Günlerin getirdiği Yurttan Politikacılar — DP devrinde ocak, bucak, ilçe ve lüklerinden gelen birer mektup, bunlar üzerinde âdeta bir soğuk duş tesiri yaptı. Mektup, bir zamanların Vatan Cephesi marifetleri ile ilgilidir ve o devirde ocakların açılması için bütün DP teşkilatına Genel Merkezden gönderilen (o paraların tekrar Hazineye iadesi talep edilmektedir. Oysa 5 lira- ya Vatan Cephesine üye kaydedildiği —Bu arada yıllar- dan beri mezarlarında yatanlar da para kazanmışlar- dır— o günlerde bu paralar hovardaca harcanmış, ki- min borçlu, kimin alacaklı olduğunu tesbit imkâsız hale gelmiştir. Meselenin aslı bundan üç yıl kadar geriye, 27 Ma- yıs 1960'a kadar uzanmaktadır. O tarihte işbaşına ge- len Milli Birlik Komitesi kısa bir süre sonra DP yi ka- patarak, bir kanunla bu partinin menkul veya gayrimen- kul bütün mallarını Hazineye vermişti. Bunun üzerine Maliye Bakanlığının Milli Emlâk Müdürlükleri ( kolları sıvayarak, alacakların tahsiline giriştiler- Uzunca bir süre devam eden incelemelerden sonra, DP Gi kezince kendilerine para ödenen ocak, bucak, başkanlarına birer mektup gönderilerek zimmet çıkarıl- mağa başlandı. DP li politikacılar bu mektup olayını son derece giz- -- tutyorlar, basın mensuplarının meseleyi öğrenmemeleri için ne mümkünse yapıyorlardı. Ancak mızrak çuvalda uzun ddet saklı kalamadı ve nihayet İzmir Defterdarlığının 190316 - 12 numaralı bir yazısı, bir AKİS mensubunun eline geçti. Yazı, DP eski Şirinyer Ocak Yönetim Kurulu üyelerinden birine (gönderilmişti ve sadece bu şahıs adına tahakkuk ettirilen zimmet mik- tarı 887 liraydı. Ayrıca ocağın diğer H yöneticisine de aynı miktarda zimmet tahakkuk ettirilmişti. Defterdar- lık tarafından sadece tamir ili için tahakkuk ettirilmiş olan zimmet 8 milyon lirayı bulmaktadır. Bir hesapla, bütün Türkiye için tahakkuk ettirilen zimmetlerle kü- çük bir baraj inşası mümkündür. İzmir Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğünün mat- bu olarak hazırlanıp, zimmetlerinde DP parası bulunan şahıslara gönderdiği yazıların tam metni şöyledir: İl ünfesih D.P. nin İl, İlçe ve Bucak teşkilâtının he- em tetkik eden heyet tarafından idare (o heyetinde vazifeli olduğunuz ... teşkilâtı için lira zimmet çı- karılmıştır. AKİS/4 Akisler Medeni Kanunun 50. maddesinin 2, bendine tevfikan partinin bütün hak ve alacakları hazineye intikal etmiş olduğundan, 27 Mayıs devrimi sırasında idare heyetin- de üye olmanız hasebiyle bu zimmetin sizden tahsili ge- rekmektedir. Bu itibarla işbu. yazımızın tebellüğ tarihinden itiba- ren 10 gün zarfında Defterdarlık Milli Emlâk Müdürlü- güne müracaatla .... | lirayı tediye etmeniz lüzumu, aksi me masraflariyle birlikte gizden tahsili için aleyhinize dâva ikâme olunacağı tebliğ olunur. Milli Emlak Müdürü Nabi Yöney Tanıtma — Kıbrıs olaylarının her geçen gün biraz da- ha geliştiği şu son günlerde, çok çalışmak zorunda kalan bakanlıklardan biri de Turizm ve Tanıtma Bakanlığı ol- du. Nitekim merkezde. Dışişleri Bakanlığına paralel ola- rak hummalı bir faaliyet göze çarpmaktadır. o Yabancı ajanslar yanlış haberlerinden dolayı uyarılmakta. Ada- daki vahşeti gösteren" resimler çoğaltılarak dış ülkeler- deki tanıtma bürolarına ve basın müşavirliklerine gön- derilmektedir. Ama dış teşkilât bir türlü bu tempoya ayak uyduramamaktadır. Meselâ, eski Basın - Yayın ve Turizm Genel Müdü- rü Nejat Sönmez, bu tempoya ayak uyduramıyanlardan biridir.. Halen Londrada Basın Müşaviri olarak görevli bulunan Sönmez tam 21 gündür, evet tam 21 gündür mer- keze, en uzunu 4 satır olan gazete kupürlerinin dışında tek haber dahi göndermemiştir! O kadar ki, bu akıl al- maz sessizlik karşısında Bakanlık yetkilileri kendisine, «Sıhhatinin iş'arı» diye telefon etmek zorunda kalmışlar dır. Bir Bakanlık mensubu, Sönmez için, «Yahu, Kıbrıs meselesinde ingilizlerin tutumu nedir? diye sormasını da bekledik ama, neyse bu olmadı» demektedir. Dış Teşkilâttaki bir diğer anlaşılmaz adam da, Was- hington'da görevli bulunan Burhan Doğançaydır. Doğan- çay Sönmeze nisbetle biraz daha çalışkandır ve hiç de- ğilse Amerikadaki gazetelerde çıkan haber, fıkra, maka- le ve röportajları makaslıyarak merkeze göndermek lü- zumunu hissetmektedir. Ancak, Doğançay, gazetelerden makasladığı yazıları tercüme etmeden, ingilizce olarak göndermektedir ve Türkiyenin resmi “dili türkçedir!