) p ( O AKİS,25 AĞUSTOS 1959 vakalar gitgide artmaktadır. Meselâ, geçen halta , hizimetten ayınlan sekız Türk )ardaınu polnmm elektrik” iş- de.,bekçiliğe tâyin edi kmelçrı n protestolarıyla karşılanmış- n & 'lüxklı e ale hir mıga, bâzı gn retkeş Rum tar—ırleı'i dc Avrupadaki firmalara mektup yaz- makta Ve I'U:rl(leu acentalık verilirse, mallarına boykot elileceğini bildir- mektedirler. Grivas'nı emelleri edli şçı Albay -şimdiki rütbesiyle, göne , Yunanistanda siyasi fa- alıyete başlamak için zamanı çök iyi sSeçmiş vıbıdn Letkoşe müzakerele- mindeki yavaşlama, Yunan halk efkâ- eni tâvizler eşıginde bulunuldu- ğu intibarnı vermiştir. Başbakanlar arasındaki zirve toplantısından son- va yeniden uzlaşma yoluna gidilirse, herkes Karamanlis'ın biraz daha tâ- Viz verdiğine hükmedecektir. Uzlaş- manıkânı bulunmaz ve ucübe cüm- huriyet daha cenin h Indc) ken ölür- se, yine Grivas için gün doğmuş ola cak, orlalığı bulandırma ımkanlm'ı artacaktır. Grivas'ın siyasi ihtiraslar peşinde koştuğu, hattâ bauşbakanlık emelleri beslediği eskiden beri malfınıdu. Ken- disi, | tedhişçiliğe başlamadan önce, üç genel seçimde de aday olarak or- tavya çıkmış, fakat hiçbir defasında mensup bulunduğu listeler bütün oy- latın yüzde birinden fazlasını topla- yamanıstı. Şimdi durum farklıdır. Grivas, Kabris mücadelesinden bir milli kahraman olarak çıkmıştır. Geç- mişte General Palastiras'ın veya Ma- İ ıv*al Papagos'un yaptıkları gibi. o- un da Yunan siyaset sahnesine hâ- kıın olabilmesi için şartlar müsaittir. azık ki Yunanistanda 1962 den ö:nı genel seçim yapılmıyacak- tır ve o zamana kadar da RKibris ef- _Nane_—mm umutulup gitmesi ımlimkün- dür. Fakat bıuğglinkü Jurumda Yunan Millet Meelisi fçinde Karamanlis'i tu- tan ntilletvekillerinden yirmisini a- yartmak suretiyle iktidardaki Radi- kal Partiyi azınlıkta birakmak müm- kündür. Bu takdirde Kral Pavlos'un vapabileceği ixi sey vardır: ya en büyük muhalefet mupunu )ani ko— münist taraftarı E. iktida çcağıracaktın: yahut da parlanıontovu fesheldjip yeni gidecektir. Yeni seçinmlere gid! l rse an AS'I xL me- s.-ıa sgiyas! af gibi hem solc ulan hcm e sağı'larm tatmin ödebilecek bir fo nınlle ortava cıkması ve oy tupıama- sı mümkündür. Bâzı kimseler, Gr'- xns in bu kadar da sabırlı davranmı- cağını ve genel secimleri falan bek- lm“ndon hükiümet darbesi yoluyla ik- tidara zor-msığc- çalışacağını zannet- mektedirle Yeni beliren milfritler — karşısın- da, Yunan siyaset sahnesinin ortasın- da bulunan Markezinis ve Venizelos gibi nisbeten mutedil unsurların bir Prof. Nihat Erim Talimata riayet!'.. araya toplanıp merker. koalısyonları kurmalariı da akla gelebilir. Faxat bütün koalisyonlarda olduğu gibi, bu- nuüun sonunda da nieydana bir zayıf hükümet çıkacaktır. Ordudaki ıtiba- rından ve halk kütlelerindeki sevgiden faydalanan Grivas da emellermı ger- YURTTA OLUP BİTENLER bitiyordu. Kendisine bir Yeni iş arıya değikdi. Hu- davisinin gittikçe zorlaşmasıydı. Rüştü Özal. Türk Mühendis ve Mi- mar Odaları Birliğinin Genel Sekre- terliğine Beşinci Genel Kurul tarafın- dan secilmişti. i u yüzden Birliğe zarar getirebilece- ği fikri de Öne sürülmüştü. Bu arada ayağa fırlayan -bir delegenin “Rüştü Özal, madem ki D. P. den ayrılmıştır, o hâlde kıymetlı bir arkadaştır. Ken- disinden - biz, diye faydalanmıya- lım ?” demesi a!kışlarla karşılanmış— Politika yarası llalbukı politika, 1954'te kurulmuş eni bir teşekkül olan Türk Mü- hendxs ve Mimar Odaları Birliğine başka kanallardan sokulmak iİsten- miştir. D. P. nin bütün belli başh tes şekküllerin idaresini -mensuplarının büyük bir kısmını yaralamak ve iğbı- rara sevketmek pahasına bile olsa- ele geçirmek arzusundan Türk Mü- hendis ve Mhmrar Odaları Birliği de va- kasını kurtaramamıştır. Türk Mühen- dis ve Mimar Odaları Birliği kongrele- Yine sürülen politika atının süvarileri Tevfik İleri vı.- Himmet Ölçmen ol- muştur. Rüştü Öz: 1 ise, her nevzuda- ki tutumu ıle politikayı Birliğe sok- — e ondan uzak tutinağa ça- ıışanlardan biri, belki de birincisidir. yüksek çevreleri, Birliğin. vazi(esmhı bir ıcabı olaı—ak ihtisası çekleştirmek için bunu Birlikler Bir yarım zafer... (. eçen haftanın başında Pazartesi V Zünü, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesinin büyük konferans salo- nunda Türk Mühendis ve Mimar Oda- ları Birliğinin olağanüstü kongresi yapıld Sabahın erken saatlerinde Fakül- tenin holünde toplanmaya başlayan mimar ve mühendisler, gözleriyle dw- kadaşlarını arıyorlar ve derhal kü- teşkil başlıyordu. Uzun sü- ren kulis faâaliyetinin hedefi, kongre- ye tarafsız bir başkan bu.maktı. Ni- hayet, Ziraat Fakültesi Dekanı Sedat Kansu Üzerinde fikir birliğine varıl- konferans salonunda kokartlar p hangi odadan geldiklerini gbqteriyor- du, Adı etrafında bunca gürültü ko- parılan Genel Sekreter Rüştü Özal, delegeleri kapıdan karşılıyor ve onları yerlerine kadar götürüyordu. Özalne- şeli görünüyordu; uzun zaman yukarı nın mÜmanaatına ve tazyiklerine rağ- men Genel Kurullar tarafından seçil- diği Genel Sekreterlik vazifesi artı ediyor, hatret- ki d numi efkâ- ra açıkladığı mütalâalardan daima haşlanmamıştır. Meselâ “Orman suç- lularının affı” ye ' mevzuunda Birliğin açıklamalarda bulunması, 1D P. idareetlerinde hoşlannıak şöyle dur- sun, hiddet uyandırmıştır. Mecliste, orman suçlularının affı xoı'ü—ıumrken Orman Mühendı=len ti bir mevzuu Üzerinde politikacılar- dan vek farklı fikirlere sahiptiler. Orman mühendisler'nin — raporunun müzakeresi, Birlik İdare Heyetini iki- ve böldü. Usun çekişmelerden sonra idealistler golip geldi ve orman mev- zuunda hazırlaran rapor hem Ziraat Bakn.nma henı Bayındırlık Bakanına rildi. Rap)run neticesi, Ziraat Mü- hendıslen Odas? Başkanının istifası e Orman Mühendisleri Odası Genel qekmte İsmet Öztunalının Doğu il- lerinden birine tâyininden ibaret kal- —İ mar meselesinde de durum fark- lr olmadı. İstanbukla n h ri bakımından telâfisi p sizlikler ortaya çıkıvordu “eslek hay siyeti ve vatan sevgisi, mimarları dü- şüncelerini al.îkahlara dıu'ııı mayı bir * - ’_g ) ! ı Ht