21 Eylül 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

21 Eylül 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 33
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KÖŞEDEN Spor ve Parlâmento I Temmuz 1963 günü çıkan gazeteler. OA.P. senatörü ato Başkanlığına verili bir . Hatırlanacağı gibi, o tarih- ten altı gün evvel İsveçte yapılan dünya greko-romen gü- reş birincilikleri sona ermiş, "pehlivanlarımız" şanslarını denedikleri 8 ağırlık sınıfında bir birincilik, bir üçüncü- lük alıp, toplayabildikleri 13 puan ile, ola ola ancak altın- cı olabilmişlerdi. Bu hazin, fakat beklenilen bir netice idi. Ama gene de büyük üzüntü yaratmıştı. Tevetoğlunun sorusu bu üzüntüyü dile getiriyor, bir yandan hesap soruyor, bir yandan sorumluların ilerisi için aldıkları veya almayı tasarladıkları tedbirler hakkın- da bilgi istiyordu. İşte, Devlet Bakam Necmi Öktenin ge- çenlerde, Senatonun 3 Eylül tarihli oturumunda, cevap- landırdığı soru bu soru idi Soru müessesesinin uyarma ve murakabedeki yerini, Parlâmento çalışmalarındaki değerini düşünecek olursa- nız ne bu soruya, ne Devlet Bakanının buna verdiği ce- vaba, hatta ne de sonradan söz alan soru sahibinin ko- nuşmasına bakıp şu öksüz sporumuzun geleceği hakkın- da iyi leyler düşünmeğe, ümide kapılmağa imkan bula- mazsınız. Sayın Tevetoğlu, sporun - toplumun fizik ve moral kalkınması, milli eğitim meselesi olarak - tümü için- de yeri ve değeri çok geri plânda kalan bir yönü ile ilgi- lenmiş, Bakan da, bu sınırdan asla çıkmıyacağına yemin etmiş gibi verdiği cevapta, şimdi masal olmuş dev ba- sanların temelindeki tedbirlerden söz açmadan, feci yıkı- lışın sebeplerini tartışmadan, bir nevi kronoloji yapmakla mıştır. Tedbir diye sayıp döktüğü şeylere gelince, onlar da sayın Bakanın sorumluluk kabul ettiği günden beri her acı fırsatta tekrarladıklarının yeni bir versiyonundan İbaret kalmıştır. Böylece biri sormuş, öteki cevaplandırmış ve, himmet ve emek bekleyen ulu dâva tekrar rafa kaldırılmıştır. Ne olurdu politika çevrelerinden, basından, eğitimci- lerden, eski, yeni sporcular arasından biri çıkıp da şöyle sorsaydı: "— Siz müsabaka organizatörü müsünüz, antrenör müsünüz? Kendi tâbirinizle, menecer esnaf zihniyetli Vildan Aşir SAVAŞIR pehlivanları toplayıp üç-beş ayda sporcu - güreşçi yapa- cağım diye uğraşacağınıza, mukadder perişanlıklara, ba- şarısızlıklara okılıf uydurmağa o çalışacağınıza (milletin -ama bütçeden, ama Totodan- yüz milyonları bağladığı şu binbir problemli işin prensiplerini, plânlarını, program- larını konuşsanız olmaz mı? Hâlâ mı yeni gün, yeni rızık?" Doğrusunu isterseniz, insanın soru sahibini yermeğe de pek dili varmıyor. Bu sonuç biraz da işlerin tabiatının icabı. Şu yirmibeş yaşını tamamlamış, bir çok hükümleri kadük, meşhur 3535 sayılı Beden Terbiyesi Kanunu yü- rürlükde kaldıkça, Bakanından, Umum Müdüründen dü- men neferine kadar bütün sorumlular - güçleri bu kada- rına yettiği için herhalde! - işlerini müsabaka tertip ve idare etmekten, her yorulana yorulduğa yerde han kabi- linden tesis yapmaktan ibaret saydıkça bu böyle devam edip gidecektir. Yarın bir başka politikacının çıkıp da - şöhretli bir kulübe politik başkan seçilmek için de fena bir yatırım sayılmaz - bir penaltının hikâyesini (Meclis yüz milyonlarına oluyor. Yoksa unutulmaz gezilerin ha- tırası, Napoli ve Tokyo yolculuğunun hayaliyle şimdiden sarhoş turistlerin kılının bile kıpırdıyacağı yok. Bir sual akla geliyor: Peki, bu kanun kalkamaz, onan yerine gerçeklerimize ve günün icaplarına uygun, olumlu çalışmalara ışık tutacak prensiplerden mülhem, dünya- nın bellediği, deneyip benimsediği yolda bir tasarı hazır- lanıp Meclise sunulamaz mı? Olur, olur ama; olmuyor İşte! Milli Birlik Hükümeti zamanında ilgililer büyük bir Şüra toplamışlardı. Bu memlekette Şüra toplama âdeti icadolunalı bunların en başarılılarından Şürası mükemmel değilse bile az kusurlu bir tasarıyı ka- leme alıp sorumlulara vermişti. Bu tasarı önce lise tahsi- linden mahrum yüksek mevki sahibi idareciler, sonra da başka hesaplara bağlı kişiler elinde kuşa döndü. Şimdiyse, sırası geldikçe öttürülen sihirli yem borusunun "hazırla- şarkısının Yeni varyasyonu, n da görmedi! Buna da dık, sevkediyoruz, formaliteler tamamlanıyor" notası gibi kimbilir nerde saklanıyor!.. eseri hazırlayanlardan tek insa ne arayan var, ne soran!..

Bu sayıdan diğer sayfalar: