AKiS'in Okuyucu Mektupları Kıbrıs hakkında. Ben, Nihad Erimin sempatizanı değilim, aksini ise rahatlıkla a Mi Bu- nun muhtelif nedenleri vardır Ben, 1956 yılından beri okuduğum AKİS'in Kıbrıs türklerinin dâvaları üze- rine -hariçten gazel okumadaı eğilen birkaç el bem biri olduğunun da farkınday Ama insaf ediniz ki, Kıbrısla ilgili herkesin bilebileceği basit bir gerçek ifa- desini Nihad Erimin dudaklarında buldu e ve ii la İrini "demagog" böylesine (o fütursuzca m. eline çalalmamalı. Su kendi SEN bir kere daha okur musunuz "Eri ve diğer demagoglar Belediyeler İşini Anayasa dı- şı bir hal suretine bağlamıya çalışan Ma- kariosun bunu Enosisi (gerçekleştirmek için yaptığını yaymağa çalışmaktadırlar. Papazın kafasında bu temayül var mıdır yok mudur, bilinmez. Zira mücadele yıl- larının Papazı ile Cumhurbaşkanı Papaz ayrı niyetlere ve temayüllere sahip ola- bilir. Mesele bir bakıma bundan önemli- dir. Zira Enosisin tahakkuk etmesi icin urumu müsait değildir ve usla olmayacaktır." Şimdi, çoktan öğrenmiş olmanız lâ- zımdı ki "mücadele yıllarının Papazı" ile "Cumhurbaşkanı Papaz" tamamen aynı niyet ve temayüllere sahiptir. o Çünkü "Cumhurbaşkanı Papaz" "mücadele"ntn bitmediğini ve "sonuna kadar yürütüle- ceğini" son iki yıl içinde belki yirmi de- fa ve açıkça ilân etmiştir. Sonra xx. asırda asla diye birşey yo- tur. Bir taraf uyur veya uyumağa mec- bur edilir; karsı taraf harıl harıl çalışır- sa. "asla"ların bir gün mümkün olacağı görülmüştür ve görülebilir. Evet, Papaz; şimdilik "'Kıbrısı Yuna- nistana ilhak etmekten çok, adayı rum ekseriyetin türk ekalliyet üzerinde sahi eçmek zorunda ol- duğunu gayet iyi bilmektedir... Ama çok sükür ki Türkiye Cumhuri- yetini Lefkoşede artık Emin Dırvanalar temsil etmemektedir. Fuat Veziroğlu - Ankara DDT hakkında ak 1963 günlü derginizde, "Koalis- yon" baslığı «Kındaki yazıyı okudum. yatı boyunca hiç bir siyasi partiye intisap etmemle, politikadan tamamen u- zak EEE bU ış bir insan olmama rağmen, ne garip bir tecellidir ki mem- leketin en basta gelen bir politika der- gisinde, "Koalisyon"gibi en masif bir kasına matuf olmakla beraber, dolayısly- le beni âmmenin nazarında şüpheli duru- ma düşüren bu yazı hakkında tavzihte bulunmak isteğimi kabul nezaketini gös- tereceğinize inanıyorum. Öyle görüyorum ki. oUlaştırma Ba- kanı ile bazı alıp veremediği olan Kişiler, haklı mı haksız mı olduğunu bilmediğim davalarını -galiba hukuk alanında yürü- temediklerinden- o politika alanına dök- mekte, hakikatları tahrif suretiyle de ol- sa, gaye için vasıta olarak kullanmaktan çekinmemektedirler. Bunu da açıkça ve mertçe değil, sarka mahsus bir ahlâk za- afı olan jurnalcilik yolu ile yapmaktadır- i temsil ci, bugün de demokrasinin yarattığı kuv- vet olan Basım bir tezvir alanı haline ge- tirmeğe çalışmaktadır.İyi niyetli (o bir vatandaş sıfatıyla arzu ederdim ki, kuy- ruk acılı muhbir-i sâdıkların ihbarlarını sütunlarına almadan evvel Basınımız, bu ihbarların hakikatle münasebet derecesi- ni bir miktar araştırsın ve güya Basına malzeme veriyor rolünde perde arkası güreşenlerin emellerine körükörüne alet olmasın TCDD'ye olan taahhütlerim mevzu- unda (sayın derginize verilen malümat hakikatlerin çarpık aynalardan aksettiril- mesinden başka bir sey değildir. 