SOSYAL Haberler . Amerikan Kadınları" Kültür Derneğinin geçen haftaki Moda Kolu toplantısı, Sanatsevenler Klü- bünde yapıldı. Modern Suananın za- rafet ve model kuran müdürü Mrs. Kathleen Martin'in, toplantıda zara- HAYAT fet Ve moda hakkındaki konuşması çok ilgi çekici oldu. Sanatsevenler Klübünü dolduran türk ve amerikalı üyeler, yürüyüş, ayakta duruş, oto- mobile biniş ve iniş, bir topluluğa gi- riş ve çıkış, ayrıca, yüz bakımı hak- kında pek çok yeni bilgiler edindiler. Mrs. Kathleen Martin, zarafete ol- dugu kadar modaya, fakat ondan da "İnsansız Kalkınma" Bu hafta okuyucularıma sayın Vedat Nedim Törün Bilgi dergisinde çıkan bir yazısını özetliyeceğim. "Az Gelişmiş Memleketlerde Yayınlar" baş lıklı bu yazıyı okuduğum zaman bütün anne ve babaların, bütün eğiticile- rin bu yazıyı benimle okumalarını istedim. Çocuklarımızın karnelerindeki kırık notların, toplumumuzdaki huzursuzlukların, hattâ bence, bugünkü ekonomik, sosyal, siyasal güçlüklerimizin nedenlerinin bir kısmının ceva- bını bu yazıda bulmak mümkündür. Bir kalkınma cabası içindeyiz. Oysa ki, "İnsansız kalkınma olmaz" di- yor sayın Vedat Nedim Tör. Meselelerimizi bu açıdan dörde ayırmış. Top- lumumuza herşeyden önce "İşten gocunmayan, işten utanmayan, işi aşa- ğılık görmeyen insan gerektir". Bunun için osmanlı zihniyetinden, beylik, paşalık zihniyetinden içtenlikle sıyrılmamız, kurtulmamız şarttır. Eskiden kâtip olmak, paşa olmak, kalem efendisi olmak nasıl bir hayat anlayışının ideali ise, bugün yüksek mühendis, mimar, doktor olmak aynı zihniyetin eseridir. Halbuki ileri toplumda "kötü İş" yoktur, “kötü yapılmış iş” var- dır. Bizim bugün, herşeyden çok, yaptığı işi seven, iş haysiyeti, iş sorum- luluğu taşıyan kişilere ihtiyacımız olduğu bir gerçektir. Halbuki tarım ve sanat okuluna gidenler bile kapağı "masa başına atmaya" al Bizim aynı şekilde "mutluluğu topluma yararlı olmakta arıyan" İnsan. fena İhtiyacımız vardır. Oysa ki bugünkü çocuğa, toplumda, evde, okulda gördüğü herşey madde mutluluğunu aşılamaktadır. Çocuk eğlence, süs, kumar, zevk, gösteriş ve maddi çıkar peşinde koşan bir ahlâkı, gördüğü filmler, okuduğa kitap, gazete ve dergilerin de etkisiyle, kendisine âdeta ideal ahlâk olarak bellemektedir, "Bize ekip zihniyetiyle çalışan İnsan gerektir". Oysa ki bizde âdet ol- muştur; birinin yaptığını diğeri muhakkak bozar. Herkes, kendi başına birşeyler yapmak İster. Onun için bizde "bilgi ve tecrübe" terakümü yok- atı medeniyeti dediğimiz medeniyet, yüzyılların a işbirliği- m sürekli bir deneme ve araştırma birikiminin yemi: Son olarak, bize "yaratıcı, araştırıcı insan gerektir" * İşletici bir eğitim ve öğretim sistemi bilimde ve sanatta bizi kopyacılıktan, aktarmacılıktan kurtarmalıdır. İnsanımız İyi bir eğitim sistemine derhal cevap vermekte- dir. Ankara Konservatuvarı denemesinden, Köy Enstitüleri denemesinden pek olumlu sonuçlar alınmıştır. Demek, kabahat İnsanımızda değil, doğru- dan doğruya sistemimizdedir. Evet, "insansız kalkınma olmaz”. Bence ne liberalizm, ne de sosyalizm, bu toplumda hüküm süren Osmanlı