11 Aralık 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

11 Aralık 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER yada bilhassa 22. Kongrede hataları açıklanan, Marx - Lenin doktrinine ihaneti ve hattâ cinayetleri anlatı- lan Stalinin ölümünden sonra tel'ini, daha ziyade maddi, fakat zararsız icraat şeklini almaktadır. Eski dik- tatörün mezarı Leninin yattığı yer- den alınıp, öldürttüğü eski idareci arkadaşlarının birer büst ile süslen- miş mezarlarının yanı başma, taşsız ve âbidesiz bir mezar halinde bıra- kılmıştır. Heykelleri yıktırılmakta- dır. Stalin adı verilmiş şehirlerin ve yerlerin adı değiştirilmektedir. Sta- linin yolunu takip etmekle suçlandı- rılan eski idareciler, şimdilik hayat- ları bağışlanmak suretile, türlü itti- ham ve hakarete maruz kalmakta- dırlar. 20. Kongrede başlayıp 22. Kong- rede tam bir lanetleme haline getiri- len Stalin aleyhtarı kampanyadan evvel diktatörün adım taşıyan baş- lıca şehirler ve coğrafi mahaller şun- ardır: 1 — Stalin dağı: Tacikistan Cum- huriyetinde, 7490 metre yüksekliğin- de bir zirve. 2 — Stalin dağları: Kırgızistan Cumhuriyetinde Tianşana bağlı dağ silsilesi -En yüksek noktası 6000 metre-. 3 — Stalingrad şehri: Aynı adı taşıyan bölgenin merkezidir. 1956 sayımında 625 bin nüfusu olduğu an- laşılmıştır. Bu şehrin adı 1925'e ka- dar Çariçin, yâni "Çariçenin şehri" idi. Şehir 1942 - 43 kışında Nazi Al- manyası ordularının istilâ hareketi- ne karşı gösterdiği mukavemetle meşhur olmuştur. O sırada Krutçef müdafaanın siyasi komiserliğini yapı yordu. Bilindiği gibi, bu mukavemet sonunda Pavlus orduları perişan ol- muş ve Şubat 1943'de teslim bay- rağını çekmişlerdir. Aklın Yolu Suriye seçimleri, mutlu bir netice vermiş bulunuyor. Seçmenler yeni Anayasayı büyük çoğunlukla tasvip etmişlerdir, Mısırdan ayrılmaya yol açan İhtilâli oylarıyla desteklemişlerdir, eski İşbirlikçileri değil, onlara karşı olarak bilinenleri Parlâmentoya katla ev geçmişi hort- latmamışlardır. Bu sayededir ki Başkomutan Abdülk. Zahreddin Silâhlı Kuvvetlerin memleket idaresini halka devrettiğini" ve kışlasına çekildiğini söylemiş, askeri idare kazasız belâsız, gürültüsüz patırdısız, hırıltısız dırıltısız tarihe karışmıştır. Hangi sayede? Şüphesiz, Silâhlı Kuvvetler ihtilâli yaptıktan sonra başa geçenle- rin, o hadisenin ateşi sönmeden, geçmiş evrin aranmasına yol açacak tasarruflara kalkışmadan seçmeni sandık başına götürme dirayetini göstermeleri sayesinde. Oniki yılda tam dört askeri ihtilâl gören ve her seferinde karışıklıklara maruz kalan Suriyede bu defa, İhtilâli takip eden ilk iki ay içinde seçim yapılmış ve demokratik sivil idare kurul- muştur. İhtilâl hangi gaye uğrunda yapılmışsa seçmen ö gayeyi destek- lemiştir. Böylece de Suriye Silâhlı Kuvvetleri, Başkomutanının dediği gibi, yüreğinde endişenin zerresini duymaksızın, kalp huzuru içinde kış- lasına çekilivermiştir. , o Suriye fakir memleket değil mi? Suriyenin bin tane derdi yok mu? Ihtlâlin başa getirdiği aydın subaylar memleketlerinin, milletlerinin durumu karşısında hassas değiller midir? Ama, eğer hoplamalı zıpla- malı kalkınmalara kalkışmalardı, “Derhal seçim