TÜLİ'den Haberler İstanbulun iki bekârı daha, 1962'nin son gecesi nişanlanarak dünyaevi- ne girmeye karar verdiler. Bir zamanlar bir sosyete hanımı ile Madritte bir modaevi açmaya ka- rar veren Engin İnsel, bir bakışta â- Şık olduğu Gül (Günşiray) ile evle- niyor. İkinci bekâr ise, Vedat Türk- kan. O da yirmibir yaşındaki cici ressamlarımızdan Engin ile dünya e- vine girmek üzere.. yılbaşı, meşhur mücevherci Frangu- li ile, oğlunun hatırı için Parise yollayıp, sonra kalb krizleri geçirme- si dolayısiyle, bu sefer evlenmek üze- re Fnansadan çağırdığı Lilie'ye saa- det getirdi. Bir zamanlar mankenlik yapan Lilie'nin nişan yüzüğünü her- kes merakla bekliyor. Rivayete göre Franguli, müstakbel eşine en nadide taştan, en orijinal bir nişan yüzüğü hazırlatmaktaymış... Genç ve güzel balerinlerimizden Gül- çin (Bayburt) İncekaya evlendiği ve iki çocuk annesi olduğu için bale- yi bırakmıştı. Ama, Nişantaşı ilko- kulundan 50 çocuklu bir sınıfa bale dersleri vermesi için teklif alınca da- yanamadı. Genç talerinin bu teşeb- büsüne en çok annesi sevindi. Çünkü Melike Bayburt, kızının iyi bir bale- rin olmasında önemli rol oynamıştır. "Rejisör Aydın Günle evli olan Sop- rano Azra Günün sahneden niçin uzaklaştığını oçok merak eden var. Halbuki genç ve güzel soprano, ne bazı dedikoducuların zannettiği gibi "boşanma" arefesindedir, ne de çocu- gu kendisinin mesleğine engel olmak- tadır. o Sopranonun gaybubetinin tek sebebi, geçirdiği büyük bir ameliyat- tır Meşhur amatör kadın jokeyleri- mizden Melâhat Akael attan dü- şüp yaralandıktan sonra eşi dostu kendisini tanımakta güçlük çekiyor- lar. İyileşir iyileşmez soluğu gene manejlerde alan amatör jokey, yüzü- nün şekil değiştirmesine değil, dost- larının kendisini tanıyamamasına çok üzülüyor. — Horoz kesmeden, bir daha a- raba kullanmanı" olmuş. Sonra da, beş-on metre öteye fir*- lamış olan, yarı baygın eşine: " — Senin için de bir kurban kes- meden, dünyada bu otomobile bindir" mem" demiş. Bunu bizzat Kerime Altan anla- tıyor, Yılbaşında Ankarada eğlenenler Bilanço pek yüklü N Tahsin Artunkal, hergün pek' çok hastayı tedavi ve ameliyat etme- sine rağmen, Oğlunun ameliyatına çok üzülmektedir. Kim demiş, Çetin Altan itikatsız- dır diye? Gebzedeki kazada ilk sözü: Makam arabasıyla İstanbula, bala- yını geçirmeğe gelen Fuat Sür- menle Ayten Sirmen, Park Otelde lüks bir dairede kaldılar. Evliler, günlerini, Boğazda dolaşmak, Hilton- da çay içmek ve yakın dostlarını Zi- yaret etmekle geçirdiler. Bu arada, müteveffa bir banka müdürünün dul eşinin pek üzgün olduğu gözlerden kaçmıyor. Hanımcağızın tek teselli- AKİS/29