11 Aralık 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

11 Aralık 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Maliye "İnönü oldukça." Bitirdiğimiz hafta içinde başkente, memleketimizde çalışan yabancı bankaların bir dileği aksetti. Yaban- cı bankalar, Türk piyasasının can- lanmakta olduğunu gördüklerini ve faaliyetlerini hızlandırmak, istedikle- rini bildirdiler. Para, mutlaka daha hızlı dönmeye bağlayacak, bu saye- de de hareket ve bereket beraberce gelecekti. İstikbali görmekte büyük meharet ve tecrübe sahibi olan ya- bancı bankalar, Maliye Bakanlığına başvurarak bundan önce tatbik et- i, fakat Menderes devrinin so- nunda pişman olup terkettikleri bir usulü yeniden takip etme müsaade- si istediler. Bu usul şudur: kündür. Bu yüzden piyasaya para çıkmakta, fakat vâde geldiğinde ya- bancı bankap aldığı oTürk parasını tekrar Merkez Bankasına iade etti- ginden para kasaya dönmektedir. Yabancı bankalar bu usulden, Men- deres devrinde ovazgeçmişlerdir. Zi- ra, yatırdıkları dövizler delik kapa- mak için harcanmış ve vâde geldi- ğinde, söz yerine getirilmemiştir. Tabii, mali sahada böyle bir davra- nışı yabancı bankalar hem anlama- dıklarından, hem de asla makbul say- madıklarından itibarsız rejime güve- nemeyeceklerini düşünerek döviz ge- tirtme yolunu kapamışlardır. Bitirdiğimiz haftanın içinde bu arzuyu yeniden başkente duyuran yabancı bankalardan birinin tem- silcisi, kendisine "Ya, paranızı gene Osmanlı Bankası Güven oyu Yabana bankalar, yasanın geliştiğini Türkiyede pi- hissedip o kredi vermek için Türk parası sıkıntısı çektiklerinde (dışardan, kendi mer- kezlerinden döviz getirtmektedirler. Bu dövizler Merkez Bankasına yatı- rılmakta, karşılığında oTürk parası alınmaktadır. Bu parayla, banka iş yapmaktadır. Yi uamelenin bir şartı vardır: Merkez Bankasına vadeli olarak yatırılmak- tadır. Meselâ, diyelim ki iki sene. İ- ki sene içinde Merkez Bankasının bu dövizi kullanma hakkı vardır. An- cak, vâde geldiğinde dövizin aynen geldiği yere iadesi şarttır. Bunu, pek kısa vadeli bir kredi saymak müm- AKİS, II ARALIK 1961 alamzsanız?" diye Be bir kahkaha at " —Şimdi başta İnal var! Biz, adam tanırız. Bir memleketi İnönü tipinde devlet adamı mı idare edi- yor? Ona, bütün hazinelerinizi (o a- bilirsiniz. Zirâi eğer in zama- nında alamazsanız, bu mutlaka, za- nanından aranızın size iade edilmiş olmasının neticesidir Bütçe Batakta çırpınma "Bitirdiğimiz hafta içinde Meclis ko- ridorlarında, üç kişi bir araya ge- lip te üç konudan bahsettiklerinde e ee bunların biri mutlaka © 15 Mese- lesi" oldu. Memur maaşlarına yapı- lacakken, daha doğrusu yapılmışken, Maliyenin "Sürpriz Bakan"ı Şefik 1- nan tarafından hasıraltı edilmeye ça- terişli Parlâmento binasının ferah ko- ridorlarında da aynı nisbette kelâm sarfına vesile verdi. e Gerçi Şefik İ- nan, başında kavak yelleri estiğin- den, koridorlarda pek sık görünmedi ama, eğer görünseydi konuşulanlar- dan asla memnun olmayacaktı. Ta- bii, tıpkı Basında olduğu gibi bir gazete, hem de başyazısında, damak çatlatan bir buluşla "Efendim, 4 milyarlık yatırım yapacağımıza 2 milyarlık yatırım yapalım, geri ka- lanını cari masraflara ayırıp memur- lara bundan para verelim!" bile de- miştir- Meclis koridorlarında da me- sele çeşitli (o zaviyelerden ele nn bir milletvekili, hem de genç i tisatçı geçinen bir mületvekili Hükümet bize belediye seçimlerini kaybettirecek!" diye feryat etti-. Fakat, hadiseyi hangi açıdan görür- se görsün, herkes bir noktada ittifak etti: Bu zammı geri almanın imkânı yoktur! Devlete güvenmenin cezası- nı çekecek dan ve ellerine geçeceği- ni hayal ettikleri o küçücük fazla parayla bütçelerinin bir deliğini çok- e ik- “Bu kudret sahiplerini mektup ve istida yağmuruna tutunca mesele alevli halini hafta boyunca muhafaza etti. Hadise, Meclis koridorundan toplan- tı salonuna, C.H.P. Grubunun bu haf- içinde yapacağı görüşmeler dola- yısıyla intikal edecektir. C.H.P. Grubunda hava, ateşli ve gergindir. Zira milletvekilleri, hata- yı, mesul liderlerinden çok daha açık şekilde ogörmektedirler. Aslında da, zammı yapmanın güçlükleri yanın- da -bunların mevcudiyetini hiç el se inkâr etmemektedir- oyapm nın mahzurları ciddiyetle ağır “bası maktadır. Politik mütalea, Meclisin makul tabakası için önemli değildir. Ama bir sosyal ve ekonomik mesele olarak, hadisenin üzerine eğilmek görülmektedir. Hafta- sonlarında bir A.P. atörü, Maliye Bakanını şiddetle o yererek şöyle dedi: — Adam, meseleyi başımıza biz- zat çıkardı! Zaten mevcut bir kanu- nun icabı olarak memurlar, hakları- ın sessiz sedasız alacaklardı. Ama şimdi, başka sektörlerden de talep gelmesi ihtimalinden korkuluyor ve bu, memura hakkını vermemek için 17

Bu sayıdan diğer sayfalar: