YURTTA OLUP BİTENLER di bu yönden tetkik etmekte vs "Bü- tadır. Zirâ beyannamenin akti gelince o size işaret verilecektir" ibaresi "Büyük teşkilât" sözünün bir mâna ifade edebileceğini göstermek- dikleri bilinmektedir. Emniyet kamları simdi, bu kuyrukçu gazete- nin elinde eski D. P. lilerin bir lis- tesinin bulunup bulunmadığını araş- tırmaktadır, Zira "işaret"in, tesbit edilecek bir parolayla bu Okuyrukçu gazete tarafından verilmesi ihtimali mevcuttur. Tren raya girerken A “linda, hâdisenin patlak vermesi arefesinde A.P., 1 numaralı ra- kibi Yitimler Partisine nazaran hız- lanmıştı. Geride aim haftanın Or- talarında bir Ankaradaki Ne- catibey- caddesinden geçenler, tabe- lâsında Adalet Partisi yazılı her zamankinden farklı gördüler. A. P. Grenel Merkezinde, denilebilir ki, bir ölü sessizliği vardı. Hergün bir yığın insanın girip çıktığı Genel Mer- kez, haftanın ortalarında nedense pek tenka, pek sessizdi. Bir obası sözcüsü ile ir-iki OGenel İdare Kurulu üyesinden başka kimseler or- tada görünmüyordu. Genel Başkan Gümüşpala İzmire gitmişti. Doğrusu istenirse, İzmir seyahatı Parti işle- riyle fazla ilgili değildi. Genel Başka- n İzmirde bulunan kızı rahatsız- lanmış, babasını yanına çağırmıştı. Emekli General, İzmirde, vakit bula- bilirse, Parti isleriyle de meşgul ola- caktı. Zira yeni potlar, A. P. İçinde gene büyük sarsıntılar (yaratmıştı. A. P. nin emekli Generali İzmirde, İl Başkanının devirdiği çaları. dü- zeltmeğe (o çalışacaktı. A. P. E- MİNSU'cu Genel Sekreteri ardından İzmire gitti; şi, tamamen şahsi bir giliydi. Genel Sekreter babasını kay- betmişti. Bu bakımdan Parti işleriyle İzmirde hiç mi hiç ilgilenemedi. Kendi tabiriyle "acemi politikacı" Gümüşpala, haftanın ortalarındaki basın toplantısında suallere cevap ve- rirken, bütün salvolara kahramanca göğüs germeyi becerdi. A. P. yüksek kademeleri gerçekten Anayasaya E- vet demeğe hazırdılar. Bunu defalar- ca söylemişlerdi, ama Parti mensup- larının bu husustaki düşüncelerine elbette ki tercüman olamazlardı. Da- ha kongrelerini (oyapmamışlardı Bu sebepten ötürü kesin bir şey söyliye- 11 mezlerdi. Kaldı ki, Anayasanın bazı bölümleriyle A. P. nin programı ara- sında farklar vardı. İşi bu yönden mütâlea edilirse, kendilerine biraz hak vermek gerekirdi. Bütün çaba- lamalara rağmen basın toplan- tısının sonunda Gümüşpalanın ağzın- dan kesin bir cevap almak mümkün olmadı. Kendine acemi politikacı s1ı- litika alanında büyük merhaleler kat- etmişti! Aslında' Gümüspala ve Partisi, Halkoyuna sunulmak üzere olan A- nâyasayla çok yakından' ilgileniyor lardı. Ancak, A. P. idarecileri duru- mu son derece iyi idare etmekteydi- ler. Gerçi yirmi gün evvel Merkez İdare Kurulunun bir tebliği teşkilâta gönderilmiş ve Anayasaya Evet de- nilmesi belirtilmişti. .Belirtilmişti a- ma, gayrıresmi temaslar hiç de tebli- beğenmiyorlar, düşüncelerine aykırı buluyorlardı. Hele sosyal haklarla ilgili bölüm, A. P. şip dehşetli prog- ramıyla taban tabana zıttı. Haftanın sonunda A. P. sözcüleri bunu ifade- .den ri Nitekim perşembe günü, P. nin başkentteki Basın SÖZCÜSÜ li İkususğa şöyle dedi: " — Bildirimiz yanlış tefsir edil- miştir. Gerçi A. P. Anayasayı beğen- memektedir. Bazı maddeleri, bu ara- da iktisadi düzeni sosyalist tandanslı olarak vazetmesine takılmaktadır. Ragıp Gümüşpala A. P. nin iktisadi görüsü, bildiğini gibi, liberaldir. Hal böyle olunca el- bette ki bâzı itirazlarımız olacaktır." Sözcü, Anayasanın bundan dolayı itiraza uğradığını belirttikten sonra, . P. iktidarının ilerde büyük zorluk- larla karsılaşabileceğini açıkladı. Öy- e ya, yarın iktidara gelinecekti, üs- . iktidarı, seçim sistemi do- layısıyla kuvvetli bir muhalefeti kar- şısında bulacaktı! O zaman, Anaya- sanın değiştirilmesi öyle kolay olmı- kirdi ama gene de Hayır demek niye- tinde e A P. nin Basın sözcüsü cümlesini tamamladığı zaman, karşısında bulu- nanlar söylenenlerden bir netice ,. çı- karmak için boşuna uğraştılar. İçle- rinde bilmeceyle fazla meşgul olan da yoktu. Galiba A. P., işi vatandasın sağduyusuna bırakacaktı! Vatandaş nasıl olsa sağduyusuyla meseleyi halledebilecekti. Ece, bundan iyisi de doğrusu can sağlığıydı! Canı sıkılan adamlar.. A Slında. Halkoyuna sunulacak Ana- yasaya Evet veya Hayır mesi meselesi A. P. komuta arasında bir hayli sızlanmalara yol açmaktaydı. A. P. yüksek kademele- rinde yer alan EMİNSÜ'cular; Genel Başkanın ziyadesiyle sevgi ve sem- patisine mazhar oluyorlardı.. Gümüş- pala eski arkadaşlarının büyük tesi- ri altındaydı. Yaslı General, politika hayatında birbiri ardına yaptığı hata- saran bir başka grup, eski Demok- ratlardı. General üzerinde, EMİNSU'- cular kadar olmasa da, tesir icra ede- bilen bu grup, metod itibariyle emek- li askerlerden farklı obulunuyordu. Partinin gelişmesi için yapılan çalış- malarda eski D. P. liler; alıştıkları metodları tatbikten çekinmiyorlar- di. A. P. yüksek kademelerinde bir üçüncü hizip, ismi olup ta cismi bu- lunmıyan Köylü Partisi mensuplarıy- dı. C.K. M. P. den kopup gelen Köy- lü Partililer Tahsin Demirayın etra- fında toplanmışlardı. Geride bıraktığımız hafta içinde bü- yük gürültülere sebep olan meşhur bildiri bu şartlar altında yayınlandı. Emekli askerlerle eski D.P. liler bildi- riden pek memnundular. Köylü Parti- lilere gelince, onlar hiç değilse vaziye- ti idare etmişlerdi. Demiray ve koman doları patırtının sonunda bir radyo konuşması sağlayabildiler. A. P. a- dına ilk konuşmayı Demiray yapa- cak ve A. P. nin Anayasa hakkında- ki görüşünü belirtecekti. Demirayın radyo konuşmasından bir şey. bekliyenler yirmi dakika boşu- AKİS, 3 TEMMUZ 1961