YURTTA OLUP BİTENLER Pyrrhus zaferidir" demekten kendi- sini alamadı. A.P. nin umumi kültü- rü pek parlak bazı müstesna şahsi- yetleri boş gözlerle baktılar. Millet- vekili isah etli: — Pahalıya malolacak bir za- fer!" çekten, Özardayla alâkalı oy neticesi Koalisyonun küçük kanatlan için iftihar vesilesi sayılacak bir du- rum teşkil etmemiştir. C.H.P. nin gayretleri İY gündeme girdiğini haber alan C.H-.P. liler, bir aksilik ol- maması için bütün tedbirlerini aldı- lar. Adresleri belli, bulundukları yer malüm olan C.H.P. li milletvekille- rinin hepsine acele kaydıyla telgraf- lar çekildi. Kendilerinden, Meclisin a- çıldığı gün mutlaka Mecliste olmala- rı istendi. Hattâ daha da ileri gidildi ve Avrupada görevde bulunanlar bi- le çağırıldı. Nitekim Avrupa Konse- yinde olanlardan medeni Selim Par- batı demokrasilerindeki usulleri bildiğinden ilk uçağa atlayıp mem- lekete döndü ve oyunu kullandı. Bu tedbirleri aldıkları halde, C. H.P. lilerin içi gene rahat etmedi. Mesele bir öncelik ve ivedilik takri- riyle pazartesi günü görüşülmez de çarşambaya kalırsa işin Koalisyon partileri arasında daha iyi halliha- mur edileceğini düşündüler. Bu mak- satla pazartesi sabahı C.H.P. Grup Başkan Vekillerinden İbrahim (Ök- tem Y.T.P. ve C.K.M.P. Gruplarına gitti. Oralarda birinci derecedeki so- rumlu kimseleri bulamadı ama, bul- duklarına durumu anlattı. Haber, Y. T.P. Grupundan derhal A.P. Grupuna uçuruldu. Vakit tam vakitti. Bir ma- nevra ile hem Özarda kurtarılabilir. hem de Koalisyon torpillenebilirdi. Fırsat kaçırılmamalıydı. A.P. bir ön- celik ve ivedilik takririyle meseleyi gündeme aldırdığı takdirde oOY.T.P. kendisini destekleyecekti. e. C.K.M.P. den de müttefik bulmak zor olmaya- caktı Gelse açıldığında o C.H.P. lilerin 120 kişi kadar oldukları görüldü. Fa- kat A.P. liler daha kalabalıktılar. Daha disiplinli hareket etmişlerdi. Ni- tekim, meseleyi gündeme aldırmak konusundaki ilk çatışmayı 130'a kar- sı 140 oyla onlar kazandılar ve mü- zakere başladı. Müzakereler devam ederken C.H. P. liler tekrar paçaları sıvadılar. Te- lefonlar işledi, adamlar cerre çıkarıl- dı. Kemal Demir ve Zeki Baltacıoğ- lu otomobilleriyle lâubali milletvekili tonlamaya koyuldular. Oylama sıra- AKİS/10 Ekrem Alican Nazlı bir zat sında C.H.P. Grupunun yüzde 82,5 i salonda hazırdı, A.P. nin nisbeti ise yüzde 80 idi. Üstelik, C.H.P. nin kad- rosu 178, A.P. ninki ise 148 idi. Ama oylamada Y.T.P. ve C.K.M.P. müt- tefikleri C.H.P. nin yanında değil de A.P. nin yanında yer alınca muvaze- ne bozuldu. İlk tasniften sonra bir i- kinci ve kati tasnif yapıldığında gö- rüldü ki 121 tanesi A.P. den -A.P. oylarının tamamı-, 22 tanesi Y.T.P. Hasan Dinçer "Ama, Anayasa,” den -Y.T.P. den 32 iştirak olmuş, 9 kişi lehte oy kullanmıştır. I müsten- kif vardır-, 13 tanesi C.K.M.P. den -C.K.M.P. den 22 iştirak olmuş, 5 ki- şi lehte oy kullanmıştır. 4 müstenkif vardır-, Il tanesi M.P. den-M.P.den 13 iştirak olmuş, hiç kimse lehte oy kullanmamıştır, 2 müstenkif vardır- olmak üzere 171 oyla Meclis Özar- danın dokunulmazlığının kaldırılma- sını reddetmiştir. Netice, oyunu beyaz kullanan Hü- kümet Başkanı İsmet İnönü üzerinde son derece büyük ve menfi tesir yap- tı. İnönü "Bu, yeni seçim demektir ikisi arasında bahis konusu edildi, ' nay ertesi gün Kuvvet Komutanla- rıyla buluşup aynı meseleyi konuştu ve Ordunun temayülünü Başbakana ulaştırdı. Ortakların izahı Höise alevlendiğinde C.H.P.' nin Koalisyondaki ortakları işi yumu- şak aldılar. Koalisyonu bozmak iste- miyorlardı. Ne partide, ne Grupta böyle bir arzu vardı. Hattâ tam aksi- ne, işlerin iyiye gittiği herkes tara- fından görüldüğü için Koalisyon de- vam etmeliydi. Dokunulmazlık konu- sunda Grup kararı alınmasını Ana- yasa men etmiyor muydu? Ediyordu. Bu yüzden bir Grup kararı alınama- mıştı. Milletvekilleri serbest olarak oylarını kullanmışlardı. Belki, bun- lar kendi kendilerine meseleyi hata- lı vazetmişler, nı anlamamışlar, dosyayı da ikna e- dici bulmadıklarından Özarda lehi- ne oylarını kullanmışlardı. Bunu, Ko- alisyon ve C.H.P. aleyhine kullanıl- mış oylar olarak saymak imkânı var mıydı ki? Önemli meselelerde bu Gruplar C.H.P. nin yanında yer al- mamışlar mıydı? İnönü isterse bu hu sus tekrar ve pek âlâ teyit ettirile- bilirdi. Çarşamba sabahı İnönü Hasan Dinçer ile konuştuğunda C.K.M.P. li Başbakan Yardımcısı bu görüşü ileri sürdü. Bir gün önce Başkente dön- müş, fakat o akşamki Kabine toplan- tısına katılmamış olan nazlı Ekrem Alicanın da aynı tezi savunduğu bi- liniyordu. İnönü meseleyi Salı akşa- mı yapılan kabine toplantısında hiç açmadı. Bakanların hepsi gözüne bak tılar, fakat o hiç umursamadı ve Hü- kümet, Müşterek Pazar meselesini görüştü. Ancak İnönü, kendi partisi- ne mensup olup ta oylamada bulun- mayan Bakan ve milletvekillerine bir güzel papara çekti. Bundan hisseleri-