YURTTA OLUP BİTENLER Plâncılar Mecliste Plân görüşmelerinde İki tarafı yaş değnek Bir başka yön : Maliye Bakanlığıy- la İstatistik Genel Müdürlüğünün he- sapları birbirini tutuyordu da Plânla- ma Teşkilâtının hesapları bu iki mü- esseseyle taban tabana zıt düşüyor- du. Yatırımlar konusunda ( Plâncılar ellerini çok dar tutuyordu. İşin bu fas- lından Seçkin şikâyetçiydi. Tabii Gö- kay, konut yapma imkânları daraldı- ğından Seçkinden çok ileri varmak- taydı. Melenin bir başka şikâyeti daha yardı. Bütçenin muvazenesi konusun- da Plâncılarla anlaşamıyordu. o Tek- nisyenler in hesaplarına göre bütçe ö- nümüzdeki yıl 1 milyara yakın bir a- çık verecekti. Oysa Maliyenin biraz tasarrufuyla -bunu Hükümet yapa- caktı ve 300 milyon bir eksiltme sağ- lıyacaktı - 600 milyon liralık bir gider fazlası sağlamlabilir ve bazı imkân- larla- kapatılabilirdi. Melenin hesabı bu yöndendi. Plâncılara gelince, onla- ra göre açığın 900 milyon olması ge- rekiyordu. Bu yıldan sırta 600 milyon- luk bir kambur yükleniyordu. Şayet tedbir alınmazsa bu hesaba göre açık 15 milyarı bulacaktı. Bu anlaşmazlığı obelirten Melen işin içinde hesap yanlışlıkları olduğu- nu söyledi. Sonra, şikâyetler aynı noktada toplandı. Teknik elemanlar Hüküme- te ışık tutacak rapor hazırlamakla gö- revliydiler. Kendilerinin birer Bakan gibi hareket etmeğe, direktif vermeğe haklan olmasa gerekti. oOysa genç teknisyenlerin tutumu buydu. AKİS/16 Koalisyonun kanatlarını teşkil eden her üç partinin Bakanlarından gelen şikâyetlere teknisyenler lehinde mü- dahele eden tek adam Feyzioğlu oldu. Feyzioğlu bu gibi karışıklıkların plân tatbikatında vukua gelebileceğini söy- ledi. Üstelik, teknisyenlerin bazı nok- talarda haklan vardı. Plânın uygu- lanması için (o Bakanların bazı feda- kârlıklara © katlanması i Teknisyen kuru ve köşel Söylediklerinin yapılmasını is- ti. Madalyonun İkinci yüzü... Beer Kurulunda bunlar tartışı- lırken Devlet Plânlama Teşkilatın- da hüzünlü yüzlü bazı adamlar kötü kötü düşünüyordu. o Teknisyenler bu nevi anlaşmazlıklardan gerçekten ü- züntülüydüler. (o İddiaları (tamamen başka yöndendi. Teknisyenlere sorarsanız, Hüküme- tin işine zerre kadar karışmıyorlardı. Meselâ bir konuda, Hükümet yetkili- lerine birkaç (alternatif göstermekte ve bunlardan birisini tatbik ederler- se yaraya merhem Oo çalmabileceğini söylemekteydiler. Meselelerin tatbika- tına karıştıkları yoktu. Onlar için tek amaç 9 7 Kalkınma Hızının eksilme- mesini temindi. Büyük patırdı, o bütçedeki, kapanmasından kopuyordu. lar yatırımlardan zerre kadar feda- kârlık yapılmaması Oo kararandaydılar. Büyük şikâyetleri eski devrin alışkan- lıklarının tekrar edilmesinden geli- yordu. Müesseseler yatırım için kendi- açığın ânc lerinden bolca para istiyor "Ne kopa- rırsak" prensibinden hareket edili- yordu. Plânlama, yatırımları Plân ge- reğince kısıtlıyordu. oVaveylâ bu kı- sıtlamadan doğuyor, ilgili memur Ba- kana bütün hızıyla gidip şikâyet edi- yordu Plâncılar politikacının politik yatırımlarından şikâyetçiydiler. Bazen de, bazı Bakanların isteklerine Plâ- nın tatbikatı yönünden karşı koyuyor- lardı. Bir toplantıda İmar Bakanı Sosyal Mesken için 30 milyon liralık bir tahsisat ii o Teknisyenler söylemişler, doğrusu inatla ayak direnişlerdi. Bu- nu itiraf etmekten çekinmiyorlardı. İç finansman meselesine ( gelince, bu temin edilmediğinde Plânın tatbi- ki imkânsızdı. Evvelâ tasarrufa şid- detle ihtiyaç vardı. Maliye cari gider- lerden azami tasarrufu yapacaktı. Bir başka yön, iç transferlerin kısıtlan- . İktisadi Devlet Teşekkülleri- nin biraz daha akıllıca bazı müesse- selere iştiraki sağlanmalıydı. Üstelik bu Oo müesseselerin Oo reorganizasyonu şarttı Bunun yanında bazı gelir kaynak- lan bulmak lâzımdı. Bazı maddelere zam Zaruri görülüyordu. o Yıllar yılı köhneleşmiş fiatlar bu güne uyduru- labilirdi. Zira geçen yıla nazaran Re- cim indeksi 92 55 nisbetinde bir artış kaydediyordu. Farzımahal devlet kok kömürünü tonunda 50 lira gibi bir maliyet aşağısına satmaktaydı. Tarım Vergisi (o geliştirilebilirdi. | Zira geçim yılın tatbikatı komikti. Adana bölge- sinden 4 milyon gibi bir vergi alına- bilmişti. Konyadan alınan tarım ver- gisi sıfırları binler hanesinden yukarı çıkmıyordu. Bütün bunlara birer çare bulmak Hükümetin yetkisiydi. o Nasıl yaparsa yapsın, ama aradaki açığı ka- pasındı... Teknisyenler -bu konuda ısrar et- mekteydiler. (o Uzlaşmak için bir çare daha vardı: Şayet yetkililer istiyor- sa bunu da tatbik edebilirlerdi. Kal- kınma hızından fedakârlık edilebilir- di. Böyle bir program hazırlamak mümkündü. Hükümet bunu alır. Mec- lise sunar, onaylatır, o zaman mesele kökünden halledilirdi! Haftanın ortasında Plânlama Teş- kilâtı Müşaviri Prof. Besim Üstünel, bu konularda tartışılırken bir cümley- le işi tatlıya bağladı: "— İnönü bizi bırakıncaya kadar kalırız.. Paşanın da, bizi destekliyece- ğini sanıyoruz. Bizler birer teknisye- NİZ..."