Bizim Meslek Yesbakanın İstanbuldaki (o Basın Toplantısı, basın mensupları i- çin bir utanç vesilesi oldu. Sorulan suallerin çok büyük kısmı, biraz tecrübesi olan gazetecileri dahi gül- dürdü. Başbakan bunların hepsine, bazen ziyadesiyle ohak ettikleri â- laylı cümlelerle cevap verince ye- Ito dibine, suallerin sahiplerinden ziyade onlar girdiler. Hale Başba- kanın, yazılı sualler bitince, başka sual sormak isteyenlere bu fırsatı vermesi utancı son haddine çıkardı. Bası kimseler, "Gazete sahibi ol- mak" hüviyetlerine dayanarak Baş- bakandan kendi şahsi işlerinin taki- bini istediler. Nitekim toplantıdan sonra böyle kimselerle İstanbul Ga- zeteciler Cemiyeti Başkam Burhan Felek ve o seviyedeki arkadaşları arasında sent bakanın Basın Toplantısında kendi- lerini, Bâbıâliye dün gelmiş, dün- yadan habersiz gençlerle temsil et- tirmişlerdi. Bundan yirmi yıl önce Bâbıalide ogazetelerin okendilerini böyle müptedilerle, bırakınız Başba- kanın Basın Toplantısını, Maarif Müdürünün veya Emniyet Müdürü- kam aynı ay içinde 1963 yılında 19.3 e yükselmiştir. Keza Şubat ayı için- de de aynı şey göze çarpmaktadır. 1962 Şubat ayı istihsali 10.2 bin ton iken 1963 istihsali 17.9 bin tondur. Çelik konusunda artış demirle ba- şabaştır. 1962 Ocağındaki 194 bin ton çelik 1963 Ocağında yerini 28.9 rakamına terketmiştir. (o Şubat ayı sonuçları da ayni farkı muhafaza et- mektedir. 1962 Şubat ayı çelik istih- sali 17.5 bin tondur. 1963 Şubatında bu rakam 26 bin tona yükselmiştir. Buna karşılık inşaat yapımında düşüş kaydedilmiştir. Bunun sebebi gayet basittir. "Lüks İnşaat" yerini "Sosyal (o Mesken"e o terkettiğindeo metrekare hesabında azalma vardır. Ayrıca bazı binalara vergi muafiye- ti tanınmaması böyle bir sonucu sağ- lamıştır. Bunun yanında Banka kre dilerinin kontrolü ve Sosyal Mesken dışında inşaata bol keseden kredi ta nınmaması, inşaat yapımında bir ve- rilemeyi sağlamıştır. Plân bu bakım dan yerinde tatbik edilmektedir. Dü- şünülen ve sağlanılması istenen sonuç esasen budur İnşaat onunda elde edilen ra- kamlar şöyledir: 1962 Ocak ayı 307 bin metrekare 1963 Ocak ayı 251 bin metrekare 1962 Şubat ayı 275 bin metrekare AKİS/14 nün toplantısında temsil ettirme- dikleri, o tarihlerde meslekte bir kıdem, bir hiyerarşi, bir kademe e- sası bulunduğu herkes tarafından a- cı acı düşünüldü. Başbakanın İstanbuldaki Basın Toplantısı basın mensupları için bir utanç vesilesi oldu ama, bir de fay- da verdi: Mesleğin durumu, hali ü- aerine dikkat nazarları çekti. Nite- kim toplantıdan sonra bir çok ga- zeteci arasında bunu konuştu, bir çok gazete, sütunlarında bu konuya yer verdi. Bu Basınla, Demokrasi nasıl olacaktır? Unutmamak lâzımdır ki Bası- nın hüviyeti, demokratik rejim içinde mâna ifa- de eden bir husustur. Bugün, Baş- bakanından çok daha ufak makam sahiplerine herkes Basına bundan dolayı kıymet, önem atfetmekte- dir. Bundan yirmi yıl önce, Bâbıâ- linin aklı başında muhabiri Maarif Müdürüne, Emniyet Müdürüne git- tiği zaman adam onu ya kabul et- mez, ya ederse iki lâf söylerdi. Şim- di Bakan, iki gün önce mesleğe gi- ren delikanlının karşısında ezilip büzülmektedir. 