Galatasaray Ankarada İtiş - kakış!. di, lâkin bir kere ok yaydan çıkmış- tı. Cansız, Fenerbahçede boş sahada top taşımak ve arkadaşlarına pas dağıtmak sadece Leftere kalıyordu. Bu kurt oyuncuda rakip müdafâa ta- rafından sert bir şekilde marke edi- lince, Fenerbahçe durdu. Fakat bereket hakeme.. Zira en mfak fırsatları bile değerlendirmesi- ni bilen Mikro —Mustafa, ofsayt pozisyonunda aldığı topu, kaleye ga- libiyet golü olarak soktu ve hakem golü kabul etti. maçından, — Fenerbahçe gibi zorlu bir rakip önünd e G ndüz Kı- hcın Kırmızı Beyazlı riköyü, pu- almadan, fakat iyi bır intiba bı- rakarak ayrıklı. Pazar maçlarında ise Recepli, Öz- canlı Kasımpaşa, oturmuş bir takım görünen İstanbulspora 1 - 0 yenil- mekten kurtulamadı. 8 acta ise Beşiktaşın genç yıldızları Vefa müdafaasını darmada- gınık ettiler ve maçı — beklenmedik bir neticeyle 4 - 1 kazandılar Ankara Turgaym Takımı eyircilerden biri, Galatasaray ka- lecisinin yüzde yüz bir golü önle- mesi karşısmda. costu ve olanca kuv- vet:ly]e bağırdı: “Senin ölün yeter be!.. Bu kere hararetli ıeyırclnin he- mmen. civarından ,bir ikinci ses duyul- du: “Sen gel de bunu İdâre Heyeti- ne anlat..!” LA VA SAA : 24 Tribünlerde pir gülüşmedir baş- lamıştı. Bağırışmaların. geçtiği yere ek yakın oturan ve birbiri peşi sı- ra İnhisar İdaresinin filitreli Sâm- sun sigarasını, çakmağı ile ateşleyen Galatasaray Kulübü Reisi Sadık Giz, sinirli sinirli günes gözlüğünü cebin- den çıkardı ve taktı. Sanki kalın çer- ceveli, iri camlı bu gözlük ile hüvi- yetini saklamak istiyor gibiydi. Hâ- dise geçen haftanın sonunda Anka- ragücü Stadında cereyan ediyordu. Beşiktaştan sonra gecen hafta nkarayı ziyaret etmek sırası G tasaraya nasin oldu. S hlar, yeni transferlerinin hepsini top- layıp geldiler ve oynadıklatrı iki ma- çı da 1 - O kazandılar. Sayı levhası- nın gösterdiği net.ice gercekten 'Ga— latasarayın Ankaradaki en dürüst ve en açık dlcüsüydü Ga- rek Amatör Karma, k Şeker - Hilâı futbol ekipleri karsısında şöh- retli oyunculara sahip Galatasaray, tekniğin kendisine bahşettiği 1 - O hk bir üstünlük sahibiydi. Ama işte, hepsi. o kadar. Ankaragucünün toz duman icin- deki sahasını dolduran seyirciler Ga- latasarayda aradıklan kudreti büula- madıkları gibi, fütbol macçı olarak da *orta kalıtenin üstüne çıkmayan yir- mi iki kişinin itişmesini Seyrettiler. Bundan gayri, iki günün göze car- pan tarafları Metin gibi bir şöhretin, sahada gezinmesi, zaman zaman da rakiplerine tekmeler atması oldu. Galatasaray her iki macı da Su- atın, oyunun başlarında. attığfı birer golle kazandı. Bu iki golün, iki gali- biyet temin ettiği muhıkkıktı 14. kin iyi bir kaleci bu golleri yer miy- di? İşte üna.kıua edilebilecek - mevzu... Bundan başka Şeker - H;!tl takımı, öoyünün bitmesine 15 dakika. kala kazanmı& olduğu penaltıyı önce atacak'âdamı bulamadı. Nihayet ya> likle borcunu ödedi. ruşuna sehep olan nın Kendisiydi, Turgay her iki maçı da sonuna kadar dikkatli ve hesaplı. oynadı. Şöhretine yakışır kurtarışlar yapma- yı da ihmal etmedi. Gecen yılların aksine bu maçlarda — kalecinin işi, cok ciddiye aldığı gözle görülecek? kaldar açıktı. Anlaşılan Kaptan bu defa takımı kadar, bizzat kendi iti- barını da kurtarmakta kararlı bulu- da gene Kapta- -nuyordu. Galatasarayın Ankara maçların- Sarı - Kırmızılı ekip için, bir hüküm çıkartmanın yersiz olduğunu söylemekte büyük gerçek payı vâar- dır. Zira seyircinin sahayı doldurdu- " gu bir âlânda, ondüleli bir tonrak Üzerinde tekniğin, klasın pek hükmü ka.lma.makta, iş daha ziyade enerTji e mücadeleye dayanmak Eh. ıtımf etmek. icap eder ki, bu son ikı meziyetten Ankara takımları mah- rum değillerdir. Güreş Güç bir şampiyonluk Yugoslavya.da Split şehrinde yan eden kül halinde bır Av- rupa Şampi onası hüviyetine sahip bulunan Beynelmilel Greko - Romen güreş müsabakaları geçen hafta i- çinde yapıldı ve Türk takımının bi- rinciliği ile sona erdi. Bu müsabakalarda bir birincilik, iki ikincilik, ikif üçüncülük almiş bu- lunuyorduk. Sekiz sıklet - içinde elde edilen bu beş derece, milli ekipimizi birinci yapmaya, biraz güç de olsa, yetmişti. Muhakkak olan nokta şüy- du ki, milli sporumuz sayılan güreş- te, işi son derece sıkı tutmak lâzım- dı. Zira Split'te alınan netice, gec- mıs yılların bir mirasına benzemek- teydi. miras, her gün biraz daha tükenmekte olduğunu gösteriyordu. Greko - Romenin büyük ustaları sayılan Ruslar, turnuvaya sadece dört güresci ile iştirak — etmişlerdi. Finlândiyalılar, Norveçliler — ortada yoktu. Macarlar ve İsvecliler, Split'e genc b'r takım Betirmislerdi. Böyle bir düzen icinde beklediğimiz — sceri sambiyonluklardan Türkiyeye ancak b'r tanesi yâd oldu. 52 kiloda Dur- sun Ali şampiyonluğu kurtardı. Split'in bir başka mlühim noktadı da Balkan devletlerinin de güreste dev adımlarıyla gelişmesini ortaya koymuş olmasıdır. Eskiden güreşte rakip diya bildiğimiz Rusya, İsveç, Filândiyamın simdi yanı başında bir Bulgaristan, bir Romanya vardır. | AKİS, 1 EBYLÜL 1959