yapacağız" deyip vâde- yi uzatsalardı, devekuşuna benzeyen bir idare kursalardı ve buyurma zevkine kendilerini terketselerdi bir süre sonra Suriye halkı, kimse zep- rece şüphe etmesin, Nasırı mumla arayacaktı ve kendisini Nasırdan kurtaranlara karşı lanetini izhar edecekti. Şimdi, Suriyenin yeni idare- cileri, demokratik yoldan Suriyede huzura ve ekonomik, sosyal istikra- rı kurmaya çalışacaklardır. Banda başarı kazanacaklar mıdır? Belki evet, belki hayır. Bunun gerçek cevabı, idarecilerin basiretinde, kudretinde, işleri ele alış tarzın- da yatmaktadır. Ama, muhakkak olan bir husus vardır: Askeri idare- lerle, demokrasiden uzak sistemlerle Suriyede, işte, hiç bir şey yapıla- mamıştır. Bırakınız Suriyeyi, İmkânları çok daha geniş Mısırda bir şey yapılamamış olduğunu görmeleridir ki Suriyeli askerleri idareyi demok- ratik bir sivil idareye teslime götürmüştür Her halde, komşularının halinden de gerekli ders ve ibreti almışlar- dır ya.. 24 4— Stalingrad hidroelektrik san- trali: Aynı adı ap şehir civarın- da ve Volga izerine kurulmuş en kudretli sanizalzrden biridir. 5 — Staliniri: Stalinin memleke- ti olan Gürcistanda bulunan bu şeh- rin adı 1934'e kadar Çikinvili idi. Şimdi İsim değiştirerek eski adına dönen ilk şehirler arasında bu da vardır Stalin aleyhtarı kampanya çerçe- vesinde ad değiştiren diğer şehirler şunlardır: 1 — Stalinabad: Kırgızistanda bulunan bu şehirin adı 1929'a kadar Duşambe -develer şehri- idi. 191 bin nüfuslu olan bu şehir eski adına dön- müş bulunmaktadır. 2 — Stalino: 1924'e kadar adı dını alarak Donetzkaya olmuştur. 620 bin nüfusu vardır. 3 — Stalinsk: Bu şehir de eski a- dına dönmüştür: Vonokuznesk. 347 bin nüfuslu olan şehir Orta Sibirya- nın en önemli merkezlerinden biri- dir. Buna mukabil 22. Kongreye ko- münist Çin heyetinin başında iştirak eden Çu en lai, Krutçefi tasvip et- mediğini belirten bir nutuk söyledik- ten ve Stalinin mezarına "Büyük Marx'cı ve Leninci Staline"ibaresile bir buket koyduktan sonra kongreyi vaktinden evvel terketmiştir. Öte yandan küçük Arnavutluğun komü- nist lideri Enver OHocanın Krutçefi revizyonizm ve odevyasyon ile itti- ham etiğine şahit olunmaktadır. Çinin İstediği Çinliler ve Arnavutlar için Stalin aleyhtarı oOkampanya büsbütün ayrı, açıdan önemli bir problem teş- kil ettiği gibi, arada kalan Macar, Polonya, hattâ İtalyan ve Fransız komünist partileri için de çok muğ- lâk ve içinden çıkılması güç bir du- rum yaratmaktadır. Yekvücut bir beynelmilel (O komünizm mi? Yoksa her bir komünist partisinin az çok muhtar olacağı çok mipkezli bir ko- münizm ,enternasyonali mi? omü kapitalist dünya ile "Barış içinde beraber yaşama" tezi- ni mi, yoksa kapitalizm mahvolma- dan komünizm için hayatin bahis konusu olmıyacağı dâvasını mı sa- vunmalıdır? İşte Dünya Sendikalar Federas- yonu kongresinde Krutçefin muarız- ları bu meseleleri sendikalar zemini üzerinde tazelemişlerdir. Sendikala- rn, herşeyden önce, yaşadıkları memleketlerde muhite ve gidişe u- yarak işçi hayat şartlarını yükselt- meye mi, yoksa ihtilâlci faaliyete mi ehemmiyet vermeleri lâzımgeldiği AKİS, IIARALIK 1961

Bu sayıdan diğer sayfalar: