NATO Erkin Berlinde uzun yıllar kaldı. Orada bir derece terfi ederek Büyük- elçilik müsteşarı oldu. Bu arada Ber- linde Maslahatgüzar olarak vazife gördü. 1935 yılı ortalarında Beyrut Başkonsolosluğuna tâyin edildi. Erkin Genel Müdür : Beyrut (o Başkonsolosluğu iki yıl sü- ren Erkin, merkeze döndüğünde kendisini bekleyen son derece önemli bir iş buldu. Bu defa Dış İşleri Ba- kanlığı Ticaret ve İktisat Dairesi'Ge- nel Müdürlüğüne tâyin edilmişti. Bundan sonraki yıllar artık mesle- ginin ehli haline gelen ve adamakıllı olgunlaşan Erkin için süratle ilerleme yılları oldu. Berlin Başkonsolosluğu- na gönderildi. Harbin başlamasından Az sonra geri alınarak Birinci Daire Almanyanın Schroderi Koyun can derdinde Genel Müdürlüğüne tâyin edildi. Bü- yük Elçilik yolu açılmıştı. 1942 yılında Erkin Dış İşleri Ba- kanlığı Genel Sekreterliği 1. Muavin- liğine atandı. Bu arada terfi ettirildi Ve Ortaelçiliğe yükseltildi. Merkezde yeni görevinde çalıştığı sırada (bir kere daha terfi etti. 1. sınıf Orta el- çiliğe yükselerek 1945 yılında da Bü- yük Elçi pâyesiyle Dışişleri Bakan- lığı Genel Sekreterliğine getirildi. Büyük Elçi Erkin Feridun Cemal Erkinin bundan son- raki yılları muhtelif Büyükelçilik- lerde geçti. Tecrübeli, (o bakanlığının her kademesinde çalışmış, meseleleri bütün etrafıyla bilen bir diplomat ola- rak 1947 yılında Roma Büyükelçimiz olarak İtalyaya gitti. 8 Bir yılık Roma Büyükelçiliğin- den sonra 1948 yılında Erkin Was- hington'a tayin edildi. Erkinin diplo- masi hayatında en güçlü yıllarını bu elçilik teşkil eder. Amerikada Tür- kiyeyi 1955 yılına kadar temsil eden diplomat, daha sonra Madride, ondan sonra da Paris Büyükelçiliğine gön- derildi. 1957 den 1960 yılına kadar Paris Büyük Elçisi olarak vazife gören Er- kini, Fransanın başkentinde acı bir o- lay bekliyordu. Büyük bir aşkla bağlı bulunduğu eşi güzel Mukaddes Erkin, Pariste vefat etti. Senelerdir musta- rip bulunduğu kanser, bayan Erkini nihayet dize getirdi ve 58 yaşındaki diplomatı hayatta yapayalnız bırak- dı. Eşinin hayata gözlerini yumma- sıyla, esasen içine kapanık bir insan olan Erkin adamakıllı sarsıldı. Ama bunu kimseye sezdirmedi. Olay ken- disine öylesine tesir etti ki, uzun Zza- man Erkinin tebessüm ettiği görülme- di. O sıralarda başından geçen bir hâ- dise, eşinin kaybından Erkinin ne ka- dar üzüldüğünü açıkça belirtir. Washington Büyük Elçisiyken El- çilik Müsteşarı olan Mehmet Baydur, Erkine bir bayram münasebetiyle teb- rik yollamıştı. O sıralarda eşini yeni kaybeden Erkinden, Baydura bir ce- vap geldi: "Benim tebrik o edilecek bayramım kaldı mı Baydur?.." İnönü kabinesinin Anayasa hük- müne dayanılarak Parlamento dışın- dan tâyin edilen ilk Bakanı Erkinin, şimdi ikamet ettiği Hariciye Köşkün- de piyanonun üzerinde eşinin büyük bir resmi durmaktadır. 1960 yılında merkeze müşavir ola- rak alınan Erkin aynı yıl içinde Lond- ra Büyük Elçiliğine tâyin edildi ve 24 Mart 1962 tarihine kadar bu görevde kaldı. Abant seyahati, bundan sonra vukua geldi. İş, bize kalıyor Ciddi, reklamdan -ve palavradan- hoşlanmayan Feridun Cemal Er- kin ciddi, reklamdan -ve palavradan- hoşlanmayan bir Hükümetin temsil- cisi olarak önümüzdeki haftanın i- çinde Türkiyeye başarıyla dönmek- tedir. Erkinin, Atinada yendiği en büyük handikap, bizim iç durumumuz oldu. Zira, Batı için plânlı ve prog- ramlı kalkınma yardımın esasıdır. Bir başka esas müstakar Oo hükümettir. Hepsinin üstündeki esas ise, Demok- rasinin -Batılı manasıyla Demokra- sinin- prensiplerine sadık, azimli, ta- viz kabul etmeyen, imanlı ve kudret- li devlet adamlarının Türkiyede kud- Papandreu Boşuna gayret ret sahibi olmasıdır. Her şey göster- mektedir ki, 1962 Türkiyesinde Stik- ker'leri, Norstadt'ları cezbeden bu sonuncu unsurdur. Türkiye, ciddi hü- kümetiyle altı ay içinde dış dünya- da itibar kazanmıştır. Güven vermiş- tir. Atinadaki heyetimizi, siyaset ha- yatımızın son dalgalanmaları kor- kutmadı dense doğru olmaz. Zira on- lar canlarını dişlerine takmış çalışır- larken ajanslar Türkiyede siyasi buh- randan bahsediyordu. Bir ara, Kon- seyin bir bahane bulup yardım konu- sundaki kararını geri bırakmasından korkuldu Yunanistan da, kendi du- rumundan memnun olmadığına göre.. Ama Batı, Türk Hükümetine itimat etti. Şimdi, iş bize kalmıştır. AKİS, 7 MAYIS 1962