HAFTANIN İÇİNDEN Alışacağız! Bundan yirmi yıl önce, çok partili a al Bine sin sadece arifesinde Türkiyede bir kimseye ode- seydiniz ki: "Artık Bakan da, Başbakan da, in kud- retli Cumhurbaşkanı da tenkit edilebilecek, bunların aleyhinde atılıp tutulacak, bunların değiştirilmesi ta- lep olunabilecek... ve devlet batmayacak”, o kimse mutlaka size hayretle bakar ve "Acaba dişlindi mi?" bir ddüdü vermez nü?" endişesi belirdi, ama en sonda yeni nizamın bir çok usulünü be- nimsedik ve bunlar hayatımızın normal parçalan ha- line geldi. Eğer iri Demokratlar oyunun bu kaidesini anlasalardı, ona riayet etselerdi şimdi ferimizde tam onyedi senelik, kesintisiz bir demokrasi tecrübesi bu- lunacaktı. 1961 'den bu yana bu rejimin bir başka tarzı için- de yaşıyoruz. Tek parti devrinde siyasi hayat çalkan- tısı olmazdı. Ekseriyet sisteminin hüküm sürdüğü çok partili devrede hükümet çalkantısına (o rastlanmazdı. Bugün, çalkantılı bir siyasi hayat içinde hükümetler de çalkalanıyor- Başbakanlar istifa ediyor, Başbakan- lar tayin olunuyor, Başbakanlar kabine kurma çalış- ması yapıyor, Başbakanlar kombinezonlar arıyor. Böy- le devirlerde hükümet buhranlarıyla karşılaşılıyor, hü kümetin çözülüp çözülmeyeceği soruluyor Nisbi temsilin bu cilvesine alışmamız zamanı gel- miştir. Nisbi temsilin, hele onun bu şeklinin Türkiye için ideal olmadığı herkesin gördüğü bir gerçektir. Ancak nisbi temsil, şartların icabı, bizim bakımımızdan ge- çilmesi şart bir köprüdür. Unutmamak lazımdır ki nis bi temsil, bütün güçlükleriyle beraber bir büyük nime ti beraberinde getirmiştir: Ortak partiler ( iktidarın- partizanlıkla suçlaması, aslında, D. P. devrindeki mana sıyla partizanlığı kimsenin masının neticesidir ve bu, iktidardaki partilerin teşkilâtını deli divane et- mektedir. Bu, nisbi temsilin tek faydası değildir. Nisbi temsil, memleketin bugünkü halinde bir esaslı ihtiyacı karşıladığından dolayı kabul edilmiştir ve zaten lehinde ve aleyhindeki her söz Kurucu Meclisin çalışmaları sı- rasında söylenmiştir. Bugün bilinmesi lazım gelen husus şudur: temsil bir gerçektir ve siyaset hayatımızda daha bir süre bu haliyle kalacaktır. Nisbi temsille tele bir par- tinin ekseriyet alması hemen hemen kabil (o değildir. O halde, daha bir çok seçimden sonra partiler başbaşa verip düşün ecekler, elele overip (o çalışacaklardır. Ailelerde izni kaçınılmaz bir hususken bir si- yaset topluluğu içinde her şeyin kaymak gibi sini beklemek hayaldir- Demek ki, zaman zaman huy- suzluklar, buhranlar mutlaka olacaktır. Hatta bir çok defa memleket hükümetsiz bile kalacaktır. Alışmamız lazım gelen durum budur. Halbuki, belki de bir ihtilalden çıktığımız için ama daha çok "müdahale" endişesi yüreklerde ve zihinler- de yattığından ne zaman siyasi bir güçlükle o karşıla- şılsa bunun sosyal ve ekonomik alandaki tesirleri, akis- Nisbi Metin TOKER leri normal ölçünün çok üstünde olmaktadır. Bilhassa adına "Piyasa" denilen mekanizma sarsılmakta, ikti sadi hayat durmakta, hiç olmazsa yavaşlamakta, her kesin ağzından bir söz dökülmektedir: "Bakalım, olacak!" İki yıllık bir tecrübe, artık herkese hiç bir yin olmayacağını göstermiş bulunmalıdır- Hele 20- Mayıs gecesi .Ordunun aldığı vaziyet, umacı yaratıl sevdasındaki uçların sadece kendi hayallerini hakik gibi göstermekte olduğuna ve Ordunun "fırsat aram dığı"nı ispat etmiştir. Aksine Ordu, şu demokratik jimin yürümesi, yerleşmesi için herkesten fazla gayri lidir ve İsmet İnönünün bir yabancı gazeteciye verdi ği demeçte belirttiği gibi Türkiyede Demokrasinin büyük teminatı Silahlı Kuvvetlerdir. O halde, yavaş yavaş, rejimi demokratik olan mem leketler halkının siyaset (o çevrelerindeki (o çalkantılı karşısındaki umursamazlığını, daha doğrusu "gözde büyütmeme"sini benimsememiz şarttır. En sağlam bi yeli demokratik beldelerde bile hükümet krizleri, ya hut kriz ihtimalleri borsaya, İktisadi bayata teşkil eder- Keeler Hadisesi Londra piyasasında oyun oynan masına yol açmıştır. Düşününüz: İngiltere, Keeler H disesl ve Londra borsası! Ancak mesele, mübalâğa etme mek ve eşyanın tabiatının ne olduğuna iyi tesbit etmekti Bir hükümet krizi endişesi Londra borsasındaki fiyat ları indirir, bindirir ama hiç bir ingilizin aklına yarım için bir büyük endişe ve demokratik rejimin isttikbal konusunda şüphe gelmez. Gelmediği içindir ki sosyal ve ekonomik hayat devam eder Bizde bugünün zarureti budur. Nasıl Bakan, Baş- bakan, hatta kudretli Cumhurbaşkanı tenkit edilebi lince devlet batmamışsa nisbi temsilli devrede bir koa lisyon içinde patırdı çıkınca her şeyimiz altüst olacak- değildir. Müşkilat siyasi temaslarla, konuşarak hail dilecek, politikacılar anlaşamadıkları takdirde nihayet yeniden milletin oyuna başvurularak yeni bir müvazen nin kurulması milletten istenecektir. Meselelerimiz çö züm yolunun seçimden başka dönemeç tanımadığı ger çeği bir defa kafalara iyice sokuluma ikide bir sosyal ve ekonomik hayatın durması kendiliğinden önlenebil lir. Zaten, doğrusu İstenilirse ciddi ve "iş adamı" sıfa tına layık kimseler artık bu çeşit bir alışkanlık, hattı muafiyet edinmişlerdir. Ama bir takım "gizli tesirler ve çapı küçük adamların oyunları hâlâ buhranlı günler da piyasada lüzumundan büyük çalkantılara sebep ol maktadır. Bu hale, demokratik rejim içinde yaşamak niyetinde olanlarımız mutlaka çare bulmak zorunda dırlar ve çare, panik havasını umursamadan, gerçek ten hiç bir şey olmayacağına inanarak herkesin işine bakmasıdır. Çocukların ilk hastalıkları ebeveyni meraktan de- liye döndürür. Ondan sonra, çocuğun hastalana hastan lana büyümesinin bir tabiat hadisesi olduğu farkedilince hem ebeveyn rahat eder, metse, gözlerde büyütülmeyen hastalıklar çabuk o ge- lir geçer ve bir gün bakılır ki minik insan kocaman bir kız veya gürbüz bir delikanlı olup çıkmış. AKİS/7