Y.T. P. ve Sulh Geçenlerde Y.T.P. nin, bitip tüken- mek bilmeyen "Kader Toplantıla- rından birinde Sadık Perinçek ile Tu- ran Kapanlı arasında, adeta ikisini birbiriyle boğaz boğaza getirecek kadar hararetli cereyan eden bir tartışma bu partinin bütün dertlerini gözler ö- lara göre hareket etmeliyiz" dedi. Ka- panlı "İyiama, D.P. oyları D.P. nin es- ki hatalarının devamı için mi veril- miştir?" mukabelesinde bulundu, Pe- rinçeğin tepesi attı, ateş püskürerek şöyle dedi: "Ben onu demek istemi- yorum. D.P. gibi hareket edilmesini isteyen, A.P. nin kin ve intikam poli- tikasına yakınlık duyan kim?." "Kader Toplantıları"nın bütün ha- vası böyle oldu. Bir yandan C.H.P. nin Koalisyonda ortağı olan, o sıfatla iş- lerin iyiye gitmesi ve Hükümetin ba- şarıya kavuşması için gayret göster- mesi gereken Y.T.P. diğer yandan kendisini "D.P. oylarıyla gelmiş" bil- diğinden bu oyların icabını yapmaya, dı. Bu tezat, Y.T.P. yi her gün biraz daha öldürüyordu. Laf lafı açar A eta son "Kader Toplantısı" bir takım karşılıklı nükteler yüzünden daha hafif bir hava içinde cereyan et- ti. Parti Genel Merkezinin büyücek sa- lonundaki masa etrafında tartışmalar cereyan ederken bir ara Alican, Fah- rettin Kerim Gökaya takıldı: "— Hoca, sen bu tüzük işlerinden an- lamazsın.. Daha particiliğin çok yeni Bırak da, arkadaşlar konuşsunlar.." , Gökay pervasız cevap verdi: — Kim demiş anlamam diye?.. Esas siz benden daha az anlarsınız.. Sen çelik çomak oynarken ben particilik yapıyordum... YTP li İmar Bakanının sözüne Ge- nel İdare Kurulu ve Grup Yönetim Kurulundan toplantıda bulunanların hepsi güldüler. Hatta Alican bile te- bessüm etti! Ama iş burada bitmedi. Masanın öbür ucundan birisi: — Hocamın hakkı var, beyfendi.. Siz kendisinin CHP sıralarında çalış- tığı zamanı hesaba katmıyorsunuz an- laşılan" deyince, kahkaha ayyuka çık- tı. Bu işe de Gökay bile gülümsedi! Olayın cereyan ettiği sıralarda sa- atler epey ilerlemiş, Sah akşamı saat 21 de başlayan YTP Genel İdare Ku- rulu toplantısı bir hayli hararetlen- işti. "Kader Toplantısı" adı verilen top- lantılarından birisini daha yapan Jnönü 79 yaşında fermirde, 24 Eylül 1884 tarihin- de doğan bir adam, İsmet İ- nönü, 24 Eylül 1968 m Sah günü 79 yaşında oluyor. İs- met Paşa belki bu yıl milletin inanılmaz bir çoğunluğundan, bir bütün hayatında aldığın- hayran, aşık olması değildir. A- a şu anda milletin büyük o bir çoğunluğu, hele akü başında şah- siyetleri ve sağlam kuvvetleri a- çiica görmektedirler ki yüze yü- ze kuyruğuna geldiğimiz bir yol, İsmet Paşanın binr süre daha sağ- lam, canlı ve enerjisine sahip şer kilde memleketin siyaset o haya- nda rol oynamasıyla bize yeni, demokratik ve hür bir Türkiye- nin kapılarını açacaktır- Nitekim, İsmet Paşanın oObu 79. yaşında ona hınçla diş bile- yecekler de olacaktır. İsmet Pa- şayı kendi karanlık, o sergüzeşiçi emelleri için başlıca mani bilen rın yanıldıkları bir nokta Demokrasi, daha güç ve belki yi zı ıstıraplar pahasına da olsa met Paşasız dahi bu meni lee payidar kalmak gücünü kazanmış- bunun ümit verici delilini | teşkil etmiştir. Yolun son kısmının da Jsmet Paşayla tamamlanması bu güçlüğü ve ıstırap ihtimalini ber- taraf edecektir. er bir ant mille (ove memleket hizmetinde geçmiş o bir ömürden dolayı Başbakanı tebrik eder, ona 79. yaşında mutluluk, sıhhat ve başanlarında devam di- er. YTP yöneticileri, bu defa savaşa bir müddet için ara vererek meselelerini karara bağladılar. Öçten grupu bir eksikle toplantıya katılmış, Osman Hacıbaloğlu nedense gelmemişti. Top- lantıya Grup Yönetim Kurulu da da- hil edilmişti. Ancak onlar oylamalara katılmıyorlar, fikirlerini söylüyorlar- dı. Kurulun meseleleri malümdu. di yaman bir Alican muhalifi kesilen . Alicanın etrafına sıra- lanmak yarışında (okarşı taraf türlü taktikler düşünmüş ve bir evvelki top- lantıda bunları öne sürmüştü. Evvelâ İcra heyetinin değişmesi isteniyordu. Bunun için muhakka! ongre- ye gidilmeli ve demokratik usulle ye- ni yöneticiler seçilmeliydi. Bu olma- dı, bir başka taktiğe müracaat edile- cekti. Bu seferki,'Genel İdare Kurulu üyeliğiyle Bakanlıkların a kişiler- de birleşmemesi hikayesiydi. Bir evvelki toplant in yarıda kal- mış meseleler, pişirilip kotarılıp ene ortaya kondu. ela Büyük Kongre- ye gidilmesi yeniden ortaya atıldı. Öçten ve Yalçın bunu savundular. Sa- dık Perinçek biraz çekimser kaldı. Es- ki DP li, kendisinin gene yanlış anla- şılmasından korkuyor olacaktı. Hatipler, Yalçın ve Öçtenin fikrini desteklemediler. Sonra oylamaya ge- çildi. Savunma o kadar zayıf, hava o kadar belli idi ki Büyük Kongre ta- lebine sadece iki kişi - Öçten ve Ali- can- müsbet oy kullandılar. Yalçın bile çekimser kaldı. Bu olmayınca, ikinci muhalif grup ikinci denemeye geçti. Bu defa Genel Yönetim Kurulu üyeliği ile Bakanlık- ların aynı şahıslar üzerinde toplan- maması istendi. Buna da itiraz edildi. İtiraz haklı yoldan yapıldı ve kabul- lenildi. İtiraz Kastamonu Senatörü Nusret Tunadan geldi. Tuna yeni Par- tiler Kanununun bu gibi konularda getirdiğini, yârlama yapılmasında fayda ğını, şimdilik bir Tüzük tadiline git- meğe lüzum olmadığım bildirdi. Bunun üzerine Öçten Grupu son : Alicanın dışında Yö- u üyelerinin yemden se- çilmesi isteniyordu. Azizoğlu teklifi gü- dı. Kimse itiraz etmedi. Aydın Yalçın, sadece ve sadece üç oy. aldı. 19 kişiden geri kalan 16 sı izoğlunu yerinde bırakmışlardı. Öç- ten ve arkadaşları bir başka taraftan daha atladılar. Genel Sekreterliğe AKİS/17