27 Ma- yıs 1960 tarihinde TCDD'ye 'il taahhü- düm olduğu ve bunlardan üçünün. 72 sa- yıl> kanunla “fesih” değil "terk" edildi- ği doğrudur. Bakanlar Kurulu bu taah- hütlerim hakkında terk kararı verince. adıgeçen kanun ve yönetmeliği gereğince tasfiyeye davetim icap ederken, bazı ze- vatın kanunu ve yönetmeliği kasten yan- lış anlayışları sebebiyle, bu mukaveleler için aldığım avansların iadesiyle teminat mektuplarımı istirdat etmem tarafıma teb- liğ olundu. Kanuna aykırı olan bu mu- ameleyi, bu gün, kesinleşmiş çan kara- riyle Danıştay, lehime iptal etti Aldığım avanslar ve üzerine tarafım- dan eklenen para ile taahhüt ettiğim malzemeyi imal edecek yabana firmala- ra karsı gayri kabili rücu angajmanlara girişmiş, bulunduğum gibi, bu taahhütle- rin icap ettirdiği sair bir çok masraflar yapmıştım, Üstelik, yabancı (firmalar bu malzemeyi, terk kararının tebliğ edil- diği tarihe kadar imal etmiş bulunuyor- lardı. Bu durumda. 72 sayılı kanun yö- netmeliği gereğince (o tasfiye muamelesi yapılması ve şayet sonucunda borçlu çı- kacak olursam. TCDD'nin, borçlu çıkaca- i istirdat etmesi la- göre, benden alacaklı çıkmasına İhtimal yok- tur. Bilâkis, yönetmeliğe göre. mamul malzemenin tam bedelini ödemek zorundadır. Bu izahatım gösteriyor ki TCDD'nin benden, muaccel bir alacağı hiç bir zaman -bugün dahi- İMAMASİ Buna mukabil, banim ifa e ta hütlerimden müteeyellit alacaklarım ta- amen muaccel idi. Kanunen takas mev- velki Bakanlai heyetler, kanuna aykırı o nin hal tarzını bir takas seklinde formü- le etmişler"ve bu suretle Bakanları kanunsuz ve keyfi bir tasarrufa sevket- etiyle, muaccel olan alacakarı- mı ödetemişlerdi. durum muvacehesinde bir kısım bonoya bağlı alacağımı İcrava k zorunda kaldım. Takas iddiasıyla itiraz- a bulunan TCDD'nin bu itirazı icra Deme reddedildi ve TCDD "'me- selenin hal tarzını bir takas seklinde for- Gil; ölen En eri emi himmetiyle asıl alacağımdan başka inlerce lira temerrüt faizi de ödemiye mahküm oldu. Bu sıralarda Ulaştırma Bakam olan sayın Öçtene müracaatla, durumu arzet- tik İdarenin - taki edegeldiği kanunsuz takas formülünün Hare için mucip ola- cağı zararı bir kaza! kararla izah ettik Sayın Öçten muaccel alacaklarımın öden- mesi için katiyen kimseye emir verme İşi. evvelkilerden başka ve kasdi y. anlış- lıklar üzerinde ısrar mecburiyeti ibi yan bir heyete havale etti. Onlasın vasıl olduğu hukuki kanaat neticesinde $ mil yon küsur lira tutan alacağımın cak 6 milyon küsur lirası pimli ödeme proto- kolü yapılabilmiş ve İdarenin mali t: katsizliği (o sebebiyle tediyat taksitlere bağlanmıştır. Bu protokol ile de hüküm altına alım veya e selâ- Ms nini olduğum he halde 2 milyonu asan temerrüt faizlerini pale feragat ettim em kanunsuz, keyfi bir tasarrufa son veril- miş, hem de TCDD İdaresi, bugün Ba- sına muhbir-i sâdıklık hizmeti görenle- rin ekici verdiği bir sarardan kurta- rılmış ol Terke alınan mukaveleler meselesi d sabıma sattım. Binaenaleyh, Metalexpart'- rumda bana yüzde 15 komisyon konusu olamıyacağı gibi. malı kendi ki bu konkasörlerin, o zaman faaliyette bulunan fiyat kontrol (o teşkilâtınca da, dünya fiyatlarına nazaran asgari seviye- de olduğu tasdik edilmiş bulunmaktaydı. Mehmet Kavala