11 Ocak 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

para ile 1964 yılı içinde tam 171 adet Sağlık Ocağı faaliyete geçecektir. Kemal Demir, sağlık hizmetleri ko- nusundaki fikirlerini şöyle özetledi: Sağlık hizmetleri sadece has- tahane yapmakla halledilemez. Sağlı- kanlığı ile koordine çalışıyoruz. oBen köye hastahane yaparken, o yol yapa- cak. Yol okulu, okul suyu ve elektriği getirecek. Hepsi birleşince, sağlık dâ- vası halledilecek." Genç Bakanın bir başka tasavvuru da şudur: Hastanelerde fakir hastala- rın gördüğü muamele yürekler para- layıcıdır. Fakirlik ilmühaberi' formali- tesi suiistimale yol açmakta, asıl fa- kirin yatak bulması (o güçleşmektedir. Bunun çaresi, hastanelerdeki yatak sayısını artırmak ve bir de, müessese- yi yenilemekle bulunabilir. o Müessese de ancak şöyle yenilenebilir : Hasta- nelerdeki paralı yatak ücretleri arttı- rılır ve fakirlik ilmühaberi meselesi e- minn ellere tevdi edilir. emir, bu tasavvurunu gerçekleşti- rebileceğinden pek emin değildir ama, bir defa denemeyi kafasına koymuş- tur, Tarım Bakanlığında yöftanın içinde bütün Bakanların çalışma odalarındaki oışıklar oOgeç vakitlere kadar yandı. Politik hayata yeni girmiş enerji dolu bu genç adam- lar, bu kabinenin bir Reform Kabinesi olduğuna inandılar ve kolları sıvadı- lar. Tarım Bakanı Turhan Şahin, bu enerjik Bakanlardan biridir. Kendisini makamında arayan ve tebrik etmek isteyen arkadaşları, Özel Kalemden hep ayni cevabı alıyorlardı.: "— e Genel Müdürlerle top- lantıda, efen Hillkalen | Şahin de diğer arkadaş- ları, gibi kolları tam manasıyla sıvadı. Aslında, bu, CHP Grupunun sivrilmiş genç elemanlarına verilmiş büyük bir şanstır. Eğer onlar başarı kazanamaz- larsa, ümitler suya düşecektir. Turhan Şahin, Hükümetin vaadet- tiği en büyük meselenin halline me- mur edilmiştir. . Toprak Reformunu, kısa boylu, sevimli, mahcup tavırlı bu genç Bakan halledecektir. Şahin, işe evvelâ. Bakanlığın çeşitli kademelerin- deki memurlardan ön-bilgi istemekle başladı. Beyanat vermekten, o yanlış bir adım atmaktan kaçındı. Konuyu önce kendi inceleyecekti. Bakanlığa o- turduğu günden bu satırların yazıldığı ana kadar Şahinin bütün vakti, gün- delik işleri yapmak ve Bakanlık men- suplarıyla tanışmakla geçti. Bir başka sportmen formcu İnönü Kabinesinin bir baş- ka genç elemanı da, Sanayi Ba- Genç Bakanlar Hakkında H. Oral A. İhsan Göğüş | smet Paşa, bir defa daha, Kabinesine çok sayıda genç Bakan almış bulunuyor. Böyle, bir tecrübe İsmet Paşanın Cumhurbaşkanlığı zama- nında, 1946 - 50 arasında yapılmıştır. Hasan Saka Hükümetinden itiba- ren Bakanlık koltuklarına oturan genç devlet adamları o bilhassa Şem- seddin Günaltay Kabinesine kendi şahsiyetlerinin damgasını vurmuşlar- dır ve bu kabine bugün hâlâ bir nevi hasretle aranmaktadır. Sonradan, demokratik rejimin türlü çalkantıları arasında o Bakanlardan bir kısmı kıymetli devlet adamları olarak kalmıştır, bir diğer kısmı, çaplan yet- mediğinden ufalanıp gitmiştir. Bugün bir fırsat, yeni İsmet Paşa Kabi- nesinin genç Bakanlarına verilmiştir. Genç Bakanları bir büyük tehlike beklemektedir. Bunlarda memleke- tin aradığı vasıf dinamizmdir. Ancak, dinamizm ile işgüzarlığın hududu müşterektir. Adımlar iyi atılamayıp ta bu hudut aşıldığı takdirde, ihti- yatsız Bakanı bekleyen gülünçlüktür. e hayatında ise biç bir şey, insanı gülünçlükten daha iyi öldürmez Eskilerin bir lâfı vardır: «Paşa insanı vezir de eder, rezil de ..» Bu- gün politika hayatında paranın rolünü Basın oynamaktadır. Gazete ha- ber peşinde bir organdır. Haberi alınca, verir. Bu bakımdan, genç Ba- kanların ihtiyatlı konuşmalarında, daha başına geçtikleri teşkilât hak- kında pek âz bilgi sahibiyken onu bunu söylememelerinde çok fayda var- dır. Zira, olmayacak şeyler ciddi, ciddi ba atıldı mı. ipsiz sapsız söz- ler demeç diye yayınlandı mı, p zengin olmak ve memleketin bütün dertlerini böylece halletmek mi. Bakanlara atfedildi mi, bu Bakanlar bunun altından bir daha kalkamazlar. Manasız sözleri bir do- gu çıbanı gibi suratlarına yapışır ve bir daha çıkmaz. O bakımdan ağır başlılık, bilhassa işgüzarlığın sevimsizliğinden uzak kalmak, ama dina- mik bir insan intibaını herkese vermek bugünün genç Bakanları için en ziyade dikkat edilecek husustur. Madalyanın bir de tersi vardır. Son iki İsmet Paşa Hükümeti kadar umumi efkârla münasebeti düzensiz, propaganda nedir bilmez, yaptığım söylemekten âciz bir hükümet belki de bütün Cumhuriyet tarihinde gö- rülmemiştir. Halbuki bugün, rejim ister açık, ister kapalı olsun, her han- gi bir iktidarın umumi efkârla münasebet kurmadan devam etmesine im- kân ve ihtimal yoktur. Genç Bakanlar bu konuda bilgili ve basiretli dav- ranışlarıyla çok faydalı olabilirler. Bakanlıklarına ait faaliyetleri, yal- dız merakına- kapılmadan, halkın artık «palavra yutmadığımı>, ama ay- dınlatılmak istediğini bilerek aksettirirlerse. doğru ve açık konuşurlar- sa, iyi taraflarla birlikte güçlükleri de bildirirlerse, Basına (kapılarını açık tutarlar, ama lâubaliliğe düşmezlerse bu İsmet Paşa Kabinesinin son Günaltay Kabinesine nazire yaratmasına hiç bir mâni yoktur. kanlığının bir odasında * işe başlayan Hüdai Oraldır. o Oralın başında bu- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığıdır. Ama bu Ba- kanlığın henüz teşkilâtı belli değil- dir. Hangi müessesenin bu Bakanlık teşkilâtı içinde kalacağı, o hangisinin, Muammer Ertemin başında bulunduğu Sanayi Bakanlığında bırakılacağı ke- sinleşmemiştir. Hüdai Oral, haftanın içinde birgün bir AKİS muhabirini makamında 'ka- bul etti ve ona tasavurları hakkında bilgi verdi Hüdai Oral, 1961 de Denizli millet- vekili seçilmek suretiyle başladığı Par- lâmento hayatında işine ciddiyetle bağlı, tuttuğunu koparır, başarılı bir eleman olarak tanınmıştır. Onun Mec- lis Adalet oOKomisyonunda sözcü ve AKİS/13