Türkiyenin Dışişleri Bakanı kürsüye çıktı Selis bir fransızca ile ve irti- calen bir mükemmel teşekkür konuş- ması yaptı. Bu, kısa fakat özlü bir konuşma oldu. O kadar ki, daha son- ra kürsüye gelen Yunan Dışişleri Ba- kam Averof yaza ii şey eklemeyi lüzumsuz buldu ve : "— Feridun Cemal Erkin o kadar güzel konuştular ki, bunu Yunanis- tan adına da yapılmış bir teşekkür sayabilirsiniz.." dedi. Dışişleri Bakanı olarak ilk imti- hanını veren Feridun Cemal Erkin, tam numara almış bulunuyordu. Meselenin esası sonra Türk Hükümeti, plânı Meclis- ten geçirerek kanunlaştıracaktır. Bu fasıl ikmal olunduktan sonra, yani bu yılın Sonbaharından itibaren Tür- kiye Klübünün, 5 yıllık plânın dış finansmanına ait tediyeleri (o başlaya- caktır. Yardım, Edgar Faure Rapo- runun ışığı altında olacaktır. Başkent- te ciddi tetkikler yapan ve Başbakan İsmet İnönüden "Türkiye, kalkınma- sı için evvelâ kendi imkânlarının ta- mamını seferber edecek, ondan sonra dışarıya gözünü çevirecektir" temina- tım alan heyet "uzun vadeli, düşük faizli kredi"nin bu yardımın esasını teşkil etmesi hususunda Ankarayla NATO böylesine mutlu neticeye kavuşturmak suretiyle kâhin olduğu yolundaki ou- mumi inancı kuvvetlendirmiştir. Hal- buki İnönü, kehanette bulunmamıştır. Sâdece, tek mantıki yolu göstermiştir. Atinada dalgalanmalar Konseyde o Türkiyenin bu kadar le- hinde çıkan kararda, iki çevrenin rolü oldu. Bu çevrelerden biri, raya geldiğinde (Başbakanın altında kalan ve "İnönüye güveniniz" prensibini benimseyen NATO Genel Sekreteri Stikker'in çevresidir. Stikker Atinada fikirlerini ilk defa, Zapyon Sarayının' mükemmel tanzim olunmuş bir salonunda tertip- lediği Basın top- antısında açıkladı. NATO Genel Sek- imada. o AİİMAN rı ,. ; ; reterinin bu sırada ye Zar Türkiyenin Yeri Türk gazeli ne gösterdiği (o ya- ai kr Bir hafta içinde yapılan iki büyük milletlerarası konferansta bir defa li kaç- amdan eser daha ve parlak şekilde anlaşılmıştır ki Türkiy yeri Batının ya- madı. Stikker, ba- mek için NATO nındadır. Bugünkü rejimi, ve cemiyet düşenine, sahip kaldığı müd- zı Türk gazeteci- İçinde birer Kon detçe Türkiyeyi bu yerden çekij almak ne imsenin , niyetlidir, ne de lerini resmen ku- Gori kürü kimsede böyle bir kudret vardır. Türkiyenin dış politikası, her türlü cakladı, 70 dakika maktadır. Bu Kon- iç çekişmenin üstünde, toplumumuzun yaşama anlayışı tarafindan çi- süren o toplantıya, Sora ima var zilmektedir. Demokraside seni halkasını o bulan devrimler zincirimin, en ziyade iltifat e- lıklı N ATO üyele- bizi Batıya sımsıkı o bağlamaktadır. denler Yunan ga- rinden başka mil- Müttefiklerimizle, aynı prensiplere sahip dostlarımızla ihtilâfla- zetecileriydi Yu- letlerarası yardım rımız olmuştur, olmaktadır, olacaktır. Londradaki CENTO, Atinadaki nan uhalefeti, teşekkülleri -mese- NATO toplantılarında bu çeşit farklar belirmiştir. Birbirinin peyki de- oOen dişli muhabir- i leri o göndermişti gil birbirinin desteği olan devletlerin arasında bu çeşit tartışmaları ta- vi m ri bii görmek lazımdır. e Karşılıklı tam anlayışın milletterarası münasebet- Zira Yunanistanın, lâtı (OECD) - katı- lerde kolaylıkla belirdiğini sanmak hatadır. Ama, hususi menfaatlerin yardımdan Türki- lacaktır. NATO ü- doğurduğu zahiri ayrılığı umumi