Modern Cemiyete l) ünya tarihi, bilhassa sanayı htilâlinden beri, esas itibariyle iktisadi gelişme tarihidir. Yal- ği Mark- yepıilmamıştı. u boşluğu, nihavet Pro] Wadt W )ııtma.n Rostene, kesmen doldurmaktadır. İktisadi tarik houcası olan Rostow yıllardır. bir kalkmma #Hecorisi ortaya koymak için çulış- maktaydı. Bu toort, aynı zamanda madern tarihin bir iszahıdır. Londranın Mmeşhur The Ecoromisi mecnuasınm “komün'st olmtuyan bir manifesto” sıfatını taktığı Rostow teorisinin. Doğun Avcıoğ- u tarafından hazırlanan hülüsasnu, ehemmiye tima binacen yapımnlıyoruz. AKİS MİLLETLERİN GEÇİRDİĞİ BEŞ fdtün cemiyetler beş kalkınma -daha ilmi tâbiriyle büyüme- safhasından geçmektedirler. Bu safhalar an'anevi cemiyet, intikal cemiyeti, hareket hâlindeki ce- nilyet, olgunlaşan cemiyot, yüksek kütle istihlâkine erl- şen cemiyet şeklinde sıralaudırılabilir. SAFHA ) ÂARN'anevi cemiyet: Newton'dan evvelki dünya- dıir. Newton'un İsini sembol olarak — kullanılmakta, bu- nunla dış âlemin keşfi münkün kanunlara tâbi bulun- duğu ve nunları tanıyarak İnsanların tabiat üzerin- deki hâkimiyetlerini arttırabileceklere lnıgnrı ifade edil- mektedir. An'anevi cemiyetlerde halkın yüzde 75'1 gıda Imtih- saliyle uğrasır. SNervet ve kudret, toprak gelirini kontrol altında tutanların elindedir. Kütlelerin istihlâki öl- memek için gerekli asgari seviyededir. Kütlenin istih- lâkinin asgari seviyede tutulması sâyesinde toprak ge- lirini elinde tutan mahdut sayılı İnsan, gelirin miülhim bir kısmını ,paylaşmaktadır. Bu bakiye gelir, verimsiz veya çok a7 verlinli sahalarda harcanmaktadır. Dint ve diğer merasimler, âbideler, harpler, toğrağı elinde tu- tanların lüks ve israfı, bakiye gelirin -cemiyetin tasar- rufu da denebilir- başlıca harcama sahalarıd.r. An'anevi cemiyetlerde — fertlerin alt tabak ıulıı Üst tabakalara yükselme yansı çok azdır. Cemiyet içinde ferdin mevkiinin tâyininde başrolü xile ve aşiret oynar. Siyast kudret ilgelere dağılmıştır. yWerkc'ıı bir siyasi kuvvet mevcut olna bile, geniş toprak huhiıılı-rlnin merkezi hükümet Üüzerindekl nüfuzu hü- yüktü u vusıflara sahip bir cemiyetin kalkınmanın yuka- rı safhalarına geçebilmesi için çok taraflı do-glşlkliklore ihtiyaç vardır: Zirai cemiyet, sanaylin. e hiz- metlo-rlıı hâkim olduğu bir cemiyet ha ge nıı-lid $endi yağı ile kavrulan Iıolı:ıılı-r. milli ve ınllletlc—ruraıı tk.ıı.rı'tı— açılmalıdır. Asgari istihlâk seviyesinin Üüstündeki gelir - yan! cemiyetin tasarrufu-, mabatler, evler, lüks ve israf için kullanan kimselerin elinden çıkmıslı, onu yol, mektep,. fabrika inşasına »arfedecek İnsanların eline geçmelidir. İnsanın değeri, mensup bulunduğu alleye göre değil, sah- Si kabiliyetine göre ölçülmelidir. En mühimi, insan çev- resini değişmez bir niğta olarak kabal etmemeli, çevre- Sİni verinmli nuksatlar uğruna değistirebileceğine inan- malıdır. Yukurda sayılan şartlar, an'anevi bir cemiyetten moöüdern bir cemiyete geçerken gı-rı,ııkleşlr Yalnız cenil- yetteki bu değişikliklerin kendiliğinden vuku bulacağı veym tesadüfi bir sıra takip edeceği sanılmamalıdır. De- gişikliklerden bazılarının, büyüme buşlamadan gerçek- Teşmiiş olması lazımdır. 2) İntikal cemiyetleri: BiTCok cemiyetin dış tazyik- ler altında geçtikleri intikal safhas nın münhasıran ik- tinadi İzahi basittir: Büyümenin kendi kendini besliye- bilecek bir hale gelmesi için, adamı başına düşen sernu- ye stokunun ve yatırını nisbetinin yükselmesi kâfidir. Ananevi hir cemiyet ile modern l]ıtl—udl bakımdan mevcut fark, nazaran, yatırım nisbetinin düşük olmasından ibarettir. Meselâ inilli ı(elirlnlıı yüzde 5'| net yatırımlaraı giden bir centiyet, Aan'anevi bir cemiyettir. Yat rını nisbeti art- tıkça ımulern bir cemiyete yaklaşılmış olur. Formül bu- r. Fakat yatırımı nisxbetini arttırmak için gemiyetin bâzı İnsanları modern ilmi ve maliyeti düşürücü yenilik- leri tatbik etmeyi ve onlara hâkim olmayı öğrenmelidir. Diğer bâüzı kimseler, yatırım zihniyetine sahip. rizikodan korkmayan müteşebbisler haline gelmelidir. Başkaları paralarını ev, arsa almak yerine, rizikosuna ııldırıııatlan. yatırım zihniyetine xahip müteşebbislere ödünç verme- lidir. Bütün cemiyet., metodları her an değişen bir ulsfe- nü yürlütmeyi bilmeli ve onun giltikçe ihtisanlaşan va- Zifelerine alışmalıdır. Serimaye teşekkülü bu sâyede mümkündür. Bâzıla- rınin sandığı gibi, kârı erişilmesi mümkün en yüksek se- viyeye çıkurmak kÂfi değildir. Asıl mesele iİşgüctünün in- tibak kabiliveti kadar, cemiyetin ilme, tatbiki ilme ve riziko almaya karşı davran:şlarıdır. Meseleye münhasıran — iktisadi zaviyeden bakılsa duhi, sermaye teşekkülü südece bir şyekün knnıet işi de- &idir. Su kadar milyon yatırım demekle ş hitmemekte- dir. h-kı*ııı kadar, yekünu teşkil eden ıın—url a mü- himdir. Bu bakımılan ziraat ve madencilikte verimin art- ması, yol, Hman gibi sâbit sosyal sermaye yatırımları- nn gelişmesi bilhassa ehoııunhı—tlld YENİ SEÇKİN BİR ZÜMRE / lrnatte u—rlmln .ıı'lıım.—ı knlkınmaııın ilk şartıdır: uri kıld.ğe büyük ölçitdeki döner SermMAYEYİ, yeni tı—knlklcr sSüyesinde ziraatte elde edil- mesi mümkün çabuk İstihsal Aartışları temin edecektir. Artan nüfusa ve daha büyük bir hızla artan şehir nüfu- Sürüş münzam gıdayı ziİraat verecektir. Hükilmet masraf- ları, reel geliri artan çiftçilerin vergilendirilmesi sâye- sinde karşılanacaktır. Zlraatteki artan gelirin, verimsiz lüka harcamalara gitmesi önlenerek, kredi şeklinde sa- naylellere transferine çalışılacaktır. Ilra.xl üyni ı.amau- da gelişen sanayinin pazarı olacaktı Zirnalın yanı stra Yol, liman, baraj gibi sosyal ser- mnüye yatırımlarına ehemmiyet vermek lâzımdır. Fakat an'anevi cemiyetten intikal — devresin iş, iktisadi. ş.ırlların yerine getirilmesiyle bitmemektedir. Yeni bir “llte — seçkinler” sınıfının ortaya çıkması ve sanayla da_vıııınn modern cemiyeti kurma İimkânını kazanması lazımıdır. Yeni elitler. eski elitlerin toprak rhülkiyetine dayanan otoritesini ele geçirmelidirle Cemiyetin asgari iİstihlaâakinden arta kalan gelir. ge- rekirse zorla eski elitlerin elinden alınmalı ve model l sektörlere xonı-lllmelldlr Cemiyet — insunlam twnıkkl_vo inanınalıdırlıa “dtm di t a adre H Ve *0 - » BK