ral Elektrik lokomotiflerini tercih et- mek mevkiinde bulunan satınalma ko- misyonu, yeni bir teknik heyet kur- ma ihtiyacını duymuştur. Dizel elektrik lokomotifleriyle meş- gul olmıyan Adapazarı, (Eskişehir ve Sivas fabrika müdürlerinden teşkil e- dilen bu yem heyetin verdiği rapor ise büyük bir garabetti, acaipliği ihtiva etmektedir. Bu hey'et teklif edilen lo- komotiflerden bir tanesini tercih mev- kiinde olduğu halde yarıya sulh olan bir karar vermiş. Mubayaaların yansı General Motors, diğer yarısı da Gene-. rai Elektrik firmalarından yapılma- lıdır demiştir. Ulaştırma Bakanı'nın da Meclis Kürsüsünde ifade ettiği bu acaiplik, işin içinde bir takım anor- malliklerin, Bu söylediklerimizin hangisi mec- liste Ulaştırma Bakam veya diğer yet- kililer tarafından tekzip edilmiş veya çürütülmüştür? Biz edinebildiğimiz . bilgileri mec- liste açıkladık. Acaba -Akis, devletin bu mevzudaki bütün dosyalarım Tet- kik etmek ve bizden daha fazla bilgi edinmek imkânına mı sahip olmuş- tur ki, izahatımızı kâfi görmemekte ve General Motors lokomotifleri lehinde- ki müdafaalarında İsrar etmektedir? Akis, takririmizin devlet ve millet haklarım korumak için değil, Cum- hurbaşkanı İle Başbakan'a çamur at- mak gayesiyle verildiği iddiasındadır. Bu iddia hilafı hakikattir. O'nun Kur- duğu bu âlemi yıkmak için takririmiz- den ve meclisteki yazılı konuşmamız- dan pasajlar oalmak kâfidir. Milleti milyonlarca lira zarara uğratan, hi- maye ve suiistimallerin yapıldığı yo- lundaki neşriyatı dile getiren takriri- mizde şöyle diyorduk: "Lehine hareket nl söylenilen firma mümessilinin, Başbakan İnönü'- nün akrabası olduğu, oğlu ile iş ortak- lığı yaptığı ve devletin en yüksek mev- kilerinde bulunan bazı zevatın yalem- leriyle de iş münasebetleri tesis ettiği ileri sürülen iddialar arasındadır. Başbakanla yakınlığı omalüm bu- lunan bir dergi ise, mutadı hilâfına, ihaleden evvel himaye edildiği söyle- nilen firmanın tercih edilmesi yolunda neşren gayret göstermiştir... bizzat, Millet Meclisince yapılacak bir tahkikat umumi efkârı tatmin ede- cek, varsa kötülükleri ortaya koyacak, yoksa, ilgilileri zan altında kalmaktan kurtaracaktır." Takrirdeki bu sözlerin neresinde if- tira ve isnat vardır? Tahkikat talebimizi izah için mec- liste takrir sahipleri adına yaptığımız yazılı konuşmanın ilk cümleleri ise şunlar olmuştur; "Biraz evvel okunan takririmizde hâdiseyle alâkalı olarak basına inti- kal etmiş, zihinlerde istifhamlar ya- ratmış ve tekzip edilmemiş başlıca id- dialar sıralanmıştır. e Böylece umumi efkârda uyanan tereddüt ve endişele- rin nelerden ileri geldiği belirtilmek istenmiştir. Bu ta kririn verilmesi ve basında peşi- nen suçlandırılması maksadının ta- kip edilmediğini bilhassa belirtmek is- teriz. Gayemiz, gerçekleri meydana çı- karmak, millet haklarını korumak ve umumi efkârda haşıl olan tereddüt ve endişeleri izale etmektir. o Yapılacak tahkikat neticesinde bir suiistimal ve himayenin bulunmadığı (anlaşılırsa bundan da bahtiyarlık (o duyacağımız tabiidir." Daha sonra çeşitli (o kaynaklardan edindiğimiz bilgiler ve yaptığımız tet- kiklerin sonuçları yüksek meclise ar- zedilmiştir Bu hususlara yukarıda kıs- men