menfaat daima kapamaktadır. ye derecesinde fay- esi olmayan dost Son yıllar içinde Türkiyenin, vahim ve ciddi dalgalanmalar ge- dalanmayacağı bi- devletlere de Kon- çirdiği doğrudur. Bu dalgalanmalar sırasında dış politikamızda esas- liniyordu. Faure sorsiyumun — kapı- lı değişiklikler olacağı endişesi belirmiştir ve belirli kaynaklar bunu Heyeti,' raporunda, ları açıktır. O Kon- yaymakta heves göstermişlerdir. Daha mötralisi bir tutumun, oTürkiye- Yunanistanın kal- sorsiyom bir nevi de kuvvetli şampiyonları bulunduğuna inananlar (oçıkmıştır. o Bunların kınma işinde Tür- klüptür. varlığını inkâr imkânı yoktur. Ancak Türkiyede her şey memleketin kiyenin önünde ol- gerçek meselesi olan ekonomik ve sosyal durum üzerinde düğümlen- duğunu, onun için Türkiyeye ( yar- mektedi, durumu iyiliğe götürecek yolun seçilmesi asıl tartışma daha az yardıma lumın. esasını. Tik konusudur. Dış politika, isteristeemez büyük usul oOdâvamızın bir r- muhtaç bulundu- 5 yıllık plân teşkil çasıdır. Ekonomik ve sosyal dâvalarımızı batılı- yollardan çözme çim- gunu o belirtmişti. decektir Bu Dlâ kânlarımız o kuvwvetlendikçe onötralist bir politikanın taraftarları odağıla- Başarılı Karaman - ececekür Bu pfân, cak, tek çıkar yolun öteki yol olduğu (oinancına bu cemiyee o kapılırsa lise karşı bir ö- Türk hükümetince nötralist o politika eşyanın tabiatı haline gelecektir. lüm - kalım savaşı Haziran içinde ha- irki, deve kalacaktır, Hayal, Türkiyenin açmış bulunan Yu- ya kuş olacaktır. ürkiy zırlanmış ( olacak- devekuşu o olabileceğini o sanmaktır. tır. Bilindiği gibi, plâna esas teşkil etmek üçere Devlet Plânlama Teş- mutabık kalmıştır. kilâtına Devlet Sektöründen ve özel Sektörden projeler gelmiştir. e Bun- lar bir seçmeye tâbi tutulacak, ha- cimleri yüzde 50 nisbetinde indirile- cek -ilk 5 yıllık plânın portesi o50 milyar liradır, halbuki gelen projele- rin finansmanı 100 milyarın üstünde paraya ihtiyaç göstermektedir-, plân belli olacaktır. Bu plân, Konsorsiyo- ma dahil olan devletler tarafından dikkatle incelenecek, bir yandan TÜ7- kiyenin İç durumu, diğer taraftan projelerin rantabilitesi ve uygunluğu tetkik olunacakta Netice alındıktan AKİS, 7 MAYIS 1962 Bitirdiğimiz haftanın sonunda A- tinada, NATO Bakanlar Konseyi çev- relerinde yardımın miktarının senede 300 milyon doların altına düşmeye- ceği, 400 milyon doların da üstüne çık- mayacağı açıkça belirtildi. Bu, 5 se- nede, 1,5 milyar dolar demektir. Böylece, tam on yıl müddetle, he- sapsız kitapsız, plânsız programsız bir İktidara "Bu yol, iyi yol değildir. Plân yapın, programınız olsun, müt- tefiklermiz obize yardım ederler" di- yen İsmet İnönü, sâdece altı aylık bir Başbakanlığın sonunda Türkiyeyi nan Muhalefet Li- deri Papandreu bü- tün kuvvetlerini seferber etmişti. He- defi, Karamanlisi böylece zayıf odü- şürmek ve yor, Karamanlisin yüzünden biz ala- mıyoruz" diye propagandaya giriş- mekti. Nitekim, Konsey çalışmalarının ilk gününde, Yunan Parlamento bina- sında yapılan açılış toplantısında ko- nuşan üç hatibi -Konseyin Şeref Baş- kanı Feridun Cemal Erkin, Genel Sekreter Stikker ve Yunan Başbaka- nı Karamanlis - herkes hararetle al- kışlad'gı halde. Papandreu bir tek defa el çırpmadı ve hırslı bir politika- ca edası içinde keyifsiz kaldı.