E GL ENC E Kabareler Yükselen iki lokal New - York'ta, Arts High School adlı lisede okuyan -biri erkek, bi- kız enç, bundan dokuz yıl' kadar önce, ileride hiç bir surette sarsılmayacak sıkı bir arkadaşlığın temellerini attılar. O sıralarda henüz onüc yaşlarında bulunan gençkiz, a- ralarındaki renk farkına (aldırmak- sızın, günün hemen bütün saatlerini zenci bir delikanlı ile geçiriyordu. O- kulun düzenlediği müzik seansları- na katılıyor, boş vakitlerinde plâk dinliyor ve popüler müziği daha i- yi anlıyabilmek için devrin şöhretle- rinin konserlerine devam ediyorlar- dı. Aradan geçen yıllar bu iki genci birbirlerine (Ounuturamadı. o Gençkiz yirmisine geldiğinde Connie (o Fran- cis adıyla doldurduğu plaklar satış rekoru kırarken, zenci i Şöhreti de Amerika kıtasını aşmış- tı. Delikanlı, Avrupanin câzibesine kapıldı. Eski Dünyayı görmek, hay- ranı olduğu ispanyol müziğini asıl yurdunda dinlemek istiyordu. Zaten Amerikada yeteri kadar tanınmıştı. Avrupa, genç adamı hiç yadırga- madı. Gencin, Nat' "Kong" Cole'ü an- dıran, kadife gibi yumuşak, o dinle- yenleri tatlı tatlı ürperten egzotik bir sesi vardı, İlk teklifi Telefunken firmasından aldı. Bu firma adına doldurduğu plâklar, bütün Avrupa- da adeta kapışıldı. Bundan sonra İs- panya, Fransa ve İtalyaya gitti Av- ANKARA rupanın en ünlü gece klüplerinde ça- lıştı, meşhurlarla birlikte (o söyledi, konserler verdi. Ama genç adam daha çok gezmek, daha çok görmek ve daha çok öğrenmek istiyordu. Bu arada Türkiyeden de bir teklif aldı. Zenci şarkıcı, bu teklife hayır diye- medi, İşte, iki haftadır Başkentte, Ankara Palas Pavyonunda görülme- miş bir, kalabalığın dinlediği şantör Freddie Davis'in kısa, ama son de- rece hareketli hayat hikayesi budur.. Freddie, New - Jersey'de doğmuş- — Bebekliğimden beri müzik i- çinde yetiştim. Teyzem ve annem de müzisyendiler. Benim için müzikle uğraşmak kaçınılmaz bir şeydi. Da- ha altı yaşımdayken, annemle birlik- te kiliseleri dolaşır, ilahi söylerdik. O ilâhileri hâlâ sık sık mırıldanı Her çeşit müziği severim. Ancak, dinleyeceğim üzik o anki baleti ruhiyeme uygun olmalıdır. Bu, klâ- sik müzik de olabilir, caz müziği ve- ya popüler müzik de..." demektedir. Freddie Davis'in en çok beğendi- ği kompozitör, son Oscar'ı kazanan, "West Side Story" adlı filmin fon müziğini hazırlamış olan Leonard Bernstein'dir. Charles Aznavour, Da- niele Darricux, Jacgues Bael, "Paul Anka, Frank Sinatra, Frankie Lane, Nat "King" Cole en beğendiği ses- ler.. Cazdan s açılınca hemen, "Duke Ellington" diyor., Freddie'nin Ankarada en çok PALAS PAVYONUNDA Amerikalı Şarkıcı Dünya çapında şöhret FREDDIE DAVIS veve ayrıca Striptease COLETTE Um arzu üzerine Bayramın birinci dele ai ikinci Salı, üçüncü Çarşamba günleri tam programla saat 17.00 den 19.30 a kadar The dansant. Masa temini için 11 65 10 dan Metr dotel (AKİS - 110) Freddie Davis Sevimli zenci vaktini alan şey, gene müzik çalış- malanı Ancak bu çalışmaların bir hususiyeti, türk müziği oluşu. Tür- kiyeden ayrılırken mutlaka bir türk- çe şarkı öğrenmek ve Avrupada ta- nıtmak istiyor. Ertha Kitt - "Üskü- dar" şarkısını okuyarak dünyada meşhur eden zenci kadın şarkıcı -, Freddie Davis'e, daha Ankaraya gel- meden, mutlaka bir kaç türk şarkısı öğrenmesini ve dönüşünde beraber- ce çalışmalarını teklif etmiştir... Freddie, gönül meselelerinde bı- rak fazlaca ketum. Gerçi lisedeyken bir kıza âşık olmuş ama, ismini a- çıklamamayı tercih ediyor. bekâr ve evlenmeyi aklından geçirmiyor. Dediğine göre, evlene- bileceği kıza henüz rastlamamış. * Şahsiyeti ve havası olan her kızı be- geniyor. Sinemayla başı pek hoş de- gil. Arada, çok iyi bir film olursa gi- diyor. Doris Day, Ava Gardner, Yul Brynner en beğendiği yıldızlar. Freddie'nin bir hususiyeti de, son derece lezzetli la, kaymaklı baklavasına bayılmış. Gayet güzel yüzen ve ata binen Freddie, diğer sporlarla pek ilgilen- miyor. Türkiyede en hoşuna giden şey, Pavyona gelenlerden gördüğü amlimmiyek ve yakınlık. Bilhassa, hemen herkesin bani nsan davet edişine nasıl memnun bilemezsiniz!.. Burada gördüğüm sıcakkanlılığı hiç bir zaman unutmayacağım" demekte- dir.