17 Ağustos 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

hattı lâyıkıyla çalıştığı için radyo lin- kin kullanılmasına ihtiyaç hasıl ol- mamıştır. İstinatlarınızın en yanlışı, en ha- tak ve haksız olanı da Etimesğut'da- ki iki uzun dalga vericisinin eş ola- rak çalıştırılmadığı oOve ancak ayrı ayrı çalıştırılabildikleridir. Biri 1938 de tesis edilmiş olan ve diğeri için de halen kati kabul muayeneleri ya- pılmakta olan iki verici aslında 12 Ekim 1962 tarihinden beri paralel o- larak çalışmaktadır. İki vericinin paralel çalışmasına mani olduğu siz- ce bilinen ve 'burada açıklamağa im- kân olmayan bazı teknik sebepler' diye belirttiğiniz- sebeplerin neler ol- duğunu öğrenmek isterdik. Yukarıdaki açıklamamızın mec- muanızda neşredilerek yazınızın se- bebiyet verebileceği yanlış anlayışla- rın giderilmesini temin edeceğini hu- susunda inancımızı bildirir, saygıla- rımızı sunarız. A. A. MİLLER Kontrat Mes'ul Mühendisi Marconi's Wireless Telegraph Co. Ltd. ANKARA rinden Sabahattin Filmer, Amerikan Başkonsolosu Ben Hill Brown, Ameri kan Haberler Bürosu Müdürü Mir. Soot ve yeni Basın Müdürü Mr. Miller, yenli artistlerimizden Çolpan İlhan ve Sadri Alışık. Engin Cezzar ve Gülriz Süruri, Şirin Devrim ve Tunç Yalman vardılar- Partiye an- nesi Rezzan Yalmanla birlikte gel- miş olan Tunç Yalman , Maximillian Shell'e Hamlet'i oynaması içte tek" lifte bulunuyordu. Şıcakların arttığı son günlerde im- kânı olanlar için Ankara Golf Klüp en çok aranılan yerlerden biri oldu. Geçen hafta klüp üylerinden bi- rinin büyük bir daveti vardı. Uzun, çok uzun bir masa hazırlanmıştı- Ama sanki önde seyredilecek atraksiyon ve- saire varmış gibi, herkes masanın bir tarafına oturtulmuştu. Karşı karşıya oturan . Umumiyetle buradaki bütün davetlerde böyle bir tertip ya- pılıyor. Gecenin en neşeli zatı, her zaman, ki gibi, Galip Kardamdı. Kardam ma- sadan masaya sesleniyor, espriler ya- pıyordu- Nezih Rona ayrı bir masada, Bülent Garan ve başka iki arkadaşıyla beraberdi. Hanımları İstanbula gön derince, yaz bekârları, lokalleri teftiş eder gibi, her gece bir yerdeler. Rü- veyde Sinanoğlu, oğlu Profesör Oktay Sinanoğlu ve genç kızlarıyla birlikte gelen, dosttan bir karı - koca ile be- raberdiler. Eski hariciyecilerden Şef- kati İstinyeli, dostları amerikalı iş ada mı Mr. Stavinsky ile Macar Prensesi Esterhazi ve iki üç türk dostu ile be- raber bir masadaydılar. Önlerine bü- yük bir Türkiye haritası açmışlar, herhalde turistik tetkiklerde bulunu- yorlardı. em/beyaz saçlarına orağmen B gençliğini ve zindeliğini muha- faza eden Selçuk Akbulut, akşamları Yenişehir pastahanelermde ve Bulvar- da bazan yalnız, bazan ahbapları ile TÜLİDEN HABERLER beraber görülüyor. Dostlarının, sene- leridir eşi ve çocuklarıyla, hattâ son- raları torunuyla beraber ideal bir aile babası olarak görmeye alıştıkları Akbulutu, temenni edilir ki, dostları yeniden ailesiyle birlikte görsünler. AKİS/23