YURTTA OLUP BİTENLER Y.T. P. li yöneticiler geceyarısı toplantısından çıkıyorlar çok hadiselere gebe gö- rünmektedir ve işin iyisi, bunların, elindebulunmayan sadece"Tehlike" dir. Koalisyon Bir hır— gürün hikâyesi Basbakan Yardımcısı Ekrem Alican bundan bir süre önce Başbakan met İnönüye, "Üçlü Kararname" - yapılan bazı tayinlerden zamanında haberdar olamadıklarını, bundan şi" kayetçi bulunduklarını söyledi. Ekrem Alicanın şikâyetçi bulunduğu "Üçlü Karamame" tayinleri (Dışişleri Ba- kanının yaptığı elçi tayinleriyle İçişle- Bakanının yaptığı emniyet müdürü tayinleriydi. Bu tayinler kanunen Bakanlar Kurulundan geçmeyen ta- yinlerdir ve alâkalı Bakan, Başba- kan ve Cumhurbaşkanı tarafından kararnameleri imzalanmaktadır. İsmet İnönü Ekrem Alicana bunun halledilmeyecek bir mesele olmadığını bildirdi. Tabii, kanuna uymayan bir muamele yapmak bahis konusu de- ğildi. "Üçlü Kararname" ile yapılan tayinler "Bakanlar Kurulu Kararı" ile yapılan tayinler gibi muamele göre mezdi. Ama Dışişleri Bakam ve İçiş- leri Bakanı pekâlâ bu çeşit tayinlerde Yardımcılar ile görüşebilirler, onları haberdar edebilirlerdi. Nitekim bu konuşmadan hemen AKİS/8 Kellüm o kellüm lâyemfa! sonra bir konu böyle bir temasa vesile verdi. Müşterek Pazara giriyorduk ve Müşterek Pazar nesdinde bir Büyük elçi göndermek lüzumu vardı. Bu Bü- yük Elçinin diplomasi kadar iktisat, Kulağa küpe... Op, “Bedri"nin elini / babası.” vurdu, bir fotoğrafı, oyunu yapan şehirle re m haber sayfalarında yer veriyor Kere mi yer versinler ? Canım, o Milliyetin "Sinema— Ti- yatro— Sanai— Eğlence", Cumhu- riyetin de "Dünya nelere gülü- yor ?" sayfası Anlaşılan onların da başına, habersizlik vurmuş olacak! Alican, "Bedrinin babası" na bir oyun ettin ticaret ve maliyeden de anlaması lâ- zımdı ve devlet mekanizmasının çark- ları içinde bulunmuşsa bunun kendisi - ne faydası olacaktı. Tabii, seçilecek kimsenin hiç bir tesir altında kalma- yacak kararkterde olması başka bir şarttı. Zira Müşterek Pazar, başka memleketler için olduğu gibi Türkiye için de, bir çok meselenin haliedilece- ği forum haline kısa bir zaman içinde gelecek ve türlü cereyanlara sahne olacaktı. Kararnameyi imzalayacak olan Başbakan ile Dışişleri Bakanının aklına gelen isim Cahit Zamangil ol- du. Cahit Zamangil Ticaret Bakanlı- ğının Müsteşarlığında o bulunmuştur. Oradan ayrıldıktan sonra ise geçimini temin için Ankarada, Meşrutiyet Cad- desinde bir kırtasiye dükkânı açmış ve kalem, kitap, defter satarak ya- şamış, bizzat tezgâhın başında çalış- mış, ama başını bir kere her hangi bir kimseye eğmemiştir. Müsteşarlığında ise "Mum gibi adam" sıfatını kazan- mıştır. Ekrem. Alican Cahit Zamangile iti- raz etti.!, Zamangilin kusuru. C. H. P. li oluşuydu! İsmet İnönü ısrar et- medi. "Madem ki itiraz ediyor, peki!" dedi. Alican, Başbakana şikâyetini du- vurduğu gün "Zaten, size bazı husus lar yazacağım!" dedi- İnönü, hafifçe gülümseyerek "Peki" cevabını verdi.