6 Nisan 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

rak, vakıfları idare edenlere -Evkaf nezareti veya mütevelli heyet" mü- racaat sahiplerinin durumunu o Sor- du. Aldığı bilgilere göre hak sahip- lerini tespit etti. Ancak bu işlemler sırasında Evkaf oNezaretinin' veya mütevellilerin verdiği cevaplar büyük yanlışlıklara sebep olmuştu. Nitekim bu cevapların birer karine teşkil et- mesi sebebiyle nüfus sicilleri göste- rilerek ileri sürülen hak iddiaları na- zarı itibara alınmadı. Böylece esa- sen mevcut olan memnuniyetsizlik daha da arttı. Karışık kanunlar 122 sayılı kanunu 56 ve 56 sayılı kanunlarla,' 44 numaralı kararna- me takip etti. Bu kanunlar doğru- dan doğruya "İsbatı Hüviyet ve Sı- fat" komisyonu tarafından tasdik e- dilmiş olan hak sahipleriyle ilgilidir. 55 sayılı kanuna göre müstehikler Mı sır Evkaf Nezaretinde kurulmuş olan Taksim Komisyonuna müracaat e- derek haklarına tekabül eden bir miktar malın ifrazı talebinde bulu- nacaklardır. 56 numaralı kanun ise Taksim Komisyonunda tespit edilsn miktarda malın teslimi (meselesini düzenlemektedir. Fakat Karnındaki teslim ile ilgili bu hükümler hiç bir zaman tatbik sahası bulamamıştır. Bu kanuna göre hak sahibi bütün formaliteleri tamamladıktan sonra dahi mülküne sahip olamamaktadır. Zira 56 sayılı kanunun bir diğer hük- müne göre Evkaf Nezareti her ilgi- linin hissesinin yılda sağladığı geliri için hak sahibinin idaresine bıraka- caktı. Bu üç yıllık mühlet ilk bakış- ta iyi niyetle ve Taksim Komisyonu nihai kararını alıncaya kadar hak sahibini müşkül durumda bırakma- mak için verilmiş gibi görunmektey- se de aslında tamamen zaman ka- zanmak gayesini gütmektedir. Nite- kim 56 sayılı kanundan biraz» sonra 1962 Mart ayında çıkarılan 44 nu- maralı kararname yabancıların elin- de olan arazinin istimlakinde ikin- ci adımı teşkil etti. Kararnamenin 16ıncı maddesiyle, isteyen hak sahi- biniri elindeki mülkü, vakfın kendi- sine sağladığı yıllık gelirin 80 mis- li karşılığında Hükümete devredebi- kâr edici mahiyette olan bu karar- name Türkiyede bir türlü anlaşıla- madı. Mısırla siyasi omünasebetleri- mz kesildiğinden beri işlerimizi ta- kip etmekte olan İsviçre Büyük El- çiliğinden istenen tefsirden de tat- minkâr bir cevap alınamayınca, me- sele kendi haline terkedildi. Mısırdaki yabancıların elindeki arazilerin istimlakiyle ilgili (okanun çıktığında, Türk Dış İşleri Bakanlı- ğının gösterdiği gayret, sadece Tür- iye . Mısır ikamet anlaşmasının hatırlatılmasından ibaret kaldı. Hariciyeye düşen Mısırın , sayıları 3 bini bulan Türk Vatandaşının haklarını çiğneme yolunda çıkardığı kanunlar karşısın- da Türk Dış İşleri Bakanlığı mesele- ye müspet bir hal çaresi olabilecek hiç bir reaksiyon göstermedi. Böyle- ce milyonlarca liralık bir servet daha heba edildi. Şimdi Türk Hariciyesine düşen görev -eğer Mısırda çıkarılan bu kanunlara müessir olunamıyorsa- hiç değilse aynı konuda yapılacak mukabil tasarruflarla Türkiyedeki Mısırlıları karşı karşıya obırakmak- tır. Gençlik Gerici avı Masanın üstünde orta boylu, ,toplu- ca, Saçlan kısmen dökülmüş, yü- zü korku ve kinden kararmış bir a- dam oturuyordu. Masanın etrafı ise, binlerce öfkeli genç tarafından çev- rilmişti. Gençler çeşitli sorular soru- yorlar, masanm üstündeki adam ise bir yandan aklından ve şakakların- YURTTA OLUP BİTENLER dan boşanan terleri siliyor, bir yan* da an da: — Hatamı kabul ediyorum, ne- damet duyuyorum, bir daha yapım- yacağım, töbeler olsun yapmıyaca- gım" diye çırpınıyordu. Olay, geçtiğimiz e hafta- nın sonlarında, sabahı, İs- tanbul Üniversitesinin. EEŞİME kan- tininde geçti. Kantinin en ortasın- daki masanın üstüne biblo gibi otur- tulmuş adam, yıllardır çıkardığı Top- rak adlı dergisinde kafatasçılığın ve gericiliğin ticaretini yapmakta olan İlhan Darendelioğlu idi. Masanın et- rafını saran gençler ise, iel "Genç Ki mar Çemberi" Oo -kısaca GÜÇ- denilen ve geçen bakanı ba- şından itibaren Üniversite ( İçindeki gericileri yakalayıp yakalayıp sor- guya çeken teşkilâtın mensuplarıy- dılar. , ÜÇ mensupları, bir gece önce, İstanbulda gericilerin toplandığı Ay- dınlar Kulübünü, sonra, da Toprak dergisini yokladılar. alman olağanüstü Emniyet tedbiri yüzünden ere giremediler, dergi- nin önünde, devrimler aleyhine neş- riyat yapan İlhan Darendelioğlu ve bütün gericiler aleyhine onümayiş yapmakla yetindiler. Darendelioğlu o gece ancak polisin himayesinde matbaasından çıkabildi ve kurtuluşu kaçmakta buldu. Aynı gece, gene ge- riciler tarafından çıkarılmakta olan Yeni İstiklâl adlı haftalık gazetenin önünde de aleyhte nümayişler yapıl- ı, Öğrenci temsilcileri toplu halde Gençlik Mahkemesi AKİS/15