TÜLİ'den Geçenlerde LL. Metin Tokerin arkasın Ni imet Arzık oturuyor- du. Selâmlaştılar. Nimet Arzık sordu: — Nasılsınız?" — Teşekkür ederim, iyiyim!" — Beni gördünüz daha iyi oldu- nuz, değilmi? Metin Toker Nimet Arzığa baktı: Kısa boylu, şişman, abullabut bir hâ- nım. Bu vücudun üzerine, vaktiyle moda olan bir "Çuval Biçimi" elbise geçirmiş ve olmuş bir patates çuvalı. Bir zamanlar açık pembe -evet, açık» olan saçlarını bu defa ka- narya sarısına -evet, kanarya sa- boyatmı; aklarının yarısı boyalı, yarısının boyası dökülmüş Boyası dökülmüş kısımdan, içi kirli küt tırnak uçları görünüyor. Bu, ka- dıncağıza pasaklı bir de hal veri yo- Metin Toker gülerek başını salla dı: “— Pek sayılmaz Nimet hanımcı- ğım, pek sayılmaz!" Nimet Arzık bütün Meclis celse- si, olanlara bakıp söylenenleri dinle- yecek yerde önünde oturan Metin To- kerin kafasını seyretti. Sonra da, al- dığı ilhamı Yeni Sabaha şöyle nk- letti: "— Mecliste baktım. Metin Toke- rin tepesi iyiden iyiye açılıyor. Belli olmasın diye de gayet kısa kesti- miş âma, neylersin ki takdire tedbir uymuyor.. Ya evlâdım, tedbirler ha- kikatleri ancak kısa zaman için giz- leyebilir. Bunu sen de böyle bil, ai lece yakınların da böyle bilsinler. Hey yarabbi! Kadın aklı, işte.. O günkü celsede A.P. Meclisten çıktı, İnönü "Bayar Hadiseleri" ni anlattı, anlaşılan Nimet Arzık da Me tin Tokerin- kafasıyla oyalandı. İstanbulda gençler yürüyüş yapıyor- lardı. Hü lerinden bir kısmı Yağcı Basın!" diye bağırdı. Geçtiler. Biraz asâğıda, ama Allahtan cadde- de değil de arka sokakta, Akşam vardı. Bir genç: — Yahu, Yağcı Basın EŞE il asıl bu, Akşam.. ir ses- lenelim! dedi. Sonra, Malik Yolaç hikâyesini an- A.P. nin kapısını çalan ve bu sıfat- la -A.P. listesinin bağımsız milletve- killi* Meclise giren Akşam gazetesi- nin sahibi A.P. nin son "Umumi Si- yasi Af* teklifine müsbet oy veren- Haberler Bundan kısa bir süre önce evlenmiş olan İspanyol Prensi Don Juan Carlos ile Yunan Prensesi Sofia'nın dan kara kedi geçmesi son günlerde Avrupa Kraliyet Sosyete- sinin gözlerini Yunan sarayına çe- virdi. Hayli fısılılara sebep olan o- lay Sofia'nın gayretleriyle kısa za- manda tatlıya bağlandı. Genç çift ımdaki (anlaşmaz- lıkla ilgili haberler bilhassa İngiliz ve Fransız basınını günlerce meş- gul etti, Saray çevrelerinden sızan Prenses Sophia ve Don Juan Carlos gezintide ara kediye pist! lerden biridir. Oylama bittikten son- ra koridora çıktı, tasnif neticelerini bekledi. Bu sırada, tasnif neticeleriy- le bir arkadaşı göründü. Malik Yolaç seğirtti: “— Kabul edilmedi, değil mi? Ka- bul edilmedi?." Arkadaşı, kabul edilmediğini söy- ledi. Yolaç derin bir "Ohh!" çekti: — Kabul edilecek diye ödüm koptu, yahu!" habere göre Don Juan İspanyada General Frankonun yanında kalma- yı istemektedir. Ancak Prenses So-. fia da yakında evlenecek olan kar- deşi Prens Konstantinin düğün ha- zırlıklarıyla meşgul olması sebebiy- le Atinadan kolay kolay aynlama- maktadır. İşte böylece ortaya çıkan anlaşmazlık daha sonra Yunanistan Krallığ kuruluşunun 100. Yıldö- nümü münasebetiyle tertiplenen tö- renlere Don Juan'ın iştirak etmeyi- AKİS /25