GENÇİ İK sabık Başbakanın özel doktoru EXk- rem Şerif Egeliydi İnkulâp yerini., > sonra binlerce üniversiteli bir Zdan bir yemini tekrarladılar. Edilen İnkılâp yeminiydi. Şöyleydi: “Karada, havada, denizde ve her yerde ve her zaman, milletime, Cum- huriyetime sadakatle hizmet edeceği- me, Atatürkün gençliğe emanet etti- ği inkılâpların koruyucusu Olarak icabında hayatımı dahi seve seve fc- dadan çekinmiyeceğime namus ve vicdanım Üzerine and içerim...” Tören böylece bitti ve binlerce Ü- niversiteli gaz bombası atılmadan, cop yemeden, kurşurlara hedef olma- dan sessizce dağılıp Üniversitenin hürriyete açılmış kapısından içeri girdi. Buraya kadar yapılan törenin ros- mi kısmıydı. Üniversiteliler kapıdan içeri neşeyle girdiler, Bahçenin içer- sindeki Atatürk anıtının etrafına top- landılar. Evvelâ yavaştan, daha #on- ra gür sesle ve kahkahalar atarak ye- ni adapte edilen bir şarkıyı tutturdu- lar: “Hatırla Menderes O mesut geceyi Kütahya yolunda Yediğin tekmeyi..” Şarkının ikinci kısmı daha da eğ- lenceliydi: “Bizi mahvettin Sen de olasın Gençliği inkâr edersen Allahtan bulasın” Bunlar önceden hazırlanmış, ter- tiplenmiş şeyler değildi. Genç üniver- siteliler hemen oracıkta eski şarkıla- ra yeni güfteler yapıyorlar ve birkaç dakika içinde bütün kalabalık şarkıyı ey İkinçi türkü bir halk türküs “Cepte kadın saçları Koraltandır başları Hepsinde çifte metres Başlarında Menderes” Bu türkü de meşhur “Bom bili bili bom” türküsünün bestesiyle söylen- mekte ve gençleri kahkahadan kırıp geçirmekteydi. Ankarada.. bşk törenden birkaç gün ce Ankaranın Cebeci semti sâ- di elli oği yeni bitirmişler- di ki, gür seslerin söylediği bir marş- la balkonlara fırladılar. Duydukları . 28 N Siyasal Bilgiler Fakültesi Kurşun delikleri, hürriyetin bedelidir marş yabancı bir marş değildi. Ama bir başka tüllü söyleniyordu. Gençle- rin söylediği Gazi Osman Faşa mar- şıydı. Ne var ki birbuçuk ay evvelki gibi içlerinde bir eziklik, bir üzüntü, bir burukluk yoktu. Rahatça, çekin- meden bağıra bağıra söylüyorlardı. O sabah Hukuk Fakültesinin bir müddet evvel polis atlarına yarış pis- ti vazifesi görmüş olan bahçesinde genç Hukuklular yavaş yavaş topla- nıyorlardı. Tıpkı 29 Nisan sabahı gi- bi, Üniversiteliler bir araya geldiler ve mırıltı halinde hürriyet marşı ha- line gelen Gazi Osman Paşa marşını söylemeğe başladılar. Marştan sonra öğrenciler yavaş yavaş Fakültenin büyük salonuna girdiler. İçlerinden biri, kısa bir konuşma yaptı. Daha sonra genç Hukuklular Milli Marşla- rı söylemeğe başladılar. 'Tekrar dışa- rı çıkıldı. Bahçed? başlayan törene devanı edildi. Bu toplanışın eskisin- den kilçük bir farkı vardı. Bahçede ne poliş atları dolaşıyor, ne de sabık Ankara Valisi Dilâver Argun ile Ör- fi İdare Kumandanı sağa sola emirler yağdırıyor. Nik atlara çiğnetilen talebelerin çığ'ık- ları da duyulmuyordu. Aynı saatlerde, Siyasal Bilgiler Fakültesinde de -29 Nisanda olduğu gtbi- mütevazi bir tören başlamıştı. Mülkiyeliler de Fakültenin salonunda toplanmış, milli marşlarla Üniversite- nin yeniden, fakat hür ve serbest ola- rak açılışını okutluyorlardı. Siyasal Bilgiler Fakültesindeki mütevazi tö- ren de Hukuk Fakültesindeki gibi kı- sa sürdü ve her iki Fakülte talebeleri sevinçle sınıflarına girdiler. i SÜMERBANK 20 HAZİRAN TARİHİNDEN İTİBAREN BANKACILIK HİZMETLERİYLE (ANKARA) YENİŞEMİR'DE HİZMETİNİZE GİRECEKTİR. 1960 (9337) AKİS, 16 HAZİRAN 1960