Ss P OR Haberler Şeker Bayramlı spor haftası, bize uzunca bir süre anacağımla, üze- rinde konuşacağımız üç büyük maç getirdi. Bunlardan birini Fenerbahçe — Beşiktaş, İstanbulda; diğer ikisi" al Silâhlı Kuvvetlerimiz takımı ile Lüksemburg ve Hollandalı (o gençler oynadılar. . Hemen söylemek lâzımdır ki, fut" bol seyircisi, her üç maçtan da um- duğunu bulamadan, kırık ve bozuk ayrıldı. Tenkitler, herhalde bu duy- gunun tesiri altında yapılacaktır. Fenerbahçe - Beşiktaş maçı, lig sonucu üzerinde hiç etkisi olmayan bir çeşit prestij maçı idi. Yaşlı - başlı, şöhretli iki sevgili (o kulübün, prestiji, tekmeli yumruklu hırçın bir oyunda ve onun getireceği galibiyet- te aramamaları beklenirdi. Beşiktaş 2, Fenerbahçe de bu maçta | gol . Fakat taraflı ve tarafsız seyir- ci ile spor umumi efkârı önünde hiç biri bir şey kazanmadı. "Beceriksiz her hareketinden sonra, kendini mazur göstermek için ar- kadaşlarını azarlamayı âdet edinen, hayli semirmiş, formsuz (kalecinin yeni bir gafından sonra ümidini büs- bütün kaybeden bir seyirci, yanında- kilere dert yandı: " Bö ye e Berin hayr umulur mu seherinden Başarısız Lüksemburg maçından sonra, bu işlere azıcık akıl erdiren- ler, Hollanda maçının sonucu üÜze- rinde hiç ümide kapılmadılar. Seher- den değilse bile, bu son seferden hiç mi hiç birşey beklemiyorlardı. Otuz metrelik bir sprintin arkasından a- yakları birbirine dolaşan o formsuz, KÖŞED EN Kulüp kredisi Vildan Âşir SAVAŞIR Bütün yurtta, mahalli liglerde birinci kümeye katılan amatör takımların sayısı dörtyüzün üstündedir. Hiç düşünmeden söyleyebiliriz, bunların yüzde doksandokuzu lokal, saha ve tesis, hattâ yedek forma ve ayakkabı fıkarası, birer odaya sığınmış spor ünitelerimiz, spor ümitlerimizdir. İkin- ci kümelerde, mahalle aralarında ve küllüklerde kan ter içinde top ko- valayanların realiteye uygun sayısını da tam olarak kimsecikler söyle- yemez. Bunlar üstelik bir odadan da yoksundurlar. Saydığımız dörtyüz küsur da, sayamadıklarımız da, hepsi birer mânevi varlıktır, paraya vu- rulabilecek hiç bir değer ifade etmezler. Şayet kanunlaşırsa, sahibinin inandığına göre, tasarı bunlara kredi verecek ve yer, yurt sahibi olmaları için imkân sağlayacak. Geçen haf- ta anlattığımız gerekçe bunu belirtmektedir. Gelgör ki, tasarının mad- deleri bu iyiniyetin dilediğini verecek karakterde değildir. Borç, karşılık ister. Kulüpte bu yoktur. Kredi, teminat ister. Forma için kapı kapı dolaşan kulüp bunu sağlayamaz. Teşkilât, kredi vereceği kulüpten plân İster, proje ister. Devlete dayanan koca teşkilât bile, köy- lünün hayvanında usta çıkan nalbant misali, nik elemanları ile dahi bunu başaramamaktadır. Öncelik düşünülmemiş- tir. Şartları olacak mı olmıyacak mı, olacaksa ne olacak, bunlar da hep askıdadır. Bir de üstelik der ki: "...Tesisler, yani devletçe yaptırılmış? veya kredi yoluyla sağlanmış olsun, Bakanlar Kurulu kararıyla ve tak- dir olunacak kıymet üzerinden 20 yıl vâde ile kulüplere satılabilir. " Tabii, ilk alındığı veya yaptırıldığı değer üzerinden... una kısaca ve açıkça "Biz, bildiğiniz kalburüstü kulüplerimizin oyuncularına rahat maaş ve prim ödemenin devlet kesesinden yolunu arıyoruz" desenize!.. Tasarının adı başkadır ama, gereği ve neticesi bu- raya bağlanmaktadır. Şimdi bir de, bu kredinin işlemeğe başladığı andan itibaren sorumlu teşkilâtın haline bakın: B.T.U.M. teşkilâtı, verdiği para ile yapılacak iğneden sürmeye ne varsa bir bir bakacak, uygunluğunu senede bağla- yacak ve inşasını kontrol edecek... Bununiçinde tek kadro almıyacak. Bütün bu işleri, yıkılan yeni duvarların -Mersindeki gibi- (o arkasından' adam dahi gönderemez halde iken!... edebileceğine inanmak, doğrusu is- tenirse, fazlaca iyimserlik (o olurdu. Hele ilk dakikalardaki bir hücum takatsiz forvetin, sağlam yapılı, fi- zik imkânları üstün Hollanda müda- faasını yarıp, usta kaleciyi mağlüp Artık bir gramerimiz vardır seal kitap ürkçenin en iyi gram Üniversitede yayınlanan ilk Türk grameri TÜRK. DİL BİLGİSİ Doç. Dr. Muharrem Erginli ilk baskısı kapışılan bu büyük eserinin genişletilmiş ikinci baskısı çıktı. Mevcudu bitmeden temin etmeğe çalışınız. Müracaat: P.K. 62 AKSARAY — İSTANBUL (AKİS - 115) da yaptığı şahane kurtarışla hakiki klasınıbelli ettikten sonra Akla şu soru gelmektedir: Ma- halli liglerde orenklerini o başarıyla koruyan ordu takımlarımız, "Güç- ler" varken, niçin onlardan birinin boşlukları doldurulmamış da, bu form, düzen ve maç disiplini fıkara- sı mozayik tercih edilmiştir? 19 Ma- yıs Stadını çevreleyen onbin kişi bu- nun cevabını boşuna aradı. Ordu Ta- kımı idarecileri kendi o sahalarında. kendi seyircileri önünde yitirdikleri şanslarını yabancı sahalarda boşuna arayacaklardır.