zihniyeti değiştirilmeden, başarıya ulaşamıyacaktır. İleri toplumlarla kendi toplumumuz arasındaki fark. ger- çekten de, yukarıda belirtilen farklardan başka birşey değildir, Biz, mü- esseseleri yıkmaya uğraşmadan önce, ilk iş olarak bu zihniyeti, kendi ka- falarımızda yıkmak zorundayız. Aile, okul, sokak, gazete, radyo, dergi, kitap ve film gibi bütün eğitim ve yayın araçlarını bu yolda kullanmamız, bu zihniyet değişikliğini kabul ettikten sonra, çocuklarımıza kaliteli kitap, kaliteli dergi kaliteli film vermeye çalışmamız şarttır. İşini küçümseyen işini yan çizen, kolay şöhret, kolay kazanç peşinde koşan zevk ve eğlence budalası bencil kimseler, hangi sistemi kurarsanız kurunuz, onu kısa za- manda soysuzlaştıracakdır . Ne yazık ki bugün, bizim insan yetiştirme standardımız aşagı yukarı budur. Buna karşı birşeyler yapmamız zamanı gelmiştir, geçmektedir. çok ekonomiye önem vermektedir. Üyelere, tek bir elbiseyle yirmidört saat şık olmanın yollarını öğretti. Bu tek elbise, değişik yaka, eşarp ve ak- sesuarlarla tamamiyle değişik o olu- yordu. Bugünün giyiminin esası, Mrs. Kathleen Martin'e göre, ucuzlukla şıklıktır. Kadın, şahsiyetini giyinir- ken gösterir. Türk - Amerikan Kadınları Kültür Derneğinin Köy Kadınma Yardım Grupu, Şeker Bayramı münasebetiy- le Yavrucak ve Çerkezhöyük köyle- rinde eğlenceler tertip etti. Bu gru- pun üyeleri, her iki köyde de, "okul- olmak Üzere, çalışmalarını üç saha- ya ayırmış bulunmaktadırlar. Okul-, da çocukların ders durumları gözden geçirilmekte, okul öğretmenleriyle iş- birliği yapılmaktadır. Çocuklara ay- ni zamanda oyun ve şarkılar Öğretil- mektedir. Üyeler yuvada, bebekler ve okul çağında olmayan çocukların sağ- lık, giyim ve çeşitli işleriyle meşgul olmakta, doktor üyeleri de sık sık çocukların ziyaretine götürmektedir- ler. Köy kaydınlarıyla yapılan top- lantıda üyeler biçki, dikiş, yemek sağ lık toplantıları yapmakta ve sohbet etmektedirler. Yavrucak ve Çerkez- höyük köylerinde bu defa dersler ta- til edilmiş ve şekerler, hediyeler da- ğıtılarak eğlenilmistir. Amerika Bü- yük Elçisinin eşi Mrs. Hare bu top- lantıya katılmıştır. Çerkezhöyük kö- unun türk başkanı Macide Buldam, amerikan Başkanı ise Mrs. Van Dyke'dir. Yavrucak köyü gru- punun başkanları Perihan Fişek ile Betty Wrinkle'dir. Her iki köy gru- punda da on ikişer üye ri çalışmakta, fakat ziyar günleri bunlara yeni arkadaşla katılmak tadır. geye Derneği Üyeleri, bay- n 500 metre pazeni yap dikmişler ve Keçiören Çocuk Yı sındaki çocuklara hediyeler götür. müşlerdir. Dernek, Ankaradaki ço- cuk yuvasıyla yetiştirme yurtlarına muntazam ziyaretler yapmaktadır, Gazi Yetiştirme Yurdu, Zirkayı Ye- tiştirme Yurdu, Çocuk Islahevi. Ke- çiören Çocuk Yuvası bunların arasın- dadır. Keçiören Çocuk Yuvasına her- gün muntazaman iki araba ile gidil- mekte ve çocukların bakımına yar- dım edilmektedir. Yetiştirme yurtta- rında üyelerin kendi hazırladıkları pastalarla verilen çayda, gençlerle yapılan sohbetler özellikle faydalı ol-, maktadır. Gazi Yetiştirme Yurdunda kız öğrencilere dikiş kursları açılmış- tr.