olan Fouchet'nin usta bir tasfiye ama- törü Olduğu, nazik (durumların ve nazik samanların su yüzüne çıkar- dığı klâsik arabulucular kuşağına mensup bulunduğu bilinmektedir. Ni- tekim 1954 Cenevre konferansında Hindiçini Oomeselesinin o tasfiyesinde Fouchet'nin birinci plânda rol oyna- dığı hatırlardadır. Anlaşmalar Fransız parlâmento- suna getirilince küçük bir fırtına kop- tu. Sağ cenaha mensup ve "Cezayir Fransızdır" sloganını bayrak yapmış olan bazı milletvekilleri (o ihanetten, rezaletten bahsettiler. Debre hükü- metini çeşitli suçlarla lekemeye kalk- tılar. Başbakan bunlara daha yumu- şak olmayan tonda cevap verdi. Fakat bu fırtına işin sonunda bir bardak su iİçinde esiyordu. o Çünkü General De Gaulle anlaşmaları 8 Ni- sanda referanduma konu etmek, k di üslubunca vekili aşıp asile, te danışmak kararını vermişti. anayasa da bu gerektiriyordu. Çünkü Cezayirin istiklâli Fransadan bir arazinin rılması, terkedilmesi demekti. Bu itibarla anlaşmalar ne Mecliste, ne de Senatoda bir oylama- ya konu oldu. Olsaydı bile, müfrit sol cenahtan sağ cenahın merkezine kadar desteklenen anlaşmaları bir a- vuç müfrit solun o zedeleyebilmesine imkân yoktu Zaten 8 Nisan referandumunda oFran- sıza ne sorulacaktır? — Ateş kes anlaşmasını kabul ediyor musunuz? 2 — Bağımsızlığa kavuşacak olan Cezayir ile işbirliği için gereken iş- lemlerde General De Gaulle'e yetki iz? u suallerin ikisine de kitle halin- de "Evet" deneceğinde şüphe yoktur Frensizin kaygusu bu değildir. Fren- sizin kaygusu O. A. S. dir. Gizli Or- du teşkilâtıdır. O. A. S. - Gizli Ordu "Cezayir Fransız'dır" iddiasının bom- balı ifadesi olan Gizli Ordu teşki- lâtı yalnız Cezayirde değil, Fransız anavatanında de dehşet saçmakta yalnız Cezayirlileri değil, Cezayirlile- ri rahat bırakmak gerektiğine ina- nan liberal Fransızları da katletmek- tedir. "Ateş kesin ertesi günü Gizli Ordunun Cezayirde verdiği grev em- rine yüzdeyüz uyulmuştur. tesi gün Cezayir şehrinin meydanı havan topu ateşiyle dövül- müştür. Gizli Ordu, uzaklarda değil. havan toplarının kısa menzili içinde, şehirde bulunduğunu anlatmaktadır. Gizli Ordu vergi toplamakta, işletme ve müesseselerden haraç almaktadır. AKİS, 26 MART 1962 Askeri depolardan çaldığı 'yüzlerce ton silah ve cephane, bazı suç ortak- lıklarından faydalandığını da göster- mektedir. Gizli Ordu ne yapacaktır? Neler yapmaya muktedirdir? "Ateş kes"ten evvel ortada biri- birlerini kovalıyan dört eleman var- dı: Gizli Ordu ile Polis uğraşıyordu. Milliyetçi Cezayirliler de Gizli Ordu ile çatışmakta idi. Öte yandan da Ordu, Milliyetçilerin peşine düşmüş- tü. Şimdi bu kombinezonun bozulma- sı ve yerini şu tertibe bırakması ge- rekiyor: Ordu, milliyetçi Cezayirliler ve Polip, Gizli Orduya karşı!. "Ateş kes"ten evvel ordunun psi- kolojik servisleri müslümanları milli- yetçilerden soğutmaya çalışıyorlardı. Şimdiyse Avrupalıları Gizli Ordudan ayırmaya gayret etmeleri gerekiyor. Bunlar oluyor mu? Olabilecek mi? Buna cevap vermeden evvel, muade- lenin Uç meçhulü bulunduğunu hatır- latmak lâzımdır: 1) Müslüman halkın tutumu, 2) Ordunun, Gizli Ordu ile münasebetleri, 3) Anlaşmalara göre hapishanelerden çıkacak ve o serbest kalacak olan acılı ve kinli müslüman liderlerin davranışları... Bu meçhuller ortada dururken, Gizli Ordunun neler yapabileceği ke- sin ölerek söylenemez. Fakat o eski General Salan'ın biri kısa, diğeri u- zun vadeli iki plân üzerinde durduğu- nu düşündüren sebepler vardır. Bu plânlardan kısa vadeli olanı şöyle hu- lâsa edilebilir: Grevlere ve tethiş ha- reketlerine devam etmek!.. Öyle ki, geçici referandumdan evvelki devre DÜNYADA OLUP BİTENLER tem manasıle çürüsün ve Cezayirli- lerde referandumun ya pılamıyacağı, müzakere yolu ile bağımsızlığın sıl olsun ve Cezayirliler anlaşmaları bozsunlar. Uzun vadeli plân biraz daha şü- mullüdür. Gizli Ordu bugün için her- kesin kendine düşman olduğunu bil- mektedir. Karşısında Paris hükümeti verdir. Milliyetçi Cezayirliler (o var- dır, Fransız kamu oyu, dünya kamu oyu, müslüman kitleler ve hatta bir dereceye kadar Cezayirdeki idare ve ordu vardır Bu şartlar içinde topyekün bir ha- rekete geçmenin hiç bir başarı şansı olmadığını bilen Gizli Ordu, referan- duma kadar tethiş ve grevlerle daimi bir huzursuzluk yaratmak ve geçici idareyi baskı eltinde bulundurmakla yetinebilir. Referandumdan sonra hü- kümet temamen Cezayirli olunca top- tan bir isyan hareketi o başlayacak, baza bölgelerin bir müddet evvel ta- sarlandığı gibi, Fransızlarda kalma- sı, yeni taksim için silâhlı omücade- leye girişilecek, Cezayir hükümeti bu ayrılık hareketini bastırmak için kar- şı tedbir alacak ve o zaman Cezayir- deki Fransızların kılıçtan geçirildiği haberleri dünyaya yayılacaktır. Bu takdirde Fransız kamu Oyu, hatta bir kısım dünya efkârı değişe- cektir. Fransız ordusu müdahale i- çin gayet müsait bir iklim bulacak, tır ve her şey 1954'e rücu edecek- tir.