7 Mayıs 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

7 Mayıs 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftanın içinden Baştan kaybedilmiş bir yarış Milletlerin ve memleketlerin hayatında, lider mevkii- ne yükselmiş siyaset adamlarının tamamile şahsi tutumlarının, hislerinin birinci derecede rol oynadığını görmemek imkânsızdır. Şüphesiz her liderin kendine göre bir çapı vardır. Şahsi tutumlar ve hisler de bu çapla orantılı olmaktadır. Aşağılık duygusundan çe- kememezliğe, kinden hasede, kendini beğenmişlikten kültüre, ya da kültürsüzlüğe insan şahsiyetinin çeşit- li çizgileri politikanın dev aynasında inanılmaz ölçüde akisler bırakmaktadır. Bahis konusu olan kimsenin iş- gal ettiği makam büyüdükçe bu akislerin bizim, hepi- mizin hayatımızdaki önemi de artmaktadır. Cumhuriyet tarihinin bir geniş kısmında bir "Ata- türk Meselesi", Türk siyasetinin dalgalanmalarına bi- rinci derecede tesir etmiştir. Çok kimse kendini Ata- türkle yarışa çıkmaktan alamamış, Onu silmeye ça- lışmış, ona küçümsemiş, asıl meziyetlerin kendinde bulunduğuna vehmetmiş tir. Bu yarışların hepsini, Ata- türk kazanmıştır. Bunda şaşılacak bir cihet de yok- tur. Büyük Kurtarıcının bütün şahsi vasıfları obir ya- na, o orijinaldir, ötekiler kopya. Ata türkün Türk siya- set hayatının fiilen içinde bulunduğu yıllar, kendileri- ni Atatttrkle mukayese edenler kaybetmişler, yenilmiş- ler, gölgeye atılıp orada bırakılmışlardır. Buna muka- bil, kendilerini Atatürkle mukayese etmeyenler, ("O Atatürk, ben benim" demesini bilenler, kendi hüviyet- leri içinde şahsiyetlerini çizenler Türk tarihinin unutul- maz ve orijinal simaları olarak şan kazanmışlardır, şe- ref kazanmışlardır. Bunlardan bir tanesi İsmet İnö- nüdür, bir diğeri Fevzi Çakmak. Atatttrkten sonra Cumhuriyet tarihinin bir başka geniş kısmında "İsmet Paşa Meselesi-" Türk siyaset ha- yatının esaslı. unsurlarından biri olmuştur. Bu halin devam ettiğini görmemek imkânı yoktur. Şaşılacak olan taraf, on yıl bu kompleksle kendi kendilerini yi- yen ve bu yüzden belki bir an rahat edememiş Demok- rat liderlerin akıbetleri meydandayken, böylesine baş- tan kaybedilmiş bir yarış için yeni heveslilerin meyda- na çıkmasıdır. Eğer talihsiz Adnan Menderes ve bil- hassa Celâl Bayar kendilerini İsmet İnönüyle mukaye- se etmek hatasından koruyabilselerdi, onunla uğraşma- yı hayatlarının en önemli omeselesi saymasalardı, "O İsmet Paşa, ben Adnan Menderesim", "O İsmet Paşa, ben Celâl Bayarım" diyebilselerdi ve kendilerine müs- takil bir şahsiyet çizebilselerdi, o kopyalığa değil oriji- nalliğe özenselerdi oâkibetleri değişik olurdu. Ama kim bilir, belki de -belki değil, muhakkak- çapları mü- sait değildi. Kuvvetli adamların yanında, üzerine kez- zap dökülmemiş halde kendi hüviyeti içinde yaşaya- bilmek o adamın kuvveti derecesinde kuvvet isteyen bir iştir. hiç kimse için bir "İsmet Paşa olmak" mümkün değildir. Bu yolda bir tek şey mümkündür: Gülünç olmak! Zira İsmet Paşa, "Tarihi Şahsiyet" mertebesine erişmiştir. Tarihi şahsiyetlerle, tarihin içinden gelmeksizin yarış edilmez. Tarih bu! İnsan