temas etmiş bulunuyoruz. Durum bu olduğuna göre, bizim şu veya bu şahsa çamur atmak gaye- siyle hareket ektiğimizi söylemek, doğ- ru değildir. Bu hareketinizin mânâsı- nı herkes takdir eder. Millet Meclisi, bir tahkikat yapıl- masını lüzumlu, haklı ve faydalı gös- teren sebepler olmasa idi elbette m. ririmizi kabul etmezdi. Meclisin tahkikat açılması kararı- na rağmen bu kararı sağlıyan sözleri” mizi bir avuç saçma olarak göstermi ge yeltenen Akis'e soruyoruz: hareketi meclisin kararına karşı saygısızlık değil midir? Bilgi edinmek üzere bir meclis a- r aştırması takriri verenlerden nerede ise kesin bir mahkeme ilâmı mı iste- necektir? oHangi demokratik memle- kette böyle bir kaide vardır? Böyle bir kaide kabul edildiği takdirde meclis araştırması müessesesi işler mi? Takririmiz ve mecliste (yaptığımız konuşma temiz maksadımızı ortaya koymaktadır. Kazanan veya kaybeden firma mü- messilleriyle bir yakınlığımız ve dost- luğumuz olmadığı gibi kendileriyle ha- yatta bir defa olsun konuşmuş, karşı- laşmış ve selâmlaşmış kimseler de de- giliz. Tahkikat takriri vermekle ekono- mik menfaatlar sağlamak istediğimiz YURTTA OLUP BİTENLER kanaatını uyandırmağa çalışıyorsu- nuz. Bizim siyasi sicilimizde böyle bir leke, hamdolsun yoktur. Bu da cüm- lenin malümudur. Biz firmaların değil, yalnız ve yal- nız milletin vekili ve onun haklarının müdafiiyiz M.P. Yozgat Milletvekili İsmail Hakkı Akdoğan tündeki camdan içeriye bakmayı eden hademeler, yatağın ve odanın boş, olduğunu tesbit ettiler. Doktorlar, Era- tamanın, bir kalp krizi neticesi yatak- la gardrop arasına düşebileceğini düşü- nerek yandaki odadan pencereye ay- na tuttular ve odanın içini iyice kontrol ettiler. Odanın boş olduğunu anlayın- ca kapıyı kırarak açmak zorunda kaldı- lar. akıl Odada yapılan tetkikatta, pencere- nin içeriden kilitli olduğu ve buradan kaçılamıyacağı tesbit edildikten sonra, Hastahane Baştabip Vekili Dr. o Razl Maneri haberdar ettiler. Razi Maner Emniyet Müdürü Haydar Özkına, Zeki Eratamanın kaçtığım haber verdi. Em- niyet Müdürü de durumdan Vali Ni- yazi Akıyı haberdar etti. Saat 24'teri sonra duruma muttali olan Emniyet, hemen Zeki Eratamanı aramağa baş- ladı. Fakat atı alan Üsküdarı çoktan geçmiş, Emniyetin arama faaliyetine geçmesinden bir saat sonra Yassıada mahkümu Erataman yurt dışına sık- mıştı. Pek sıkı tedbirleri hava alanı ek yp konsolosluklar, liman ve karayolları kayşaklarında olağanüstü tedbirler aldı. Ayrıca, bir ekip de Zeki Eratamanın eşi Macide Eratamanın Beykozdaki evini o aradı. Kocasının kaçtığını polislerden oöğre- nen Macide Erataman, bu haber üzeri- ne uzun süre bir baygınlık geçirdi. Po üsler Eratamanın evinden hiç bir ip- ucu elde edemediler. Babasının oka- çışma büyük yardımı dokunan oğlu Türkay ise polislere, babasının kaç- masından “a üzüntülü olduğunu söy- lüyordu!. O gece Emniyet hiç bir netice el- de edemedi. Ertesi gün Poliste bütün izinler kaldırıldı. Emniyet Genel Mü- dürü Ahmet Demir, Ankaradan İstan- bula geldi ve arama işini bizzat idareye koyuldu. Demir, hastahanede ayrı bir tahkikat usülü tatbik etti ve Eratama- nın dört oda aşağısında kalan Yassı- ada mahkümu Hayrettin Erkmeni sor- AKİS/13