Tüli'den (gönseli Özkaya (Orcan) - tabii sena- tör Şükran özkayanın eşi- çocuğu olduktan sonra bütün toplantıları er- kenden terkediyor. Bakalım küçük Öz- kaya, annesinin Mim faaliyetlerine de mâni olacak mı? Evi hariciyecilerimizden) Şefkati İs- tinyelinin arabası bozulmuş. Yakup Kadri Karaosmanoğlu ile beraber oto- büsle İstanbula gitmişler. "Yaban" muharriri bu seyahatten hiç memnun kalmamış ve Ankaraya dönmüş. İstin- yeli ise İstanbulda kalmış, yakında İz- mire geçecek. r. Saim Bostancı ile aile dostu, Se- Drato Genel Sekreteri Azmi Sorgun ve ailesi bu pazar Eymir gölündeydi- ler. Fakat hava o kadar serindi ki, er- kenden dönmek zorunda kaldılar. Se- mato ekreterlerinden Sevim Akman da başka bir grupla gelmişti. Akman, pat- ronuna sadakatini burada da göster- mekten geri kalmadı. o Unuttukları kavunu arkalarından yetiştirip otomo- billerine Terdi!.. gomsun Şehir "Kulübünü görmeyenle- riniz varsa, tavsiye ederiz: Hemen bütün Balkan memleketlerinde eşi yok, denilebilir. Geçen hafta Mahmut Ke- Günler Geçiyor —— İlkokulların açıldığı pazartesi sabahı, Hürriyet ga- zetesinin Ankaradaki bir fotoğrafçısı okula gitmeden önce dedesinin eli- çantalı, uzun saçları beyaz kordelalı bir Gazete fotoğrafçıları bundan altıbuçuk yıl önce gene Gülsünle dede- sinin beraber resimlerini, di. Gülsünün babası, -Met açıklanmış olmasıydı. Sl doğum yatağının başında çekmişler- n Teker-, mecmuanın binasının etrafi tabancalı masasının başından alınmış ve hapse konmuştu. devrin bir Bakanının yaptığı senetli, onbeş gün evvel, idare ettiği bu cipli “ölisler tarafından sarılarak Metin Tokerin suçu, ispatlı muvazaanın bu mecmuada O günden bu yana, adeta göz açıp kapayıncaya kadar altıbuçuk yıl geçmiş.. Ne dolu, ne maceralı, ne heyecanlı, bazen 1s tıraplı bazen sevinç- li, ama en karanlık sularında bile daima ümitli, daima iyimser altıbuçuk yıl.. 1957 doğumlular şimdi siyah önlüklü eli çantalı birer küçük öğrenci.. Hayat nasıl akıp gidiyor, değil mi? AKİS/24 haberler feli, aldığı kilolara rağmen kendisini terketmeyen zarif hanımlarla birlikte oturuyordu. Meşhur Fenerbahçeli, eski santrfor, milli futbolcu Suphi -şimdi B.P. Müdürü-de Şehir Kulübünün mü- davimlerinden. Kendisi hiç değişme- miş, yalnız biraz saçları dökülmüş. teşkilâtı yeni Türkiye mümes- sili Mr.Cracker, eşi ve iki çocuğu ile Ankaraya geldi ve işe başladı: üzmin bekâr omilletvekillerindsn Melih Kemal Küçüktepepınar, yakın arkadaşları evlendikçe, âdeta kendisine de bulaşacak bir hastalıknıış gibi, evlenmekten SOR yi ve "Alarm halindeyim" GİYER ş! rtak Pazar toplantıları nn hafta sonunda İstanbulda bulunan delegeler ve evsahibi durumundaki ze- daydılar. İstanbul Valisi Niyazi Ala ve eşi de Cumartesi günü Hiltonda bir parti verdiler. Toplantıda (Hollanda Dışişleri Bakanı, Büyük Elçiler, Ti- caret ve Sanayi-Odası Başkanları, ga- zeteciler vardı. O gece Ahmet Emin Yalman ve eşi Rezzan Yalmanın da evlenmelerinin 41. yıldönümü imiş. Güzel bir tesadüfle kutladılar. illetlerarası pul, sergisi dolayısiyle (o Konsoloslukta yapılan bir toplantıda, U.S.A. şube müdürlerinden Amiral Johnson, Nor- folk Belediye Başkanı adına İstanbul Belediye Başkam Necdet Uğura bir minyatür "âsâ" hediye etti. kolleksiyoncuları u Pazartesi sabahı ilkokullar açıldı. B Ama hayanın kötü sürprizi herkesi üzdü. Sabahtan itibaren devam eden yağmur, bütün' merasim programlarım altüst etti. Ankara Koleji öğrencileri de her seneki gibi bahçede toplanış muntazam bir şekilde sınıflara dağıta- madılar. Kolejin dirayetli o Müdiresi Fikriye Okyayın hoparlörle verdiği ta- limata uyarak çocuklar, veliler ve öğ- retmenler binadan binaya (o koşuşup durdular. Bu arada, her seneki gibi gözümüze batan bir hususu yazmadan