DÜNYADA OLUP BİTENLER Suriye Dörtyol ağzında Son ihtilâlden bu yana oldukça is- tikrarlı bir hayata girmiş gibi gözüken Suriyede durum yine ka- rışmaya başladı. Huzursuzluğun ilk işareti olarak; beş Bakan kabineden istifa etti. Bu istifaların arkasın- dan da sokak nümayişleri geldi. Şam ve Halep şehirlerinde liseli, üniver- siteli öğrenciler sokaklara döküldü- ler, gösteriler yaptılar. Diğer o her- hangi bir memleket için siyasi ha- yatın normal olayları olarak görü- lebilecek olan bu iki hâdise, yani Bakanların istifası ve sokak nüma- olaylar genellikle bu bölgede yeni bir ihtilalin belirtileri odurumunda- dır. Son Suriye ihtilâlinin öncesin- de de ayni belirtiler ortaya çıkmış- tı. Bu bakımdan, olaylara geniş öl- çüde önem vermek ve dikkatleri Su- riyedeki gelişmelar üzerinde topla- mak ciddi bir zaruret halini almış- tır. Suriyedeki olayların temel se- bebi, Baas Partisi ile Nasır arasın- daki münasebette aranmalıdır. Bi- lindiği gibi, Baas Partisi Orta Do- Arap birliği, hürriyet ve ilkeleri etrafında toplanan bu yeni hareket, pek çok bakımdan Nasırın karşısında yer almaktadır. o Baasiler Arap Birliğinin Nasır tarafından de- gil, kollektif bir liderlik altında ger- çekleştirilmesini istemektedirler. Ayrıca, Nasır da arap dünyasında teşkilâtlanmış herhangi bir — siyasi partinin mevcudiyetinden hoşlanma- maktadır. Bu görüş ayrılıklarına rağmen, Nâsırcılarla Baasiler (o bir- leşme yolunu tıkayan eski Suriye i- daresini devirmek için işbirliği yap- tılar. Yeni kurulan hükümette ve ih- tilâl konseyinde Baasiler Irak ve Mısır arasında başlayan bir- leşme görüşmeleri, Suriyeli Baasiler görüşlerinde ısrar oettikleri için, müspet bir sonuç sağlayamadı. Birleşme müzakerelerine 6 Ni- sanda tekrar başlanacaktır. o Nasır yeni müzakereler başlamadan önce Suriyeli idareciler üzerinde baskı yapmak, için nümayişleri tahrik et- mişti e vi karışıklıkların Kahire tarafından (yaratıldığına hiç üp yoktur. Nasırın sözcülüğünü yapan Il Ahram gazetesi günlerdir Suri- yeli idarecilere hücum etmektedir. , Suriyede Baas Partisi dışın- daki kuvvetlere de imkân tanınma- sını istemektedir.Şamda karaborsa- ya düşen Al Ahram gazetesi 6 lira- ya kadar müşteri bulmuştur. Ayrıca istifa eden altı Bakanın tamamı da Nâsırcı olarak tanınmaktadır. Son- ra nümayiş yapanların ağzından Na- sır sözü düşmemektedir. Bütün bun lar Suriye olaylarının Kahire ile o- lan bağını ortaya koymaktadır. ükümet, Pazartesi günü başla- yan nümayişleri önleyebilmek için 18 saatlik bir sokağa çıkma yasağı koydu ve üniversiteleri (o süresiz o- larak kapattı. Şimdi Şam sokakla- rı, elleri makinelitüfekli (o askerlerin kontrolü altındadır. Bu askerlerin bir müddet sonra silâhlarını nereye çevirecekleri ise belli değildir. A.B.D. Sam Amcanın kesesi "Daşkan Kennedy tarafından üç ay kadar önce bir komisyon kurul- muştu. Komisyonun görevi, şik Amerikanın denizaşırı yaptığı yardımın daha iyi bir şekil- de tanzim edilmesi için nelerin yapıl- ması gerektiğini tesbit etmekti. Ko- misyonun çok gösterişli bir de adı vardı: Hür Dünyanın Güvenliğini Arttırma Komisyonu... Heyetin baş- kanlığına General Lucius D. Clay ge- tirilmişti. Bir zamanlar Berinde va- zife görmüş olan D. Clay, Sovyet po- litikası üzerinde mütehassıs olarak biliniyordu ve kendisine bu vazife ve- rildiği zaman büyük bir şirketin mü- dürlüğünü yapmaktaydı. Çalışmala- rını büyük bir gizlilik içinde yürüten komisyon, nihayet SO- nunda araştırmalarını bitirerek, 35 sayfa kadar tutan raporunu Başkan Kennedy'ye verdi. Aslında komisyon tamamen istişa. ri yetkiye sahip bir kuruluştu. Ne Başkan için, ne de Kongre için tavsiye lerin yerine getirilmesi mecburiyeti vardı. dınlanmak istemişti. Fakat bu şekil- deki komisyonların Başkanın politi- kasına ne derece etki yaptığını bi- lenler, raporda yapılacak tekliflere çok büyük önem veriyorlardı. Rapo- ru merakla bekleyenler arasında. A- merikadan yardım gören memleket- lerin temsilcileri de vardı. ilgilenen diğer bir grup da, eskiden beri Amerikanın yabancı memleket- Raporla, lere yardım yapmasına muhalefet e- den politikacılardı. Bilhassa bu so- nuncular, yaklaşan bütçe görüşme- leri dolayısıyla işlerine (o yarayabile- cek malzeme arıyorlardı. AKİS/23