YURTTA OLUP BİTENLE R Diş Yardım Baklava tepsisi... (' eçen haftanın sonunda Cumartesı BÜ akşam — Üzeri, Başba Müenderes. — karşılamağa — gitmi edıgı sonı'a yanından ayrılmadığı 130 kilo- luk sihirbaz iktisatçı Erhard'ı en tat- h tebessümü ile uğurladı. Lufthansa uçağının merdivenlerini — tırmanan Erhard'ı. Başbakan elini havaya kal- dııamk selâmladı. Zorlu da onu tak- . 130 kiloluk sihirbaz iktisatçı, 180 dereı elik bir kavis çizerek hava- vya kalkan bu ellere, iki elini birden havaya kaldırarak cevan verdi. Mu- cizenin her türlüsiinü reddeden Al- man mucizesinin yapıcısının yüzün- de, Türkiyede yaşadığı “binbir gece âlemi” mucizesinin tatlı yorgunluğu okunuyordu. Altı günlük %aı-k pren- Si hayatmdan sonra Erha hiç de- ğilse mucizeye, sihre, sıhııbazlıga İi- nanıldığına inanıyordu. Son derece romantik üuğurlama, Lufthansa uçağının pen'anelerlnın dünmesiyle son buldu. Fakat Mende- e Zorlunun kolları uzun müdüdet hı.n ada kakı.. Gönülden kopan bir rica ihirbaz iktisatçının basın toplan- n uğ girdi. Altı gündür ilk de[a olarak lâ- civert bir elbise giymişti. Şale Köş- künde sabahleyin yapılan iki saatlık toplantıdan — geliyordu. Toplantıya Menderes, Zorlu, Polatkan ile Erhard ve beraberindekiler katılmilşlardı. Şa- le Köşkü toplantısı, müşterek tehli- ğin eEsas'arının hazırlanmasıyla gleç- ti. Türk Heyeti, tebliği mümkün ol- duğu kadar cazip hale getirmeğe ça- lhşıyor, Alman Heyeti bu cazibenin fiyatını ödemeye yanaşmıyordu. Ma- nıafih tatlı dostluk havası içinde, or- tada pazarlık edecek -pazarlık iki ta- ratflı olur- bir şey de bulunmadığın- dan, teknisyenlerin evvelce hazır!la- dıkları müşterek tebliğ uıerındc an- laşmak ko bliğ basın toplantı- yoktu: Almanya, Avrupa İktisadi İş- birliği Teşkilâtı ve Para Fonunun dı- şında hiçbir taahhüt almıyordu. An- cak bu teşekküllerle Tü.rkîyc arasın- da tekarrür etmiş olan yardım prog- ramlarının müzakeresmde lman- va Türkiyeyi destekliyecekti. Alman- ya tek başına bir yardım yapmıya- caktı. Eğer Mmüşterek bir yardım ya- pılırsa, Federal Almanya “kendisine düşen ödeyecekti. — Ayrıca Türkiyenin şterek Pazara katıl- ma talebini destekliyecekti. Amca doğrudan — doğruya milletlmurası teşekküllerdi. Sam Am- arlarca dolar yardım yap- tıktan qoma çıkar yolu mılletlcra- rası teşokküllerm gerisine sığırffak- ta bulmuş Uzak görüşlü Hans Amca, ahq işın başında ayni yolu tutuyordu. Önlerine yeni bir yardım talebiyle çıkılırsa, milletlerarası te- şekküllerin nasıl davranacakları ma- lümdu: “Evvelâ sgen bütünr imkânla- rını seferber et; eğer bu hakikaten kâfi gelmezse, yardımı düşünürüz” milletlerarası teşekküllerin değişmez düsturuydu. Müşterek tebliğin okunmasından sonra konuşan Erhard, tebliğin de- diklerine fazla bir şcy ilâve etmedi: Türkiyenin paâran stikrarını Bağ- lamaya ve 1tha1aı.ı tahdıtlerden kur- tarmaya mâtuf bir yatırım programı ha.zııladığım bu programın “Avru pa İktisadi İşbirlifi Teşkilâtı ve Pa- ra Fonu çevrelerinde büyük bir hils- nü kabul görmnesi için” Alman Hükü- motmın elinden eleni yapacağını . Müşterek Pazara. katılma İ- Erhard “icap eden muhit- lerde kuıdı imkânları dahılmde SÖZ söylemeyi, tavassutta bulunmayı zevkli bir vazife” sayacaktı. Merakla beklenen basın toplantı- sının hülâsası bundan.ibaretti ve hiç d lhirbaz iktisat- tarafından sual »ağmuruna tutulması bunun de- liliydi. Ama hard'ın cevapları, bir iki kelimelik kaca.m.ak cümlelerden i: baret kaldı. Türkiyeye yapılacak ye- ni yatırımlara dair mukadder suali, bir yatırım ten çıksın” tarzında atlattı. programı hakkındaki tavsiyeleri öğ- a baz mad ıktısatcımn ne L Erhard ve refikası, Dışişleri Ba- kanı Zorlu ve refikasının Boğaziçi Kulübünde verdişfi öğle yemeğine ye- tişmek zorundaydılar. Yemekte Zor- lu “İstikrar programımız ile başla- yan, maddit olduğu kadar entelektüel vecheleriyle yeni iktisadl işbirliğimiz bugün ikinci safhasına — erişmiştir” diverek kadehini kaldırd Erhard, “Takip etmekte olduğunuz yol çok İ- sabetlidir. am imi temennım bunda devaın etmenizdir. bir ikaz de- ğil, gönülden kopan bır ricadır” SöÖz- leriyle mukabele etti. Yalnız Zorlunun bahsettiği “mad- di olduğu k dar entelektüel veçheli işbirliğinin yeni saf Erhard'ın basın tuplantısı ve müÜşterek tebliğ ile kalga pek fakir bir manzara ar- zedecekti. —Müzakereler sırasında, “Almanya 500 milyon Mark verecek” diye manşet atan gazeteler, bu sefer muhtemelen “Almanya 500 milyon. Mark vermiyecek” diye yazacaklar- dı. Bunu önlemek, “ik.nci safha iş- birliği”'nin cazibesini arttırnıak İlâk zımdı. Diışişleri Bakanı Zorlu, ayni gün akşam Üzeri bir basın toplantısı ya- GÖSTERMELİK A4KİS, 15 AĞUŞTOS