ne en fazla pay düşenler Ali Şakır Ağanoğlu -Devlet Bakanı, ile Suphi Baykam oldular. Güzü seçim tutmayanlar Erken seçim lâfı itiraf etmek ge- rekir ki pek az kimsenin gözünün tuttuğu bir lâf oldu. Bunu, Çarşamba günü Meclis koridorlarında açıkça hissetmek kabildi. Bir A.P. senatörü C.H.P. lilere "Seçimlere gitmek çare değil. C.H.P. ile A.P. karşı karşıya gelip omeselelerini o halletmelidirler. İkimiz de zemzemle yıkanmalı ve işe baştan başlamalıyız" dedi. Bir kısım A.P. lilerin aklında yeni bir CHP. * A.P. Koalisyonunun bulunduğu an- laşılıyordu. Ancak İnönünün bugün- manda gecikmediler, İnönü, partisiy le birlikte Hükümetten çekildiği tak- dirde bu Mecliste bir yeni kabinenin kurulamayacağı ve seçimleri yenile- mekten başka çarenin (olmayacağı herkes tarafından çabuk görüldü. Zaten, seçimlerin yenilenmesini Par- lâmentoya kabul ettirmenin yolu da bundan başka şey değildir. Zira bu günkü şartlar altında Cumhurbaşka- nının Meclisi feshetme ve seçimleri yeniletme yetkisi yoktur. Meclis bu- na bizzat karar verecektir. Ne olacak? B' haftanın ortasında, İsmet Paşa- nın kendi kendisine koyduğu üç günlük mühletin iki gününün geçmiş YURTTA OLUP BİTENLER kez tarafından aday gösterilmişlerdir. Halbuki şimdi, adayları teşkilât se- çecektir. Teşkilâtın başındakiler isa kurt gibi beklemektedirler ve nime- ni isteyecek çok kimse çıkmayacak- tir. Bu hususi mülâhazaların dışında, işlerin iyiye doğru gitmekte oluşu bir çok tarafsız ve Meclis dışı kuvveti, seçimlerin öne alınmasının doğru o- lup olmayacağı hususunda düşündür- mektedir. Bunlar neticeden endişe et- mekte ve tadsız bir neticenin daha da tadsız hâdiselere sebebiyet vermesi ihtimalinden bahsetmektedirler. Ko- Başbakan İnönü Bakanlar Kurulundan çıkarken Yer gök sarsıldı kü A.P. ile bir ortaklık kurmaya ya- naşmayacağını da bunlar biliyorlardı. A.P. nin müfritleri başka bir tez, ortaya attılar. İnönü istifa ederse, se- çimlere gidilmeksizin pek âlâ Mec- listen bir yeni Hükümet çıkarılabilir- di. Hükümeti Alican, C. K. M. P. ile birlikte kuracaktı, A.P. de onu dı- şardan, C.H.P. muhalefetine karşı destekleyecekti,. Bu fikrin şampiyon- luğunu Turan Bilgin, Ethem Mene- mencioğlu ve Saadettin Bilgiç gibi kimseler yaptılar. Ancak, muallâkta bir hükümetin, hele muhalefete miş bir İsmet Paşa ve C.H.P. şısında ne kadar şansa malik beli. nabileceğini düşünenler bu iki unsur- suz bir kabinenin hayal olduğuna i- olduğu bir sırada vaziyet krizin baş- langıcına nazaran daha yumuşak gö- rünmektedir. Bunun başlıca sebebi, pir seçime gidildiği takdirde C.H.P. .P. nin kalacağı muhakkak ii makla beraber Y.T.P. nin, C.K.M nin ve M.P. nin hangi nisbette e leceklerinin bilinmemesidir. Bu par- tilerin pek ufalanması ve ancak nis- bi temsilden faydalanarak bir kaç temsilciyle gelmeleri çok az Kimseyi şaşırtacaktır. Ama bunun da üstün- de, her parti için varit bir husus var- dır: Bugünkü milletvekilleri (o acaba yarın aday olabilecekler midir? Hele A.P milletvekilleri kendi kendileri- ne bunu derin derin sormaktadırlar. Zira A.P. milletvekilleri Genel Mer- alisyon ortakları, İnönüye bir gü- vensizliğin kendi partilerinde sureti katiyede mevcut olmadığım, âdeta yemini billâh anlatmakta, teyit et- mekte ve kendisini başka türlü tat- min etmek istemektedirler. İnönünün ne yapacağı ise, görüşmelerin geliş- mesine il görünmektedir. Görünen Keti dani bilinen, İnönünün önce kendi partisi ve Koalisyon ortak- ları olan partilerin liderleriyle görüşme yapacağı ve kesin kararın bundan sonra verileceğidir. İnönü hâ- diselerin kritik bir noktasında "Be- nim şikâyetim siyasi partilerden" de di. Bu, partilerin bugünkü tutumunu ilzam etmektedir. Partiler bugünkü AKİS/11