11 Ocak 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

11 Ocak 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 29
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TİYATRO İstanbul Arenada "Sezarla Kleopatra" A rena Tiyatrosu, , aylardanberi ha- den itibaren oynamıya başladı. Bu oyun, yeni zamanların ünlü tiyatro hicivcisi Bernard Shaw"nun «Sezar ve Kleopatra» sıdır. "Bilindiği gibi, bu önemli oyun için Arena Tiyatrosu misafir rejisör ola- rak Cüneyt Gökçeri, misafir sanatçı olarak da Devlet Tiyatrosunun genç sanatçılarından Işık Yenersuyu anga- je etmiştir «Sezar ve Kleopatra» Ahmet Kozan- oğlu tarafından yeniden dilimize çev- rilmiş, Arena Tiyatrosuna göre de Ap- tullah Ziya (Kozanoğlu tarafından "adapte" edilmiştir. Dekorlarıyla (okostümlerini (Belgin Gürkanların çizdiği oyunda, belli-başlı rollerden Sezar'ı Yıldırım Önal, Kleo- patra'yı Işık Yenersu, Belzanor'u Pek- can Koşar, Belfaris'i Ayten Ürkmez, Ptoleme'yi Tuncay Erenay, Potinus'u Erhan Gökgücü, Rufio'yu Türker Te- kin, Apollodoros'u da Alp Öyken oyna- maktadırlar. Fiyaskonun: devamı ( eçen hafta, Karaca Tiyatrosundaki Saat Altı Tiyatrosunun ilân ettiği Pe ter Ustihov'un «General Çöpçatan» —Romanoffla Juliet— oyununun, Mü- nir Özkulun son dakikada rolünü bi- rakması üzerine, neden oynamadığını anlatmış, aynı role Altan Erbulakın çıkmıya hazırlandığını bildirmiştik. Geçen pazar günü Altan Erbulakla verileceği ilân edilen oyuna Altan Er- bulak da, son dakikada, çıkmamıştır... Neden mi? Bu konuda rivayetler muh- teliftir. Bir söylentiye göre Özkul Er- bulaka giderek, bıraktığı role çıkarsa intihar edeceğini söylemiş, bir söylen- tehdit etmiş... ti tabii... Gel gelelim işin gerçek tara- fı şu ki, pazar günkü yeni ilk temsi- le Altan Erbulak sahiden çıkmamıştır. Salonu dolduran ve ne olacağını me- rakla bekleyen seyircilere, bir sözcü, perdenin önüne çıkarak, Münir Özkul- dan sonra Altan Erbulakın da, bilinme- mıyacağını, oyunu mutlaka oynamıya kararlı olan topluluktan, Romanof ro- lüne hazırlanmış olan, Gürdal Onurun çıkacağını, kendi rolünü de bir başka gencin oynıyacağını haber vermiş ve oyun, seyircilerin hayreti karşısında, gerçekten ve hiçbir aksaklık olmadan oynanmıştır!.. OYUN; «Avluya Bakan Pencere» in Fenster zum Flur»); Komedii,5 tablo. YAZANLAR: Curt Flatow - Horst Pillau ÇEVİREN: Seniha Bedri Göknil. SAHNEYE KOYAN: Vasfi Rıza Zobu. TİYATRO: İstanbul Şehir Tiyatrosu (Üsküdar). DEKOR: Nikola Perov. KONU: Çocuklarını kendi sosyal durumlarının «we» şartlarının üstüne çıkar- mak isteyen iyi yürekli anaların «Dimyata pirince giderken» çokdefa nasıl «evdeki bulgurdan olduklarını» gösteren ve şuursuz bir yabancı —hele ame- rikan— hayranlığının gençkızlara neye mal olabileceğini duyuran bir oyun. Anneleri apartıman kapıcılığı, babaları vatmanlık eden ortahalli bir alman ailesinin yetişmiş bir oğlu ile iki kızı vardır. Anne «oğlanı doktor yapacağım» diye tutturmuştur. Büyük-kız-kendisini candan seven yakışıklı muslukçuya «milyoner» sanılan bir amerikalıyı tercih etmiş, peşinden Amerikaya gitmiş, ama bir başkasından edindiği bir piçle geri dönmüştür Küçük Kız Polonyalı bir müzisyenle (o sevişmektedir.. (o Yalnız, o realist düşünerek, ailesinin e rağmen, sevdiği (oadamla evlenecek ve mutluluğu hakedeceki GUN ANL Sami Ayanoğlu (Karl Wiesner, baba), Şenime Erton(Anni Wiesner, anne), Muallâ Fırat (Helene, büyük, kız), Leylâ Altan (Inge, kü- çük kız), Kâmuran Üsluer (Herbert, oğul), Aytaç Yörükaslan (Erich Seidel, muslukçu), Zihni Küçümen (Polonyalı müzisyen), Taner Erhan (Dan, Hele- ne'nin çocuğu). BEĞENDİĞİM: Öldüğü güne kadar fırçasını elinden bırakmamış olduğu an- laşılan emektar,örnek sanatçı, Nikola Perov ustanın, son güzel dekoru için- de Vasfi Rıza Zobunun yumuşak, neşeli, duygulu ve kusursuz sahne düzeni. Zevkle seyredilen bir hayat tablosu çizerken, yazarların ikinci dünya savaşı sonrasının' yarattığı problemleri, bunun gerisinde anababa (çocuklar ilişki- sini, bu bir çeşit eski - yeni dünya görüşü çatışmasmı renkli, canlı bir fırçay- la tasvir etmiş olmaları. Gözleri trafik ışıklarını artık farkedemediği için mühim bir kazaya sebep olan ama bu kaza sayesinde oğlunun, hiç sevmedi- gi, tıp öğretimine dört elle sarılmasını sağlayan vatman Baba'da Sami Ayan- oğlunun çizdiği sevimli ve ifadeli tip. Anne'de Şehime Ertonun —ancak büyük ve tecrübeli komedyenlerde görülebilen— çok ölçülü, çok sade çok rahat ve inandırıcı oyunu. Çocuklarda Muallâ Fıratın, Leylâ Altının ve Kâmuran Üsluerin çok ahenkli, başarılı trio'su. Dande ümit verici bir oyun çıkaran küçük Taner Erhan. Aytaç Yörükaslanın ölçülü oyunuyla muslukçu Erich'e kazandırdığı inandırıcı ve «erkek» yüz. BEĞENEMEDİĞİM: Pek aceleye GM hissini veren Zihni Küçümenin Adam Kowalski'sinden başka birşey SONUÇ: Son zamanlarda Şehir Tiyatrosunda gördüğüm en iyi oyunlardan, en başarılı icralardan biri. Lütfi AY "Avluya bakan pencere" Avluya değil, gerçeklere.,. AKİS/29

Bu sayıdan diğer sayfalar: