muran Görgünün İstanbul Belediye Başkanı olarak göreve başladığının üçüncü günü Görgünün odasına giren Belediye Özel Kalem Müdürü, "fı- rıncılar adına gelen bir heyetin kendisiyle görüşmek istediğini bil- dirdi. Meselenin yabancısı olan Görgün, Ekmek İşverenler Sana- yi Sendikası Başkanı Hulusi Ak- pulatın başkanlığındaki heyeti ka- bul etti. Fırıncılar, klâsik tebrik me- rasiminden sonra doğruca (konuya erirdiler ve "bu fiyata idare edemedik- lerinden" dem vurarak, ekmek fiyat- larının -tabii kendi lehlerine- bir kere daha gözden geçirilmesini istediler. Görgün ihtiyatlı davranıp "meseleyi bir de ben tetkik edeyim" dedi o ve Belediyede ekmek uzananı kesilmiş, olan Belediye Başkan Yardımcısı Kad- ri İlkay ve Medih Yegüle danıştı. Ekmek meselesini bütün teferruatı ile bilen İlkay ve Yegül, çuval undan 127 ekmek yapılabildiğini, buna karşılık, Belediyenin yaptığı hesap- lara göre bu mikdarının 131 olduğunu Görgüne bildirdiler. Tulga ve Ertuğ gibi, askerliğin verdiği sert karak- terler karşısında fazla çıkış yapmak cesaretini bulamıyan fırıncılar, Gör- günün mütereddit ve ürkek davranış- ları karşısında seslerini daha fazla yükseltmek imkânını bulmuşlardı. Her gün yeni bir mazeret ile, ekmek fiyatlarının yükseltilmesi için yeni Başkanın odasının kapısını o aşındır- maya başladılar. Son olarak, 16 kişi- lik personel çalıştırdıklarını ye obu- nun "büyük ölçüde maliyete tesir fi- den bir faktör olduğunu ileri' sürdü- ler. Fakat İlkay ve Yegül, bu iddianın doğru olmadığını, zira fırıncıların ço- gunun İşçi Sigortaları rumundan kaçak olarak İşçi çalıştırdıklarını be- lirtiler. Durum bu şekilde devam ederken, fırıncılar 1 Nisandan itibaren Bele- diye müsaade etsin veya etmesin, ek- meğe zam yapacaklarını açıkladılar. Martın son haftasında Partokelde yap- tıkları basın toplantısında bu karar- larını göğüslerini gere gere gazeteci- lere bildiren fırıncıların bu kararı, Belediye Başkanlığına tâyinle geldiği için daima mütereddit Görgüne nak- ledilince, Görgün: — Böyle, açıktan açığa Belediye- yi size sayarak fiyat arttırılması ola- maz. Toplanalım, görüşelim. Eğer za- rar ediyorlarsa onları bu zarardan kurtarmak vazifemizdir" dedi. Fa- kat Görgün, her ne hikmetse, "Bele- diye daha önce gerekli incelemeyi yapmış ve elemeğin fiyatını 65 kuruş olarak tesbit etmiştir" diyerek mese- leyi kestirip atmak cesaretini rememiştir. Ancak, bu tereddüt fazla Uzun sürmedi ve Belediye Başkanı, AKİS, 7 MAYIS 1962 Yardımcılarının gayret ve telkinleriy- le 4 Nis 1962 günü fırıncıları Be- lediyede bir açık oturuma davet et- ti. Zor, oyunu bozar kararı alındıktan sonra fırıncıların zam yapma veya ekmek çıkarmama ihtimaline karşı ihtiyati tedbirler oalmayı da ihmal etmedi. 31 Mart günü radyolar Belediyenin bir tebliğini oyayınladı. Tebliğde, fırıncılar zam yaptıkları takdirde İller Kanunu hükümlerinin tatbik edilerek fırınlara el konulaca- ğı bildiriliyordu. Bu karar fırıncıları birdenbire paniğe uğrattı. 4 Nisanda yapılan toplantıya katıldılar. Toplan- tıya, fırıncılar adına Ekmek Sanayii İşverenler Sendikası temsilcileri olan Hulusi Akpulat, Hüseyin Memik, Ha- san Receboğlu ve İşverenler Sendika- Buru- Toplantı Belediye, Görgün, Kadri İlkay ve Medih Yegül geldi. Fırıncılar bu toplantıda, zam kararını tehir ettiklerini, fakat zam isteğinden vazgeçmediklerini bildirdi- ler. İlk toplantıdan bir sonuç alına- madı. Ancak, bundan sonra Medih Ye- gülün başkanlığında yapılan tali top- lantılarda fırıncılar iddialarını daha iyi savunmak için topladıkları belge- leri ortaya koydular. Fırıncılar, An- kara ve İzmirde ekmek fiyatlarını ör- nek olarak gösterdiler, ve İzmirde ek- meğin kilosunun 93, Ankarada 92 ku- ruş olduğunu, İstanbulda ise bugün- kü gramaj ve fiyat üzerinden ekme- ğin kilosunun 86,6 kuruşa geldiğini söylediler. Ekmek fiyatının "hiç de- Kâmuran Görgün Acemi çaylak YURTTA OLUP BİTENLER gile" Ankara ve İzmir seviyesine yükseltilmesinde ısrar eden fırıncılar iki teklifle Belediyenin karşısına çık- tılar. Birinci teklif, 860 gram ekmeği 80. kuruştan satmaktı. İkinci teklif ise, ekmeği 695 gram yapmak ve o zaman fiyatı 65 kuruş olarak muha- faza etmekti. Teklifler Belediye tara- fından reddedilince fırıncılar başkal- dırdılar ve "ekmek çıkarmıyacağız diye dayattılar; Bunun üzerine I. Or- du Birlikleri tarafından gerekli ter- tibat alındı. Fırıncılar ekmek çıkar- madıkları takdirde Ordu birlikleri tarafından ekmek imaline (o başlana- cağı bildirildi ve Belediye Sarayına karşısındaki geniş alana, seyyar fırın- lar kurduruldu. Bu arada fırıncılar İçişleri ve Ticaret Bakanlıklarına baş- vurarak, Belediye ile anlaşmama mümkün olamadığını ve Profesörler- le, bu konuda ihtisas sahibi kimseler- den kurulacak bir jürinin hakem va- Zifesi görmesini teklif ettiler. Fırın- cılar OBelediyeden "iş çıkaramayın- ca", bir kere de Vali Niyazi Akı ila görüşmeyi denediler ve Akıdan da Belediyeden aldıkları cevabı Vali Niyazi Akı, fırıncılara, hastana- neler-ve sair teşekküllere ekmek taah- hüdüne giren fırıncıların, 56, 5 - 60 kuruş arasında ekmek-verdiklerini ve durumlarından hiç de şikâyetçi olma- dıklarım hatırlattı, Fırıncılar son olarak Ticaret Odasının tavassutuna istediler. Ticaret Odası, tavassut i- çin, İçişleri Bakanlığının müsaadesi ni beklemektedir. Ekmek hikâyesinin daha da devam edeceği şüphesizdir. İstanbulda bugün 370 fırın çalışmakta ve günde 7835 çuval un işlemektedir. Bu kadar bü- yük hacimde bir meselenin kolaylık- la kestirilip atılması elbette ki müm- kün olamayacaktır. Şimdiki durumda yapılacak şey, fırıncılara mâkul ölçü- de birzam yapmaktan ibarettir. Nite- kim, Belediyede bu konuda bir te- mayülün belirmeye başladığı da bir gerçektir. Öte yandan, fırıncıların, egzantrik fikirleri ile tanınmış avu- katı Enver Buruloğlu, o İstanbuldaki AKİS muhabirine: "— Kardeşim, eğer bir zam yapıl- mazsa, fırınlarımızı gazetecilere ter- ketmeyi düşünüyoruz! Böylelikle siz hakem olursunuz" diyerek ümitsizli- gini ifade etmiştir. Buruloğlu, gazetecilerin ekmek çı- karmaları konusunda karar bile alın- cakları, bir hayli merak edilmekte- dir. Zira malüm, gazetecilerin baba- larının fırınları has ekmek çıkarma- makta, şimdilik gazetecilerin kendi- leri ekmek parasını çıkartmak peşin- dedirler. 19