sinemalarda bir plâk bulunur, film oynatılmağa başlandığında plâk gra- mofona konur ve film ile ses aynı anda başlatılırdı. O günlerden birin- de bir sinemada biri dram, öteki ko- medi iki film birden oynuyordu. Plâk feci bir hata yaptı ve plâkları şa- şırdı. Komedi oynanırken dramın plâğını koydu. Film başlayınca sine- manın sahibi çılgın gibi plâkçıya gel- di. Plâkçı gayet sakindi. Patronun telâşına görünce. — Aldırma patron, nasılsa anla- mazlar, dedi. Patron Ky sordu yi ama komedi oni rikei iş daha feci Senli Plâkçı gene umursamadı: — Onu hiç anlamazlar, sen key- fine bak..." Sonra Yurdakul ilâve etti:, "— İşte AP nin politikası bu plâk karışması gibi bir şey. Onun i- çin fazla telaşlanmayın..." Yurdakul un hikâyesine Denizli teşkilâtından ne cevap verdiler bilin- miyor ama, bu hafta içinde cereyan eden olaylar müstafi Senatörün hak- lu olduğunu ortaya çıkardı. Contanın zaferi.. Gseken, bitirdiğimiz hafta ve bu haftanın başında AP içindeki ka- yet iyi becerdi. Saadettin Bilgiç ve Perruh Bozbeylinin manevraları işi sonuna kadar götürdü ve rüzgârın is- tikametini değiştirdi. AP Genel İda- re Kurulu geçen hafta içinde topla- narak bir karara varmayı denediğin- de hava bir evvelki toplantının ta- mamen tersineydi. İpler, Saadettin Bilgicin eline geçmiş, M. Ali Aytaç, Kadri Eroğan, Evliyaoğlu suspus ol- muş, partinin yönetilmesinde söz sa- hibi olmaya çalışan emekli subaylar işi tamamen Bilgiç ekibine bırakmış- lardı. Genel Sekreter Orhan Süersa- nın sesi sedası çıkmıyor, Gümüşpa- la pek hasta olduğundan Genel Ku- rul toplantısına iştirak dahi etmiyor- du. Olayların gelişimine şöyle bir göz atıldığında Bilgiç ekibinin işi iyi ida- re ettiği anlaşılmaktadır. Bilgiç ve beraberindekiler evvelâ AP (Meclis Grupunun havasını bir yerden alıp bir yere getirmişlerdir. Bu yer önce ortacıların zaferi gibi Oo görünmüşse de, sonradan oynanmağa başlanan oyun, ibrenin Bilgiç tarafına doğru yöneldiğini göstermektedir. AP Gru- punda Celâl oErtuğun önergesinin kazanması ıslahatçı milletvekilleri- nin dışarıya akımını durdurmuş ve kendilerini, işlerine en fazla gelen yola götürmüştür. Biraz daha bekliyelim! Bisis ekibinin istediği de bundan ibarettir. Hafta içinde AP Grup odasında Bilgiç, Bozbeyli, oOkurer, Bilgehan ve birkaç AB li bir... araya gelip konuştular. Genel İdare Kuru- lunda takınılacak tavın Oomüzakere ettiler. Birinci merhale atlanmış. Meclis Grupuna “sükünet gelmişti. Genel Kurulun yapacağı ta- sarruflara Grup fazla karışmayacak ti. Teşkilât ise bu işin üzerinde, belli ki fazla durmıyacaktı. Zira AF 11 teş- kilât' gerçekten yanlış plâğın farkı- na varmayacak haldeydi, İki cafcaf- lı nutuk ve geçmiş devir edebiyatı Saadettin Bilgiç Tilki meseleyi halle kâfiydi. Kaldı ki, fi- lerin pek çoğu da bu tip tasarrufla- rı tasvip ediyordu. noktadan gidilerek evvelâ mu- tedil milletvekili ve o senatörlerin a- yıklanması istendi. Bilgicindir. Liste hazırlanmıştır. Bu ayıklama bir bakıma teşkilâtın bü- yük kısmım memnun edecektir. Sa- dece Ege teşkilâtında bir parça hu- zur kaçacaktır. Kaçacaktır ama, E- gede işlenen tez, "el altından atışa devam" olduğundan fazlaca gürültü çıkmıyacaktır. Ebedeki başlar büyük bir serinkanlılıkla AP yöneticilerinin hareketlerinin yanlış olduğunu söyle- mekte ve itidal politikasını o savun- maktadırlar. Ama ilçe ve daha aşağı YURTTA OLUP BİTENLER kademelerde bunun tamamen tersi söylenmekte ve "seçime kadar pusu" parolası zerk edilmektedir. Ege seçi- min yüzde yüz kazanılacağından e- mindir. Bununla ilgili bir görüşmede İz- mir İl Başkanı Mehmet Karaoğlu bir AKİS mensubuna şöyle dedi: — Gümüşpalanın tutumu mu? Eskiden beri görüyorsunuz ki teşki- lât kendi kendini, idare ediyor. Üste- lik bir resmi yayın organımız oyok, merkezle teşkilât arasındaki bağlan- t bu yüzden kurulamıyor.. "— Peki Zafer, Son Havadis, Yeni İstanbul ve Adalet sizin orga- nınız değil mi?" sualini ise Kara- — Onlar bizim değil, 25 kuru- sun organı" diye' cevaplandırdı. Bu- nunla kalmayıp Karaoğlu bir başka noktaya daha işaret etti: "— Partinin içindeki (omüfritler muhakkak tasfiye (o edilecektir. Bu, sivri uçların törpülenmesidir. o Biraz sabırlı olun, en azından 15 kişi tas- fiye olacaktır. Bu işen kısa zaman- da tahakkuk edecektir." Karaoğlunun sözlerinde Oo gerçek payı vardır. Partinin sivri uçları tör- pülenmeğe başlamıştır. Başlamıştır" ama uç, Karaoğlunun tahmin ettiği veya söylediği uç olmadı. Genel İdare Kurulu toplanarak bazı milletvekili ve senatörleri Yüksek Hakem Heye- tine -AP tüzüğünde TBMM üyeleri- nin partiden ihracı ancak bu kurul" la yapılabilir- sevkettiğinde, düşün- celeri diğer yönde olanlar hayretler içinde birbirine baktılar veya bakar göründüler! Tasfiye edilecekler.. A” Genel İdare Kurulunda Bilgicin hazırlattığı altı kişilik liste oüze- rinde fazlaca müzakere (edilmeden sonuca varıldı. Adı geçen altı kişi bir evvelki Örüp toplantısında AP Genel İdare Kurulunun görevinden ayrıl- masını talep eden ve son olaylarda bu Kurulu suçlu bulan önergenin sa- hipleriydi. Muallâ' Akarca, Ferit Alpiskender, Suat Seren, Âdil Ünlü, Mehmet Yüceler ve Cenap Aksunun Yüksek Hakem Heyetine sevk habe- rinin fazla duyurulmaması ve karşı tarafın hareketine mani olunmak i- çin dikkatli davranılması da Bozbey- li tarafından istendi. Öyle yapıldı. Ancak haber süratle yayıldı ve altı sında bulunmamakla beraber birin- ci sırayı bekleyen Nuri Bayar da iş- tirak etti. Altılar partiden ihraç e- AKİS/13