1963 Şubat ayı 269 bin metrekare Ancak bunun yanında sanayi ile alâkalı inşaatlarda bir artı göze çarpmaktadır. 1962 yılının ilk iki a- yında bu sahada yapılan ceman 7.1 bin metrekare inşaata karşılık 1963 yılında bu miktar 17.2 bin metreka- . reye çıkmıştır. İstihsalde artış gösteren madde- ler arasında ham petrol de mevcut- tur. Ayrıca enerji istihsali aşağı yu- karı dörtte bir miktarda fazlalaşmış- ır Fiyatların durumu pet Plânlama Teşkilâtı, 5 Yıllık Kalkınma Plânının ilk yılının ilk Uç ayında fiyat artışları ve fiyat me- kanizması konusunda yaptığı araş- tırmalarda evvelâ, doğrusu istenirse fena halde telâşa düştü. Zira 1963 yılının ilk ayında birden ciddi bir fi- yat artışı göze çarpıyordu. 1962 yi- linin Şubat ayının 9665 olan toptan fiyat artışı, 1963 yılının Şubatının 280 rakamına ulaştı. Bu, Plânlama- cıları gerçekten üzdü. Ancak Mart a- yı yüreklere, hele teknisyenlerin yü- reğine birden su serpti. Ufukta ümit bulutlan yoğunlaşıyordu. Yapılan a- raştırmalar sonucunda 1963 yılı Mart ayının toptan fiyat artışının? 276 ya düştüğü görüldü. Gerçi bu rakam 1962 yılının Mart ayına göre gene bu, ne zamana kadar sü- rer? Başbakana "Türkiye, Arap Federasyonuna girecek mi?" "Feridun o Egeselin hakkındaki sözlerine ne dersinizi?" tarzında sualler sorulan basın top- lantıları ve yerden mantar gibi bi- ten "Gazete Sahipleri" ile "Fikir İl- gileri" Basın mesleğinin itibarını ta- mamile yitirinceye kadar.. Her şey gösteriyor ki, bu velüt gazeteci i- mâlâtımn temelinde olan "Resmi İlânlar Rezaleti"ne süratle son ve- rilmediği takdirde gazeteciliğin so- nu gecikmeyecektir. Hiç bir vasfı olmadığı halde, sadece devletin pa- rasına güvenerek gazete sahibi olu- nup ta kadro doldurma zaruretini karşılamak üzere gazeteci imal e- -düdi mi bir gün gelir, devleti ida- re karşılarında gazeteci di- ye çıkanlara "Haydi canım, sen de!" deyiemer Bugün her tarafta Basın bir ciddi endüstri, gazetecilik bir ağır- başlı, sorumlu meslektir ve ne New York'ta, ne Londrada, ne Paris te İstanbuldaki kadar çok gazete çıkmamaktadır. yüksekti. 1962 yılı Mart ayındaki m 271 olarak tesbit edilmişti. Memnunluk bundan ileri geliyordu. Geçen yıl bir ay içinde artan fiyat- larda bu yıl aşağı yukarı aynı mik- tarda bir kırılma vardı. Kırılmanın devamı geçen yılın ortalamasını tu- tabilecek veya 1961 ile 1962 yılı a- rasındaki fark -bu yıllar (arasında genel olarak © 5.5 nisbetinde bir fi- yat artışı olmuştur, kadar aşırı bir yükselme kaydedilmiyeçektir. Türkiyenin fiyat mekanizmasını kontrol bakımından ortaya çıkan o- laylar bazı düşünceleri doğurdu. Bunların en önemlisi bu yıl bereket- li bir mahsulün idrakidir. Müstahsil, bol mahsulün getireceği gelirle işti- ra gücünü arttıracak ve müstehlik o- larak geçen yıllara nazaran adeta tehlikeli bir hale gelecektir. Talebin birden artması gerek iç istihlâk mad- delerinde, gerekse ithal edilecek mad- delerde bir darlık husule gelmesine nüncer olabilecek, fiyatlar artabilecektir. Bunun önüne g için bazı tedbirlerin alınması zaruri görülmektedir. Bu tedbirlerin başın- la kredilerin kontrolü gelmektedir. Ayrıca, devlet harcamalarına da dik- kat etmek gerekmektedir. o Böylece fiyatların istikrarını sağlamak müm- kün olacaktır.