Milli Savunma Bakanlığı binası Her zamanki gibi.. sık sık üzmüştür. Ama Namık Yol- ga, buna rağmen, birinci derecede mesul şahıslara güven vermiş ve Dışişlerinin 2. adamı olarak kalmış” tır. o Dışişlerinde, elçilikleri doldur- mak ciddi bir niyet olarak benim” sendikten sonra da buraların her bi- rine kolaylıkla adam bulunamama” 8ı kariyerin buhran geçirmekte Ol duğunu ve eleman yetişmediğini, he- le eski “büyük elçilerin neslinin he- men hemen tükendiğini herkesin gözleri önüne sermiştir. İhtilâl gerçekleştiği sırada, Diş işleri Bakanlığında yeni ihdas edil- miş bulunan Siyaset Plânlama Dai- resi başkanlığını yapmakta olan ve İhtilâlden hemen sonra, önce Genel Sekreter sidari işler muavinliğine, o radan da Genel Sekreterliğe getiri- len Namık Yolga klâsik -ve antipa. tik- hariciye tipinin; tam tersidir, Kr sa boyludur, iki”dithem “bir çekir” dek değildir, cin gibi zekidir, bilgi lidir, babayanidir' ve dobra dobrâ” dır. Genel Sekreterin bu hususiyet- lerinde, basit kökünün tesiri vardır. Hariciyenin Genel Sekreteri, tam bir Anadolu çocuğudur, Gerçekten de Namık Yolga 7 Ara- luk 1914 de Elazığda doğdu. Baba sı, Elazığın Pertek kazasından Zül. fi beydir. O tarihte Elazığda, Ad- liyede Başkâtip olarak o çalışıyordu. Annesi Emine hanım da, Zülfi bey gibi Pertekin yerlisidir. Namık Yolga, ilk tahsilini Malat- yanın Kâhta kazasında yaptı. Zira babası, Kâhtaya KAY EANANI olmuş” tu, Burada emekliye ayvılan Zülfi bey. baba ocağına dönmeyi düşün” 20 dü ve Perteğe yerleşti. Küçük Namık, Elazığda amcasının yanında kaldı ve ortaokula devani etti. Hiç smıfta kalmadan 1929 yılında ortaokulu o birincilikle bitirdi. Son derece çalışkan ve sessiz bir çocuk” tu. Lisan öğrenmeğe o zamandan Bu husustaki kabiliyeti ho” calarının gözünden kaçmadığından kendisine hepsi yardımcı oldular, Babasının mali durumu, o sıralar- la Mühendis Mektebinde okuyan a“ gğabeyisiyle birlikte Namıkı okutma- ğa kifayet etmiyordu. Namık bunun için Elazığda bulunan Öğretmen O- kuluna girdi ve bir yıl burada oku. du. Ama genç Anadolu : çocuğunun kâfasindâ: öğretmen olmaktan bajş- ka fikirler yer etmişti: * Ertesi yıl Devlet imtihamna girerek, Sivas Lisesinde 'leyli meccani okuma hak- kinı kazandı, Namik bu imtihanda da birinci olmuştur. Böylece, tahsil hayatında bir yıl- lik Bir gerilemeden sonra hızla ken” dini okumaya verdi. Sivas lisesini 1933 yılında gene birincilikle bitirdi. Artık büyümüş, kocaman bir deti- kanlı olmuştu. lise sıralarınday ken kafasında kurduğu, benimsediği mesleğe doğru ilk adımlarını attı. Mekteb-i Mülkiyenin imtihanlarına girerek kazandı ve o sıralarda Yıl- dızda olan yeni yuvasına geldi. Mülkiye yılları, genç adamın en tatlı ve en acı yıllarıdır. Bir hayli maddi sıkıntıyla karşı karşıya, ama kendisini arzuladığı mesleğine götü- ren üç yıllık tedris hayatı, didinme, mücadele, bu arada lisan öğrenimiy” Je geçti. Genç Mülkiyeli, üç yıllık süre zar- fında bir kere, bir sömestrde, birinci- lik üsvanını kaptırdı. 1936 yılında Mülkiyeyi birincilikle bitirdi. Siyasi şubeden mezun olmuştu. Namık Yolga, -Mülkiyeyi bitirir bi- Yedeksubayda kura usu” lü olmadığından kendisinden nere- ye tayin edilmesini istediğini sorduk” larında tereddütsüz iki isim verdi: Karş veya Erzurum... Memleketinin törelerinin dışına pek çıkamıyan, o çerçevenin kendişi- ne verdiği dürüstlük ve aşırı doğ” ruculuğuyla Yolga, askerlik sıra- larında âmirlerince son derece 58- vildi Hariciyeci Yolga.. skerliğini bitirdikten sonra, bütün gücüyle erişmeğe çalıştığı Hari ciye mesleğine intisabı için bir en” gelle karşılaşan genç adam yılmadı. Dışişleri Bakanlığına idari memur olarak girdi ve bir yıl o sıfatı mı hafaza etti. O yıl yapılmıyan hari“ ciye imtihanı ertesi yıl yapılınca Yol ga, 32 hariciyeci adayının içindeydi. Yolga 32 nin de birincisi oldu. Bu imtihan uzun zaman Dışişleri Ba- kanlığında dillere destan olmuş, hat» tâ Yolga “Waterloo muharebesinin hangi saatte yapıldığını sorsanız bi- lecek kadar bilgili adam.. Nasıl ge lirse gelsin, elbette ki Hariciyeci o- lacak..” diye, eski diplomatlar ara- sında söz konusu dahi edilmiştir. Genç hariciyecinin ilk vazifesi, Ticaret Dairesindedir. Sonra Numan Menemencioğlumun Özel Kalem bü” rosunda çalıştı, daha sonra Koordi- nasyon Dairesinde görevlendirildi. 1940 Nisanında, Paris Başkonsolos” luğu Kançılarlığına atandı. Tam beş yıl Pariste kalan Yolga, bu yıllar içinde çok şey gördü, çok şey öğrendi. Parisin hem Naziler, hm Müttefikler tarafından işgeline şahit olan genç adamın harp esna” sındaki intibaları mesleğinde önem” li yor tutar 1945'te Genel Sek merkeze dönen, 1947'de reter Feridun Cemal Erki- rin Özel Kalem Müdürü olan Yolga, aynı yıl Erkinle binikte Roma Bir yükelçiliğine Başkâtip olarak gitti. 1949'da Şama tayin olan Volg orada terfi etti. 1951'de merkeze dö- nünce şube müdürü olarak çalıştı. 1953'de tekrar OParise gönderildi. Orada terfi ederek Büyükelçilk Müs- teşarı (opâyesine yükseldi. Numan Mencmencioğlunun müsteşarı Ola- rak 1959 yılına kadar Pariste mun- AKİS, 23 TEMMUZ 1962