobil, amerikalının hayatında bu kadar önemli bir rol oynarken, a- merikan vatandaşının bile pek far- kında olmadığı muazzam bir vurucu kuwet, bütün gücü ile nükleer sava- şa hazır, bu memleketin içinde ve dışında (o beklemektedir. Bu vurucu Kuvvetin merkezi, Nebraska eyaletin- de Omaha şehrinin yakınındaki bir dev hava üssündedir. Stratejik Hava Kuwvetleri Kumandanlığı ismini taşı- yan bu vurucu kuvvetin merkez üssü son derece geniş bir sahayı kaplamak- tadır. Toprak üstünde, üssün idare e- dildiği binalar, uçaklar ve hangarları, uzun pistler, ilk Atlas füzelerinden bi- ri ve personel evleri görülmektedir. Rahatına ve eğlencesine düşkün ame- rikalı, herkesin kolay kolay kabul e- dilmediği bu muazzam hava üssünde sinema ve tiyatro binalarını ve perso- nel çocuklarının eğitim ve oyun der- dini halletmek için de okul ve oyun sahalarını ihmal etmemiştir. o Ayrıca dev uçakların ohavalandığı pistlerini yakınlarında kilometrelerce saha per- sonelin boş vaktini (o değerlendirmesi için golf oyununa ayrılmıştır. Dışar- dan bakıldığı zaman muazzam bir as- keri hava meydanından başka birşey değilmiş gibi duran bu üs, dünya ba- rışında veya - çıktığı takdirde- üçün- cü dünya savaşında en önemli rolü oynayacaktır. Bunu anlamak için ön- ce hava meydanının bir köşesini ziya- ret kâfidir. (Bu bölümdeki pist hiç kullanılmaz, Pistin yanında nükleer AKİS/15