JALE OKUYUCULARIYLA KONUŞUYOR Okul - Aile - Oğ ayarlanma- Memleketimizde, : Bu lar yılda bir kere, bir genel kurul toplantısı yapıp, yönetim kurulları- nı seçerler. Yönetim kurulları ise genel kurulları yılda bir defa bile toplamazlar. Bu konuda en iyi çalı- şan yönetim kurullarının yaptıkları şey, arada bir velilere genel çocuk psikolojisi ve pedagoji hakkında bil- gi veren yazılar göndermek, yılda bir veya iki kere de okulda veliler için faydalı konferanslar tertiplemek- bu tir. Yerinde olanakla beraber, faaliyetlerin aile ile okulun (o çocuk hakkında işbirliği yapmasını o Bağlı- yacak yeterli faaliyetler olmadığı a- çıktır. Üstelik, bunu da yapan O- kul - Aile Birlikleri parmakla sayı- lacak kadar azdır. İkinci şikayetimiz, birçok okul- larda görülen yıllık öğretmen - aile karşılaşmasıdır. o Yılda iki defa ve- liler okula odavet edilirler.Öğret- menler, kuyruğa giren ailelere cukların ders notlarını okur, kana- atlerini pek sathi, pek basit bir şe- kilde, birkaç kelime ile bildirirler. Başka türlü de yapmalarına imkân yoktur. Çünkü arkadaki buyruk çabuk harekete mecbur et- Bu durumda, iyi not alan öğrenci velilerinin gururları (o biraz okşanmış olur, ötekiler biraz üzülür, fakat çocuklarının meselelerine hiç- bir şekilde yaklaşamadan, başka bir öğretmenin önündeki kuyruğa girer- ler. Biz ancak, ailelerle iyi bir işbir- liği kuran okulların, çocuklara yar- dım edip, onların başarı şanslarını arttırabileceklerini zannediyoruz. Yoksa, bu gibi münasebetler sem- bolik olmaktan, gösteriş olmaktan ileriye gidemiyor. o Şikâyetimiz ilko- kulları içine almamaktadır. Çünkı Ü ilkokullarda öğretmen * aile müna- sebetleri daha iyi ayarlanmaktadır. Rezan D., Nilüfer S., Melâhat O., Gaye B., Hamide Y. imzalara hemen benimkini de katmanızı rica ederim, sevgili o- kuyucularım. Konuyu, değerli (o Milli Eğitimcilerimizden sayın Rauf İnana AKİS/34 Bu CAN D A götürdüm ve kendisine danıştım. I- nan, Okul - Aile Birlikleri hakkında- ki çalışmalarına ve tecrübelerine da- yanarak, şu cevapları verdi: "I — Okul . Aile Birlikleri kâfi değildir. Bunların yanında Sınıf - A- ile Birliklerine önemle ihtiyaç var- dır. o Çünkü, Okul - Aile Birlikleri daha çok genel konuları ele alırlar. Bu yüzden çok soyut kalırlar. Sınıf * Aile Birlikleri ise, çocukları daha küçük ve yakın bir çevrede tetkik e- derler ve çok daha faydalı olurlar Veli, çocuklarının bulunduğa sınıfla- rın meselelerine, haliyle, kındır, daha çok ilgi duyar, hakkında daha çok bilgisi vardır ve sınıfın bütün çocuk velileri ile ko- laylıkla irtibat kurulur. 2 — Yıllık öğretmen - veli karşı- laşması, not öğrenme toplantıları ta- mamiyle faydasız, lüzumsuzdur. Her öğretmenin, haftada bir m V li saatini velilerle konuşmaya ayırma- sı meseleyi kökünden halleder. Veli gelir zamanında çocuğun durumuna öğrenir, öğretmenle işbirliği kurar ve çocuğa ders bakımından da, eği- tim bakımından da faydalı olar. Ya- ni bu toplantılar her hafta yapılma- lıdır. Bu suretle kuyruğa girmeye lüzum kalmaz. Her hafta birkaç ve- li gelir, öğretmen bunlarla rahat ko- nuşma fırsatını elde eder. Böylece öğretmenin de ödevi kolaylaşmış o- lur. Çünkü bu konuşmalarda öğret- men daha birçok şeyler öğrenecek. başarısız çocukların neden başarısız olduklarını yakından tetkik imkânını bulacaktır Bandan başka, öğretmen, önemli bulduğu oObazı durumlar karşısında velileri okula davet edip, onlarla özel olarak konuşmalıdır. o Derslerde ba- şarı, birçok duygusal ve ailevi o se- beplerle de yakından ilgilidir. Öğ- retmenin ödevi yalnızca çocuğa not vermek değil, onu tanımaya çalış- mak, onun başarı sağlamasına yar- dımcı olmaktır. Ama tabii, ailelerin de bunu istemesi, öğretmende kendi- lerine bir yardımcı görmeleri şarttır. Kızımdan başka kimsem yok. Onu babasız olarak, geceyi gündüze N işleyerek bü- katıp çalışarak, elişi üttü Yüksek tahsil ' yapmasını, benim gibi birgün yalnız kalırsa iğ- ne ile kuyu kazma memesini istedim. taokulu Zor bitirdi. Okulu terketmek, terzi olarak, mek istiyor. bir müessesedir. istidatlıdır. Hem çizer, hem diker. Fakat benim hayallerim Kırıldı. İzin vermek istemedim. Bu sebeple oku- la da gitmez oldu. Ne yapacağımı bilemiyorum... Nimet Şahin * İzmir Bana, çocuklarını iki dirhem bir çe- kirdek giydirip, misafirliğe ogötü- ren, bir kenarda oturmalarını dileyen anneleri hatırlattınız, sevgili okuyu- cum. Çocuğunuza her zaman tam istediğiniz kalıbı veremezsiniz. oFa- kat ona sorumluluk aşılamışısınız. O- kuldan boşuboşnna çıkmak islemi- yor, sevdiği bir işte çalışacak ve belki de birgün bu sahada parlayıp mutlu olacak. Tabii, liseyi bileme- si çok iyi olurdu. Bu, muhakkak ki üzülünecek bir olaydır. Ama, orta- okulu zorla bitirdiğini (o söylüyorsu- nuz, şimdiden okula gitmediğim ka- bul ediyorsunuz. Anlaşılan, kızını- zın okumaya karşı allerjisi var. Ba- na mukabil, el-işlerini seviyor. Onun için, bahsettiğiniz ağ girme- sine bence mâni olmayın. Fakat, ay- ni zamanda onun, bu “Sahada bir o” kulda gelişmesini sağlıyacak imkân- lar arayın. Müessese ile O şekilde anlaşsın. Sanat okuluna da devam etsin, desenini, bu sahadaki kabiliye- tini geliştirsin. Kendisini buna ikna edin. Yüksek tahsil merakınızı da anutun. Mesele, çocuğu, sevdiği iş- te en iyisini yapabilecek şekilde ye- tiştirmektir. Bizim fazlaca istediği- miz şey, ona bedbaht edebilir. Gaye- niz herhalde onun mutluluğudur. bir karı-koca ayrılılar. kim- Çok yakınımız olan bundan bir süre önce Sevdiğimiz ve güvendiğimiz bu selerin, boşanma dâvası sırasında, İnanılmayacak (o hataları omeydana çıktı. e Ayrılır ayrılmaz o yaptıkları