tahliye edildi. Cezaevinden ayrılırken hemen bütün siyasilerin ağzından şu sözler döküldü: Bir daha politika ma? Allah göstermesin!.." Tahliyeler sırasında bazı yanlışlıklar da oldu. Bu arada, Zeytinburnunda bir kahveciyi (o yaralamaktan tutuklu olan ve hakkındaki ilk tahkikat henüz ta- mamlanmamış bulunan Sadullah Kır adında bir mah- küm yanlışlıkla serbest bırakıldı. Mesele ancak öğle- den sonra anlaşıldı ve Sadullah Kırın yakalanması için bir ekip çıkarıldı Bir müessif olay da m Cezaevinde geç- . Aftan faydalanamıyan 326 mahküm, Pazartesi ge- cesi (ince açlık grevine, sonra da isyana teşebbüs et- tiler. Mahkümlar cezaevi pencerelerine üzerinde "Biz de af isteriz!" yazılı dövizler astılar ve Basın kana- lıyla Ur mesaj yayınladılar. Ancak, bundan sonradır ki durum birden karıştı. Mahkümların “görüşme ta- lebi" üzerine, yanında gardiyanlar olduğu halde ko- ğuşlara gelen Cezaevi Müdürü linç edilme tehlikesiyle karşıkarşıya geldiyse e gardiyanların havaya ateş etmeleri sonucu kur t sonra bas- tırılabilen isyanın elebaşıları hakkında soruşturmaya başlandı. Bir hafta içinde tamamlanacağı sanılan (aftan sadece adi suçlular istifade edebildi. İhracat — Dış piyasada türk pamuklarına karsı il- gi her geçen gün biraz daha artmaktadır. 1963 Ocak ayında Ingilterede, Liverpool Borsasında cem'an 58 bin 371 balya pamuk satın alınmış ve bunun 11 bin 463 balyasını türk pamukları teşkil etmiştir. İngiltere ( piyasasındaki temayül, genel pamuklarımızın beğenilmekte ve son da daha iyi tanınmakta olduğunu göstermektedir. An- cak, pamuklarımızın büyük bir kusuru vardır ki o da, İyi prese edilmemesi, bu sebeple çok yer tutmasıdır. liverpool Cotton Association firması, bilhassa bun- dan şikâyetçidir. İngililer, diğer (memleketlere olan ihracatımızın da gelişebilmesi için, yüksek tazyikli balya prensibinin tahakkukunu zaruri görmektedirler. ola- ar* r —- Türkiyedeki amerikan teşekküllerine, çalıştırmakta oldukları yerli personelin (o ücretlerini dondurmaları için birer genelge gönderilmiştir, ilgili ceveziiei söylentilere göre, gizli olarak gönderilen genelgede, Ortadoğu memleketlerinde bulunan ame- rikan teşekküllerinin ( çalıştırdıkları yerli (personele -bu memleketlerde bazı fiyat krizlerine sebep olacak kadar -fazla Ücret verdikleri ileri sürülmekte ve ge- çim hadleri tespit edilerek, verilen ücretlerin dondu- rulması istenmektedir. Amerikan makamları tarafın- dan diğer yabancı şirket ve teşekküllerin de ayni şe- kilde uyarıldığı sanılmaktadır. Dünyadan Akisler Sovyet Rusya —- Son günlerde sık rastlanan nüfuzu suiistimal suçlarına bu hafta bir yenisi ek- lenmiştir. Leningraddaki bir (fabrikanın müdürü ve satıcılarından müteşekkil bir ogurupun, imal fazla malları aralarında paylaştıkları tesbit tir. Gayet iyi işleyen fabrika, her yıl plânlama daire- si tarafından tesbit edilen normları 90 15-20 aşmak- taydı. Dolmakalem, düğme ve traş bıçağı gibi malla- rı imal eden fabrikanın sorumluları idama mahküm edilmişlerdir. Şili — Batı Almanya tarafından "kütle halinde in- san Öldürme" suçundan dolayı muhakeme edilmek üze- re geri İstenen eski nazi Albayı Herman Rauff'un ia- desi kararlaştırılmıştır. Albay, Hitler rejimi sırasında 100 bin kadar yahudiyl öldürmekten sanıktır, İade ka rarını veren Şili Yüksek Mahkemesi, sanığın ölüm ce- zasına çarptırılmamasını ve iddianamede (gösterilen suçlardan başka bir suçla ittiham edilmemesini şart koşmuştur. Sudan — Huzursuzluk salgını simdi de Sudana sıç- ramıştır. Güney Sudanın arap ve müslüman olmayan 3 milyonluk halkı, Başkan ibrahim Abboudun askeri idaresi tarafından arap hakimiyetini kabule O zorlan- maktadır. Hatta bu maksatla, askeri birliklerin de kul- lanıldığı söylenmektedir. Bu durumda, bir iç harbin patlaması gün meselesidir. AKİS/