dâvası ortaya atılmıştır. Çinliler, Dünya Sendikalar yede rasyonu idare heyetinin 960 Hazir: nında Pekinde yaptığı toplantıda b sendikalar enternasyonali sını ve bunun programının peşinen hazırlanmasını istemişlerdir. Nite- kim 957 ve 960 partilerarası konfe- ranslarda da aynı tez savunulmuş tur. Çin, Sovyet Komünist Partisi- nin kılavuz - parti sıfatını memnuni- yetle kabul etmekte ise de. bu kıla- vuzluğun evwelden hazırlanmış ve şüphesiz Çinlilerin de büyük ölçüde tesir edecekleri bir programa göre yapılmasını istemektedir. o Sendika- lar konferansından evvel gerek Pe- kinde yapılan neşriyat, gerekse Pe- kine uyarak Enver Hocanın söyledi- ği nutuk, 960 Kasımında yapmiş olan gibi opartilerarası bir yüksek kademe konferansı lehindedir. Pekin böyle bir konferansta Krutçefi azın- lıkta bırakmayı ümit etmektedir. Krutçef ise hem bu tehlikeden (aç- mak, hem de Sovyet diplomasisini Çinlilerin de müessir olacakları pe- şin bir programın yükü altında bi- rakmaktansa, diğer komünist parti- lere az çok ene vererek ma- nevra sahasını mümkün mertebe ge- niş tutmak sevdasındadır. Fakat herhalde "Barış içinde ye raber yaşama" formülü (yüzünde komünist blok içinde kötü kişi olan, sert hareketleriyle de Batıyı ürküten Krutçefin işi hiç de kolay değildir. Fransa Modem Jeanne d'Arc Allahlık bir OFransıza sormuşlar: "Sizde çocukların tahsili mesele- siyle kim meşgul otur?" Adam, "Ka- rım" cevabım vermiş. "Aile bütçesi işi 2" Adam g gene, "Karım" diye ce- vap vermiş. "Peki, sayfiyeye gidilip gidilemiyeceği, gelirinizin buna ye- tip yetmiyeceği?" Gene, "Karım" demiş. "İşinizdeki İlerleme imkânla- rım, istikbalinizi, ihtiyarlık ,çağınızı kim düşünür?" Buna da, "Karım" cevabım kondurmuş. Karşıdaki biraz biraz da istihza ile tekrar "Peki, siz neyi düşünü ık cevap vermiş: sini düşünürüm! Bu fıkrama hakikate cevap ver- diği günler çoktan geçmiştir. Şimdi karılar, anneler, hattâ Cezayirde saçma bir savaşta canını vermeye mahküm evlâdı ve kocası olmıyan anneler bile Cezayir meselesini dü- şünmektedirler. Bunların hepsini bi- rer birer teşhise yoktur. Fakat içinde bir "Milli' Anne" çıkmış, benini AKİS, 11 ARALIK 1961 "Ben Cezayir mesele- Brigitte Bardot Bombalarına güveniyor diyen babayiğitlere parmak ısırta - cak bir celâdetle, bu savaşı sürdü- renlere, hattâ bu savaşı anavatana nakledenlere harp ilân etmiştir. Brigitte Bardot -yâni B.B.-, be- yaz perdenin şöhretli kadın yıldızı ve Fransızların -çok leri, için- “Milli lâkabını taliikları tüy gibi hafif genç kadın, bütün bir O.A.S. teşkilâtına kafa tutmuştur. O.A.S. teşkilâtı gizli ordu mâna- sına gelen ve Cezayirde son Gene- raller İsyanının devamı olan tethiş- DÜNYADA OLUP BİTENLER çi çetedir. Şimdi âsi General Salan- ın kumandasında olduğu anlaşılan ye Paris hükümetine açıkça kafa tutan bu teşkilâtın hemen bütün Avrupalı Cezayirliler ve (ordunun bir kısmı Esi elm desteklendiği bilinmekte- dir. Anavatanda da a es Ni barkimenioda kolları vardır. kilât, ne olursa olsun, ak, gerekirse Paris hüküme- ini devirmek - azmindedir. Liberal Fransızlar, mutedil siyasi ve hattâ Fransanın çok övündüğü bütün, bir "yem - sol" cenah, bomba- lar, tabancalar ve usturalarla iş gö ren bu çete karşısında sinmiştir. O A.S. açıktan açığa vergi toplamak- tadır. Paris hükümetinin, burnu di- binde kendisini devirmeye azmetmiş bir teşkilât karşısında âciz kaldığı görülmektedir. Nice varlıklı Fran- sızların, sanayici, tacir, mülk sahibi, artist ve yazarların günün birinde otomobillerinin altında veya apart- rinden olmak endişesiyle bu çeteye haraç verdikleri ve bundan kimseye bahsetmedikleri omalümdur. İşte bu teşkilât Brigitte Bardot'ya da mu- sallat olmuş ve artistten mühimce bir meblâğ istemiştir. Brigitte Bardot gibi, şöhretin ve servetin zirvesine ulaşmış bir artist için bu parayı vermek, çeki imzala- mak için dolma kelemin kapağım aç- mak kadar basit ve kolaydı. "Milli Anne" böyle yapmamış O.A. S.'nin talebini şiddetle reddetmekten başka , büyük tirajlı bir liberal der- giye keyfiyeti bildirerek, "Bu para- yı vermem, Çünkü faşist bir memle- kette, faşistlerin haraca kestikleri bir memlekette yaşamak isleaiiy o. rkese de tavsiye ederim nim gibi yapın. Bir olalım, milletçe bu belâyı başımızdan atalım" de- miştir. Koskoca Fransada, ünlü devlet adamlarının, yazarların, akademi ü- yelerinin, şanlı Generallerin, partiler ve sendikaların zebun oldukları bir çete karşısında tüy gibi bir taze ka- dının meydan okuyuşunda doku- nakli bir destan havası yok mu T Denecek ki B.B. bunu biraz da şahsi reklâmı için yapmış olabilir. Evet ama, işin sonunda gül dudak- arının bir ustura darbesiyle dökü- lüvermesi, bebeğinin o öldürülmesi. olması tehlikelerini göze İnsanın dua edeceği m Bu abbi, şu Brigitte hatunun yüreği General De Gaulle'e ver!" Fakat, — dua kabul olunur da. âdil Allah kim- senin kimsede hakkı kalmasın diye tutup Generalin fiziğini de Brigitte'e veriverirse ? 25