YASSTADA DURUŞMALARI Duruşmalar Barut fiçısı Ortadan uzun boylu, saçları hayli azalmış yakışıklı genç adam, Yas- âladanın tarihi duruşma salonunda bulunan tanık mikrofonu önüne gel- diği sırada güneş ortalığı yakıp ka- vuruyordu. Ortadan uzun boylu a- dam koyu renk bir elbise giymişti. Oldukça heyecanlıydı. Yüksek Ada- let Divanı ie Salim Başol: " ivan (Başsavcılığı sizin de tanık . dinlenmenizi-, talep etti. Bu 28 - 29 Nisan olayları ile ilgili bil- gileriniz varmış" dedi. Genç adam evvelâ yutkundu, son- ra hâdiseleri bir sinema şeridi gibi gözlerinin önünden geçirdi ve anlat- mağa başladı. e geçen haftanın sonların- günü cereyan ediyordu. Yasstadanın târihi duruşma salonun- da tanık mevkiinde bulunan yakışık- lı genç adam, Ulus gazetesinden Ce- nap Çetineldi. Başkan, tanığın hüvi- yetini tespit ettirdikten sonra": — O zamanki vazifeniz?" diye sordu. Saçları hayli dökülmüş genç a- dam serinkanlılıkla cevap verdi: " —-Ulus gazetesi Yazıişleri Mü- dürüydüm efendim." Bundan soma meselenin esâsına, yâni tanık Cenap Çetinelin bildikle- rine geldi. Çetinel, meşhur ve malüm Tahkikat Komisyonu tarafından sor- guya çekilen fakat paçayı kurta- rabilen gazetecilerden biriydi. Kendi- si gibi daha pek çok mücadeleci ga- zeteci Komisyonun huzuruna celbe- dilerek, sâdece D.F. ye âlet olmama- larının hesabını vermişlerdi. Cenap Çetinelin sulattıkları bir başka yön- den dikkati calipti. Çetinel, bundan ewel ilgiyle takip edilen ve Divanı hayli aydınlatan bir başka tanığın ifadesini tamamlıyordu. Kendisinden evvel Divan tarafından dinlenen ta- nık, AKİS Yazıişleri Müdürü Kurtul Altug, ifâdesini bir noktaya kadar getirmiş ve orada bırakmıştı. Halbu- ki Altuğun tevkifinden sonra AKİS'- in başına gelenlerin anlatılması da Çetinelin dinlenmesini talep etmişti Nitekim Çetinel, meselenin bu yönü- ne de bol miktarda şk tuttu. Çeti- nelin ifadesine göre, rtul Altuğun Akıbeti hakkında ediş yüz AKİS, 3 TEMMUZ 1961 Cenap Çetinel Amme şahidi birden AKİS Mecmuasının kapın Ö- nünde garip tavırlı oadamlar belir- mişlerdi. Bunlar meşum Komisyonun dehşetli Üyeleriydi. Komisyonun, ba- sında Kemal Özerin bulunduğu ekibi hemen içeriye girmiş ve ilk is olarak kapılara polisleri dikmişti. Ondan sonra işin eğlenceli kısmı başlamıştı. Zira, AKİS'e komşu ULUS gazete- sinde çalışan muhabirler AKİS'te bir şeyler olup bittiğini oanlıyarak he- men içeriye dalmışlardı. Fakat U- LUS'çular için giriş o giriş olmuştu. Teoman Karamın ve Cenap Çetinel, içeriye girip de çıkamıyaniardandı- lar. Komisyonun dehşetli üyeleri içe- riye girmeğe omüsaade ediyorlardı. Fakat dışarıya çıkmağa, asla!.. Çetinel bundan sonra, bir barut fıçısı haline gelen AKİS'in ne sekil- de arandığını Yüksek Adalet Divanı huzurunda anlattı. Kemal Özerin gayriresmi şekilde (o başkanlık ettiği grup, Özer, Anıt ve Necmettin Ön- derden müteşekkildi. Belli ki. Komis- yonun en dehşetli üyeleri bunlardı. Kemal Özer hemen Kurtul Altuğun masasına sahip EA ve telefonlara el koymuştu. Böylec , Komis- yonun eline geçmiş m Nite- kim Çetinel ifadesinde, Komisyon ü- yelerinin, yaptıkları işten pek mem- nuniyet duyduklarım ( belirtti. Bun- üyeleri bu hususta pek ehliyet sahi- biydiler. Bir kısmı Altuğun masası- nı karıştırırken, diğerleri de mecmu- ada bulunan resimlere elkoymağa başlamışlardı. Ne var ki, aradıkları- nı bir türlü bulamıyorlardı. göze "gelen Komisyon üyeleri, anlaş- mışlardı. 23