Pek budalaca bir “basite İrca" İnönü - Bayar Masal! “Türkiyeyi, meselelerini, dâvalarını, Türkiyedeki duruma bin türlü anla- mak, anlatmak, tefsir etmek, değerlendirmek kabildir. Ama, şu izah tarzına ne dersiniz? "Atatürkün yamada yetişmiş iki adam vardı'. Bunlar, birbirlerini bir türlü cekememişlerdir. Atatürk öldükten sonra çekişme daha da sertleş- miştir. Şimdi bu iki adam ihtiyarlamışlardır. Ama, karşılıklı kin ve nef- retlerinden bir şey kaybetmemişlerdir. Memleketin içinde bulunduğu hal, sekseninci yaşlarına gelmiş İnönü ile Bayar arasındaki kavganın sonucu- dur. Bu kavga bir bitse, ki Azrailden başkasının buna gücü yetmeyecek- tir, Türkiye kurtulacaktır." Hey yarabbi, beş yaşındaki çocuk bunu duysa güler. Halbuki bir «s- kım aydın zatlar bunu ciddi ciddi yazmaktadırlar, üstelik kendilerinden de beter bir takım aklıevvel yabancı gazetecilere bunu ciddi ciddi yaz- dırmaktadırlar. Geçenlerde koca Economistte son hâdiseleri böyle anla- tan "pek ağırbaşlı" bir yazı bile çıktı. Ne kafa! Aslında bu görüşü, bir demagoji taktiği olarak kullanmaya karşı diye- cek bir söz yoktur. Nitekim Menderes bunu yapmış fer, Grupu içinde, bazı gazeteciler arasında, hatta memlekette hep kabahati İnönü - Bayar çe- kişmesine atmış, kendisine bu çekişmenin fırsat bırakmadığını mazlum mazlum ileri sürmüş, "Ah, onlar olmasa ben bu vatanı cennete çeviririm ama,." diye sözüm ona hayıflanmışşlar. İnanan çıkmıştır, inanmayan ol- muştur. Taktik, her halükârda bir belirli netice vermiştir. Menderes, po- litikayı bu tarzda anlayan bir ekolün bânisi olmasa bile ordinaryüs profe sörüdür. Fakat 1963 Türkiyesini bu şekilde izaha kalkışmak bir yana, 1963 Türkiyesinde böyle bir çekişmenin kıl kadar rol oynayabileceğini sanmak ancak ayda yaşayanlar için kabildir. Düşününüz, Ordusu ve Gençiliğiy- le. Parlamentosu ve Basınıyla, aydını ve sağduyu sahibi ovatandaşıyla Türkiye, iki adam arasındaki şahsi anlaşmazlığın santranç tahtası ola- cak! Afrikanın göbeğindeki kabilelerin meseleleri artık daha ciddi, daha olumlu temellere dayanıyor. Ancak, Menderesin önünde bir defa daha hürmetle eğilip şapka çıkar- mak lâzım. Baksanıza, aklı başında bir adamın dudak büküp "Kim ina- nır buna, yahu!" dan başka lâf söylemeyeceği masallara, hem de kimler arasında inanan, bunu ciddiye alıp üzerinde kafa yoran çıkıyor. Ama Türkiyeyi böyle anlayanlar, Türkiyenin meselelerini halletmek içte ortaya çıkınca ne komik kaçıyorlar, değil mi? Türkiyedeki durum, iki adam arasındaki çekişmenin sonucudur! Güldürmeyin, Allah atkına! AKİS/14 dilinceye kadar istifa etmeme kara- ran aldılar. İhraçlardan sonra seçim bölgelerine gidilecek, bir güzel her şey anlatılacak ve teşkilât uyarıla- caktı! Hakem heyetinin karşısına da çıkmamak lâzımdı. Savunma filân yapılmıyacaktı. Altı politikacı, suç- lu olmadıklarını kendilerini osavun- maya lüzum olmadığını, gerçek süs- lünün karşı tarafta olduğunu belirti yorlardı. Oyunun en güzeli, bu karar ve rildikten hemen sonra cereyan etti Hasta Gümüşpala Genel İdare Ku- ruluna Şinasi Osmayla bir teklif yol- ladı. Bu törpülenecek ucun diğer yö- nüydü. Dört kişinin daha partiden İh racı gerekçesiyle Yüksek Hakem He- yetine gönderilmesini istiyordu. İsim- ler son derece enteresandı. Bir Za- manlar koltuğunun dibinden ayırma dığı Kemal Bağcıoğlu, bir zamanlar sağ kolu sayılan Tahsin Demiray Bahri Cömert ve parti içindeki tutu- muyla son derece göze çarpan Nur Bayer... AP Genel idare Kurulu -Buna Bilgiç ekibi demek daha doğru ola- çaktır- böyle bir teklifi pek beğendi Gökte aranan yerde (bulunuyordu. Bilgiç ve cuntası idareyi ellerine ge- çirmek üzereydi. Başlar derhal tas- vip manasına gelir şekilde sallandı ve is oldu bittiye getirildi. Ancak, Gümüşpala, Ege teşkilâ- tında son derece sürprizler * bekle- mekteydi. Egenin bu günlerde 1 nu- maralı adamı Karaoğlu olaylar hak- kında fikri sorulduğunda şöyle de- di: "— 5 Nisandaki Genel Görüşme- lerde tutulan Oo zabıtları (ookudum. Vay canına.. Şu Şinasi Osma deni- len adam ne adammış.. Asmak bu Osmayı.. Baksana almış eline o san- dalyeyi, Genel Merkezden O fırlayıp gençliğe hücum etmiş.." Gümüşpalanın göz bebeği hakkın- da söylenen bu sözler Genel Başka- nın bir müddet daha hastalığının de- vam edeceğini açıkça göstermekte- dir. Ayrıca Genel Başkanı -bir söy- lentiye göre- vakit bulabilirse bun- dan böyle Dr. Saadettin Bilgiç teda- vi edecektir. BLAUPUNEKT Olo Radyoları 3 Dalga - 6 ve 17 Volt Her arabava üyan tip GÜR TİC. LTD, STİ. Bankâlar Cad. 14 | Tel: 114155 - Ankara (AKİS - 321)