Cumhurbaşkanı olur, Başbakan olur, bir kuvvetli par- tinin Lideri de olur, General olur, Mareşal olur. Ama, Bugün Metin TOKER tarih yapmadan tarihi olamaz ki... İsmet Paşa ile ya- rışa çıktın. Mükemmel. Peki, hani Yemenin? İnönülerin? Hani Mudanyan? Hani Lozanın? İkinci Dünya Harbin? İsmet Paşayı İsmet Paşa yapan bunlardır. Bunları kaldırdın mı, bütün meziyetlerine ve tecrübesinin perçinlediği rneharetine, seziş kudreti- ne, tahlil kabiliyetine rağmen ortada, prestiji vasıfla- rıyla orantılı, imkânları bu hududun içinde bir siyaset adamı katar. İsmet Paşanın zafer kılıçlarından hiçbi- rine sahip olmadığı halde onunla yarışa kalkan Celâl Bayar tesellisini, elinde D. P. saplı, bir baston varmaksızın. Kılıç ile baston! İşte, İsmet Paşa ile ötekiler. O halde? O halde, siyaset adamlarımız için gerçekçilik ken- dilerini İsmet Paşayla mukayese etmemekten başlaya- caktır. Öyle lâflar vardır ki, bugün Türkiyede İsmet Paşadan gayrı herkesin ağzında, sadece tebessüm ve- silesidir, oöyle davranışlar vardır ki, bugün Türkiyede İsmet Paşadan gayrı herkes için komiktir. Öyle imkân- lar vardır ki, bugün Türkiyede İsmet Paşadan gayrı herkesin elini yakar. Bırak, İsmet Paşa İsmet Paşa kalsın. Sen de, kendin ol! Siyaset hayatımızda, İsmet Paşa olmaksızın da başarıya götüren yollar vardır. Bu yolları bulanlar, bu yollan seçenler, bu yollarda sa- bırla ve metanetle kalanlar yarının birinci sınıf poli- tikacıları, devlet adamları olacaklardır, Öyle şartlar altında yaşıyoruz ki gerçek kabiliyetlere bütün fırsat- lar açık haldedir. Ama kabiliyetsizliği, İsmet Paşaya özenmekle veya İsmet Paşayı sabote etmekle oörtme- nin hayal olduğuna pek yakın tarih şahittir. Unutulmaması gereken nokta, Büyük Adamların bir günde, bir ayda, bir yılda Büyük Adam olmadıkları- dır. Unutulmaması gereken bir başka nokta, ancak ori- jinal şahsiyetlerin bu mertebeye eriştikleridir. - Eğer adece bir tek tip Büyük Adam olsaydı, herkes kendi- ni o modele göre ayarlardı ve her şey çok kolay olur- lu. Ama her devrin kendine göre zemini ve zamanı vardır ve şartlara uyan adam Büyük Adam olmak şansına malik adamdır. İsmet Faşa, nesli artık tüken- miş, devir yaratmış, tarih olmuş bir siyaset adamı- dır. Bugünkü şartlar, artık o çapta ve kıratta şahsi- yetler yaratmıyor. Boşuna heves etmek, neye? Bu hüviyetiyle İsmet Paşa, İçinde bulunduğumuz devrede, komplekslerini yenebilecek kadar aklı başın- da politikacılar için anlatılmaz bir avantaj, ama bun- da muvaffak olamayanlar için o güçte bir handikap- tır, İsmet Paşayla yarışmanın, .onu baltalamaya çalış- manın, onun son misyonunu gölgede kalmak endişesiy- le sabote etmenin, küçük küçük fırıldaklar çevirmek suretiyle su yüzüne çıkılabileceğini sanmanın ne mem- lekete, ne de bu işin heveslilerine zerrece faydası var- dır. Bu bir yarıştır ki, baştan kaybedilmiştir. Asıl şan, asıl şeref Türkiyenin bu çok güç devre- linin geçiştirilmesinde İsmet Paşayı takviye etmekte- dir. Zira herkes için bir istikbalin olabileceği ortam, bu topraklar üzerinde ancak öyle yaratılabilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: