RAD Y O Teşkilât Eveleme geveleme... Türkiye Radyoları e dı- şarıya pek vurmayan bir boca- lama ve heyecan dee, geçiriyorlar. Henüz, yeni Anayasa gereğince muh- tar bir duruma gelmiş değillerdir. Türkiye ORadyolarını o bağımsızlığa kavuşturacak olan kanun henüz çık- nasıl (o çıkacağını da kimse bilmemektedir. Gerçi kanun tasarısı hazırdır ve ilgili yerlere de sevkedilmiştir. Tasarıyı (o hazırlayan- lara göre de herşey düşünülerek ele alınmış ve radyoların istikbali artık bu kanunun kabulüne kalmıştır. Fa- kat, yine' hazırlayanlara göre, tasa- rının hiç değiştirilmeden kabulü ha- linde ancak radyoların bir düzene girmesi mümkün olacaktır. İşte, Radyo idarelerindeki huzur- suzluğun başlıca sebebi tasarının aynen kabul edilip o edilmiyeceğinin bilinmemesidir. İkinci sebebi ise, neresinden tutulursa tutulsun, rad- yoların bir türlü düzene girememe- sidir. Buna, Basın - Yayın ve Turizm Bakanlarıyla Genel (oMüdürlerin ve Radyo Müdürlerinin tutumları sebep gösterilebiliri Gerçekten de, eski yıl- larda, bu görevlilerin tutumları ge- rek Radyo işletmeciliğinin, gerekse Radyo programlanılın bozulmasına yol açmış ve her iki alanda da ka- patılması çok zor gedikler meydana getirmiştir. Ancak, bu aksaklık ve- ya eksikliklerden bugünkü ( idareci- leri sorumlu tutmak hatalı olur. Bu gerçeğin bilinmemesi, bugün Türki- ye Radyolarındaki huzursuzluğun bir başka sebebini teşkil (oOetmekte- dir. Bugün Radyolar ve Radyolardaki bölümler, birbirlerin- den ayrıymışlar gibi, koordinesiz bir düzenle çalışmaktadırlar. o Yönetici- ler de, basit gibi görünen bu kusu- ru yok etmek için uğraşmaktadırlar. Fakat AKİS'in RADYO sayfasın- da defalarca açıklanan parasızlık, elemansızlık gibi sebeplerden ötürü bunun telafisi bir türlü mümkün ola- mamaktadır. genellikle, Yırtılan yere, yama! Bu arada, bizzat işin başında olan- ları da bazı aksaklıklardan so- rumlu tutmak herhalde haksızlık ol- mıyacaktır. Muhakkak ki Radyo yö- neticilerinin de çeşitli kusurları var- dır. Fakat bunları sayıp dökmenin bir fayda sağlıyacağı oumulmamalı- dır.. Zira, bir kusurun düzeltilmesi, sadece bir Radyonun düzene girme- si bütün Türkiye Radyolarının dü- zelmesi demek değildir. Sayısı gün geçtikçe artan Radyo istasyonları- nın birer problem olarak ortaya çık- ması bu yollarla önlenemez. Asıl kusur, Radyo o probleminin bir bütün olarak bugüne kadar ele alınmamış olmasıdır. Basın - Yayın ve Turizm Bakanlığından dışarıya pek sızmamasına rağmen, bu konu- ya artık gerektiği şekilde dokunma- nın mecburiyetini ohissedenlerin ça- lışmaya başladıkları bir (o gerçektir. Bu çalışmanın Başkent (oRadyosun- dan başlayıp diğer radyolara sira- yet edeceği de muhakkaktır. Çünkü, son yıllarda Ankara Radyosunun, küçük de olsa, bazı konularda ileri- ci çalışmalar yaptığı inkâr edile- mez. Ama bütün mesele, bu çalış- maların plânlı bir şekilde yürütül- mesidir. Önemli olan, şahıslar de- ğişse bile, plânın değiştirilmeden yü- rütülmesi ve işin başarılı bir sonuca ulaştırılmasıdır. Bugüne kadar müsbet yolda ya- pılan çalışmaların henüz başardı bir sonuca ulaşmaması gayet (tabiidir. Fakat bu çalışmaların yan yolda ke- silmesi, baltalanması veya baltalan- masına göz yumulması yalnız Rad- yoların değil, daha birçok müessese- nin kalkınmamasına sebep .olmakta- dır. Radyo gibi, tamamen halkın hiz- metindeki bir müessesenin İhmal e- dilmesi, bunun sonucu devamlı ten- kitlere uğraması ve bu tenkitlerden kurtulmak için gerekenin yapılama- ması da Türkiye Radyolarındaki hu- zursuzluğun en büyük sebepleri ara- sında yer almaktadır. Bütün bu huzursuzluk sebepleri- nin bugünlerde biraraya gelmesi, ay- nı zamanda, radyoculuğun bir mes- lek olarak Türkiyeye yerleşmesine de engel olmaktadır. AKİS her hafta kapışılıyor bir mecmuayı 5 kişi okursa AKİS'i her hafta 100 binden fazla insan böyle merakla okuyor bunlar sizin müstakbel müşterilerınizdir reklamlarınızı AKIS' vermekte acele ediniz (AKİS - 118) AKİS/27